İSTANBUL (AA) – SUHEYB KALALVE – Tunus eski Dışişleri Bakanı Refik Abdusselam, bu ay sonunda ülkesinde düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi'nde, İsrail ile Arap dünyasının ilişkilerinin normalleştirilmesi gündeminin öne çıkarılmasından endişe duyduğunu söyledi. </p> <p>Nahda Hareketi Partisi yöneticilerinden, aynı zamanda 2011-2013 yıllarında dışişleri bakanlığı görevini yapan Abdusselam, Tunus'ta ay sonunda yapılacak 30. Arap Birliği Liderler Zirvesi ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin İstanbul'da katıldığı bir konferansta AA muhabirine açıklamalarda bulundu. </p> <p>Ülkesinde gerçekleştirilecek zirvenin Arap sokağının arzularına karşılık vermesini umduğunu belirten Abdusselam, "Ancak Tunus'ta gerçekleştirilecek zirvede, Filistinlilerin haklarını kenara iterek, İsrail ile normalleşme gündeminin öne çıkarılması yönünde gerçek endişelerimiz var. Arap dünyasına en büyük güvenlik tehdidinin İran, Türkiye ya da siyasal İslam'dan geldiğini göstermeye yönelik çabalar da var." değerlendirmesinde bulundu.</p> <p>Abdusselam, Arap dünyasının içindeki tartışmalardan, ev sahipliği yapan ülkenin kendisini uzak tutmayı başarmasını umduğunu belirterek, "Filistin davası, Kudüs konusu, İsrail'in işgali, Siyonizm politikalarına karşı duruş; Tunus, Arap ve İslam sokağının prensipleri. Tunus'un bu başlıklarda, duruşundaki egemenliği muhafaza etmesini umuyoruz." ifadelerini kullandı.</p> <p>Tunus eski dışişleri bakanı, bölge ülkelerinden bazılarının güvenlik tehdidinin İran, Türkiye ve siyasal İslam'dan geldiği gerekçesiyle İsrail ile ilişkilerini geliştirme çabasını "aldatmaca" şeklinde niteledi.
- Nahda'da liderlik konusu
Üyesi olduğu Nahda Hareketi'nin yönetimine mevcut lider Raşid Gannuşi'den sonra kimin gelebileceği yönündeki soruyu da yanıtlayan Abdusselam, şöyle devam etti:
“Nahda Partisi'nin başkanlığı için bir kişi aday olur ve kongre sonunda başkan seçilir. Nahda Hareketi'nde liderin kim olacağını herhangi bir kişi belirlemez. Nahda'nın liderlik kadrosu çok geniş bir portföye sahip dolayısıyla zamanı geldiğinde kendisine uygun adayı seçmekte zorlanmayacaktır. ”
Abdusselam, Tunus'ta önde gelen birçok partinin yaşadığı ayrışmaların ardından Nahda Hareketi'nin ülke siyasetinin temel direği haline geldiğini ifade ederek, “Nahda Hareketi'nin baskı dönemindeki varlık savaşını kazandığını şimdi de gelişim ve yenilenme savaşını sürdürdüğünü ” belirtti.
Tunus'un bu yıl ekim ayında parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmasına ve seçimler öncesinde Nida Partisi'nin Nahda Hareketi ile iş birliğini sonlandırmasına değinen Abdusselam, Tunus'taki seçimlerin sonucu ne olursa olsun sistemin uzlaşıyı zorunlu kıldığına, seçimden önde çıkan partilerin koalisyon yapmak zorunda olduğuna işaret etti.
– Cezayir'de yaşanan protestolar
Eski Dışişleri Bakanı Abdusselam, komşu ülke Cezayir'de, Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın beşinci dönem cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı başlayan protestoları da değerlendirdi.
Abdusselam, “Cezayir sokağı, kendisini barışçıl biçimde ifade ediyor. Ancak Cezayir kaynakları, demografik ağırlığı, coğrafi, iktisadi ve stratejik konumu nedeniyle birçok dış güç tarafından hedef alınıyor. ” diye konuştu.
Cezayir'de yönetici elitin ve halkın hikmet sahibi olduğunu, ülkeyi tehlikeli bir süreçten uzaklaştıracağını dile getiren Abdusselam, “Ordunun siyasete müdahale etmeyeceğini düşünüyorum. Tüm siyasi bileşenleri ve halkı memnun edecek bir uzlaşıyı getirecek yeni bir siyasi anlaşmanın sağlanacağını ümit ediyorum. ” dedi.
Abdusselam, “Cezayir'in 90'lardaki kanlı süreçten çıkmasına katkı sağlayan mevcut cumhurbaşkanı Buteflika'nın bilgelikle davranmasını beklediğini ” sözlerine ekledi.
