İsrail'in fosfor bombasıyla hayatı karardı

İSTANBUL (AA) – GÜLSÜM İNCEKAYA – İsrail'in Gazze'ye fosfor bombalarıyla düzenlediği saldırıların ardından doğan otizmli 10 yaşındaki Usama Meleke, İstanbul'da tedavi olabilmek için destek bekliyor.

İsrail'in, Gazze'ye yönelik 27 Aralık 2008'de düzenlediği saldırılar sırasında kullandığı fosfor bombası, aradan geçen 11 yıla rağmen halen etkisini sürdürüyor. Bu saldırılarda çok sayıda Filistinli hayatını kaybederken binlerce kişi de yaralandı.

Bu saldırıların hayatını kararttığı ailelerden biri de Gazzeli Meleke ailesi. İsrail'in Gazze'ye saldırı düzenlediği tarihlerde eşi hamile olan Hamid Esad Meleke, şimdilerde 10 yaşında olan oğlu Usama'nın otizmle mücadelesini, tüm maddi imkanlarını bu yolda harcamasını, tedavi için geldikleri İstanbul'da yaşadıkları zorlukları, AA muhabirine değerlendirdi.

  • “Saldırı sırasında eşim hamileydi “

Oğlu Usama'nın 4 Temmuz 2009'da doğduğunu söyleyen baba Meleke, “Oğlum, İsrail'in Gazze'yi savaş alanına çevirdiği tarihte dünyaya geldi. Hayat Gazze'de zaten çok zordu. Çetin bir savaş vardı. Yiyecek, ilaç, elektrik, su, doğal gaz yoktu. ” dedi.

İsrail'in, Gazze'ye yönelik 27 Aralık 2008'de düzenlediği fosfor bombalı saldırıda eşinin hamile olduğunu anlatan Meleke, “Eşim şok geçirdi ve çok ciddi travma yaşadı. Sadece eşim değil o dönem çok sayıda hamile kadın İsrail'in fosfor bombalarına maruz kaldı. Eşimin sürekli ateşi çıkıyordu. Travmalardan dolayı sürekli acı çekiyordu, ateşi yükseliyordu ama hamile olduğu için hiçbir ilaç kullanamıyordu. ” diye konuştu.

  • “Gazze'de tedavisi imkansız “

Baba Meleke, Usama'nın doğduğunda, dudağının üst kısmındaki açıklıktan başka hiçbir anormal bir durumunun olmadığını, doktorların bunun, eşinin geçirdiği travmadan kaynaklı olabileceğini kendilerine söylediklerini aktardı. Meleke, oğlunun doğduğunda kilosunun gayet iyi olduğunu ancak 1 yaşına geldiğinde diğer çocuklardan farklı davrandığını anladıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

“Bunu farkettiğimizde bütün Gazze'de sorduk, araştırdık. Gazze'deki koşullardan dolayı tedavisi çok zor görünüyordu. Beslenmesi çok kısıtlıydı. Bir süre sonra tuvalete gidemez hale geldi. Kendi imkanlarımızla Usama'ya bakmamız imkansız hale gelince 4 yaşında onu özel bir eğitim merkezine götürdük. Tedavi masraflarını karşılamak için evimizi sattık. İstediğim tek şey sadece Usama'nın iyileşmesiydi. Şu anda kirada oturuyoruz. Çok borcum var. Tedavisi çok pahalı. Ailem şu anda Gazze'de, 3 kız ve 2 erkek çocuğum daha var. Hiçbirinin sorunu yok ve çok başarılılar.

Usama, İsrail'in fosfor bombaları yüzünden böyle doğdu. Bunu birçok doktor da söyledi. Hatta bombalar sonucu birçok çocuğun böyle doğduğunu belirtiyorlar. Biliyorsunuz İsrail, tüm silahlarını Gazze halkı üzerinde deniyor. Gazze o savaştan sonra ayağa kalkamadı. Çocuklara aşı yapılamıyor. Usama'yı birçok doktora götürdükten sonra en sonunda otizmli olduğuna karar verildi. Otizmin bir kaç türü var. Usama birkaç ilaç kullanıyor. Bu ilaçlar maddi olarak beni çok kötü etkiledi. ”

  • “Türkiye mazlumların diyarı “

Hamid Esad Meleke, Gazze'de oğlunun tedavisi için yardım eden dernek veya vakıf olmadığını, her ay 500 dolar tedavi ve kaldığı merkez için ödeme yaptığını aktararak, beş yıllık tedavi sonucunda Usama'nın hiçbir iyileşme belirtisi göstermediğini ifade etti.

Türkiye'nin dünyadaki bütün mazlumların diyarı olduğunu bildikleri için buraya geldiklerini dile getiren Meleke, “Biz zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türk hükümetinin söylemlerinden çok etkileniyoruz. Zulmü bizim üzerimizden kaldıracaklar. Bu yüzden Türkiye'ye geldik. 2019 yılının başında geldik ve halen bekliyoruz. Çok çok umudum var. Allah'tan umudum var. Türk hükümetinden ve yardımseverlerden yardım bekliyorum. Bana yardım etsinler. Gelmeden önce bazı kuruluşlarla irtibata geçtim. Ama geldiğimizden beri bu kuruluşlardan henüz somut bir yardım göremedik. ” dedi.

Şu anda İstanbul'da İnsan Derneği'nin temin ettiği bir odada oğluyla birlikte kaldıklarını anlatan Meleke, “Amerikan Hastanesine gittik. Orada bizden talep edilen tetikler ve muayeneler fazla olduğu için sivil toplum kuruluşlarına başvurdum. Maalesef oralardan da olumlu sonuç alamadım. Çok üzgündüm. ” dedi.

Meleke, oğlunun 3 Mart'ta Eyüpsultan'da geçirdiği trafik kazasını ise şöyle anlattı:

“Bir tanıdık ile görüşmeye Eyüpsultan'a gittim. Usama da yanımdaydı, bir ara elimi bıraktı, alanda oyun oynamaya, koşmaya başladı. Yanımda sanıyordum. Bir an kayboldu. Onu ararken yerde kanlar içinde buldum. Bir otobüs çarpmıştı. Ambulans geldi. Bağcılar Devlet Hastanesine götürdük. 4 saatlik bir ameliyat geçirdi. Beyin kanaması geçirmişti ve kafatasında kırık vardı. Ama Allah onu korudu ve bize bağışladı.

Usame 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra kendine geldi. Hastanede her gün ağladım. Ailemden ayrı tek başıma buradayım. Eşim ve çocuklarım Gazze'de. Biliyorsunuz her gün durum değişiyor Gazze'de. Bir yandan aklım onlarda bir yanda Usama ile burada tek başımıza mücadele ediyoruz. Yanımızda bize tam destek verecek kimseyi bulamıyoruz. ”

  • “Oğlumun tedavisi için yardım bekliyorum “

Türkiye'den Gazze'ye dönmeyi düşündüğünü ama bunun şu şartlarda çok zor olduğunu söyleyen Meleke, “Çünkü Gazze'den Mısır'a geçmek çok zor ve sıkıntılı. Aynı şeyleri yeniden Usama'ya hele bu haldeyken yaşatmak çok zor. Usama'nın psikolog ve nörologlar tarafından görülmesi ve tedavi edilmesi gerekiyor. Beyin MR'ı çektirmesi gerekiyor, bazı tahliller gerekiyor. Konuşması ve davranışlarının düzelmesi için özel eğitim merkezlerinde rehabilitasyon gerekiyor. Usama her şeyi anlıyor. Sadece konuşma ve davranışlarının düzelmesi için tedavi görmesi gerekiyor. Ben çocuğumun bütün ihtiyacını karşılıyorum. Banyosunu yaptırıyorum, ilaçlarını veriyorum. yemeğini yediriyorum. ” şeklinde konuştu.

“Tüm yardımsever Türklerden ve kuruluşlardan Usama ile ilgilenmelerini, yardım etmelerini istiyorum. ” diyen Meleke şunları kaydetti:

“Sadece Usama değil Gazze'de Usama durumunda olan çocuklara da yardım edilirse çok iyi olur. Çünkü bu çocukların, ailelerin Gazze dışına yolculuk yapması çok zor. Çocuklar orada çok zor şartlar altında yaşıyor. Yiyecek, temiz su yok. sokaklarda özgürce koşup oynama hakları bile yok. Gazze'nin her yerinde ölüm var, kazılar var, yıkım var. Gazzeli çocuklar da tüm dünya çocukları gibi koşup oynama hakkına sahip. “

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?