İSO’nun “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantısı

İSTANBUL (AA) – Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin zaman zaman Batılı müttefikleriyle, dostlarıyla fikir ayrılıkları içerisinde olabileceğini belirterek, “Ama Türkiye Batı’dan kopmuyor. AB’den vazgeçmiyor. Bunlar çok açık ve net olarak ifade edilmesi gerekiyor.” dedi.

Şimşek, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği, “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 15 Temmuz’da kötü bir rüya gördüğünü, aslında bunun bir kabus olduğunu kaydetti.

Türkiye’de 16 Temmuz sabahında demokrasinin daha fazla güçlendiğini aktaran Şimşek, milletin demokrasisine ve geleceğine sahip çıktığını, bunun muazzam bir destan olduğunu ve bunu milletin yazdığını dile getirdi.

Şimşek, bu darbe girişimleri sonrasında genelde toplumda kutuplaşma ve siyasi gerilimin daha da artmasının beklendiğini, nitekim bunu öngörerek hemen Türkiye’nin notunu düşürenler olduğunu ama yanıldıklarını ifade etti.

Ülkedeki başarısız darbe girişiminin temelinde milletin hükümetinden hoşnutsuzluğu değil, tam aksine bir ihanet şebekesinin çok uzun süredir devletteki kümelenmesi yoluyla bu gücünü kullanma, bir kalkışma olarak tanımlanabileceğine işaret eden Şimşek, milletin hükümetine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıktığının altını çizdi.

Şimşek, Türkiye’deki siyasi gerilim ile kutuplaşmanın artmadığını belirterek, “Dün bir anket gördüm, Sayın Cumhurbaşkanımızın popülaritesi, yani milletin ne kadarı memnun diye bakıldığında, yüzde 68’lere çıkmış.” diye konuştu.

Türkiye’nin OHAL’i 2 sebepten dolayı ilan ettiğini ve bu kalkışma içerisinde olanların devletten temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu süreç işliyor. Ama daha önemlisi bir daha bu türden darbe girişimleri ile karşı karşıya kalmamak için ciddi idari reformlar gerekiyor. Bu idari reformlar için de gereken bir iklim olarak OHAL ilan edildi ve şimdiye kadar çok ciddi yapısal reformlar yapıldı. Şimdi gerçekten batılı devletlerin normlarında bir Milli Savunma Bakanlığı oluşturuldu. Yüksek Askeri Şura sivilleştirildi. Askeri eğitimden tutun, Jandarmanın, Sahil Güvenliğin İçişlerine bağlanmasına kadar birçok alanda reform yapıldı. Bütün bunlar bir daha asla bu ülkede bir darbe girişimi olasılığını, yani son derece düşük olduğunu, olmayacağını, yani darbe girişiminin neredeyse artık imkansız olduğunu göstermektedir.”

– “FETÖ çerçevesinde baktığımız firma sayısı 1000’in altında”

Başbakan Yardımcısı Şimşek, bütün bunları yaparken demokratik ilkeler ve hukuk devleti içerisinde hareket ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.

Bir OHAL olduğunu ama bunun, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini sınırlamak amacıyla değil, tam aksine bu hak ve özgürlükleri garanti altına almak için gündeme geldiğini aktaran Şimşek, aslında hayatın birçok anlamda rutin haline döndüğünü kaydetti.

Şimşek, şirketler bazında bir takım kaygılar olduğuna işaret ederek, terörün finansmanına bulaştığını düşündükleri, yani FETÖ çerçevesinde baktıkları firma sayısının 1000’in altında olduğunu dile getirdi.

Bunlara ilişkin gereken adımların atıldığını vurgulayan Şimşek, terörün finansmanına bulaşmamış şirketlerin ve bireylerin en ufak bir şekilde kaygılanmasına gerek olmadığının altını çizdi.

Şimşek, hukuk devletinin işlediğini ve işlemeye devam edeceğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çünkü biz aslında büyük bir imtihandan geçiyoruz. Türkiye bu sınavdan başarılı bir şekilde çıkarsa -ki başarılı bir şekilde çıkacaktır ben buna inanıyorum- geçmişe oranla çok çok daha güçlü bir demokrasi ve altyapı ile yoluna devam edecektir. Şunu net olarak söyleyeyim: Son bir kaç yıldır Türkiye’nin algısı bozuldu, yeni değil. Yani darbe girişimi ile tabii bu zirveyi bulmuş olabilir. Ama uzun bir süredir aslında Batı’da Türkiye algısı bozuluyor. Hatırlarsanız Ergenekon, Balyoz davaları, Türkiye’deki hukuk sisteminin işleyişine ilişkin soru işaretleri uyandırdı. Gezi olaylarında, yine 17-25 Aralık bir anlamda darbe girişimi, sonrasında bence Türkiye’nin demokrasisinin temelleri sağlamlaştı. Çünkü bütün bu yakın geçmişteki sorunların kökenine baktığımız zaman, mutlaka bu ihanet şebekesini işin içinde görürsünüz. Dolayısıyla bu terör örgütünün devletten temizlenmesi, bu dönemin Türkiye’de kapanıyor olması, Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecektir. Aslında bu çok önemli bir mesajdır. Çünkü yakın geçmişimizde birçok sorunun kökeninde bu güç, ihtiras peşindeki FETÖ bulunmaktadır.”

– “Türkiye son 12 ayda 1 milyonun üzerinde istihdam sağladı”

Şimşek, ekonomide bazı yapısal sorunların bulunduğunu, ancak genel anlamda temellerin sağlam olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Temeller sağlam olmasaydı Türkiye’nin atlattığı bu badire hakikaten olağanüstüydü. Piyasaların tepkisi çok daha farklı olurdu. Borsamızın fazla derinliği yok. Bu tür dönemlerde likidite azalır. Borsa başlangıçta yüzde 16 düştü. Ama 3 hafta sonra borsadaki düşüş sadece yüzde 4,6. Avrupa’da bile ufak tefek verilere dayalı olarak bir haftada görebileceğiniz bir değer kaybı. Lirada, dolara karşı yüzde 7 değer kaybettik. Bugün bu kayıp yüzde 2,5 civarında bulunuyor. Türkiye’nin risk primi neredeyse 80 baz puan artar gibi oldu ama bugün bu artış 20 baz puan düzeyindedir. Türkiye’nin uzun vadeli, kısa vadeli faizleri o kadar artmadı. Çünkü Türkiye’nin temelleri sağlam.”

Türkiye’nin kamu maliyesinin sağlamlığının ve büyümesinin devam ettiğini vurgulayan Şimşek, Türkiye’nin son 12 ayda 1 milyonun üzerinde istihdam sağladığını kaydetti.

Şimşek, cari açık ve enflasyonda sıkıntının bulunduğuna dikkati çekerek, “Fakat bütün bu gelişmelere rağmen enflasyon tek hanede devam ediyor, cari açık ise daralıyor, turizmdeki bütün bu sıkıntılara rağmen. O nedenle bu yapısal sorunları da çözmek üzere bizim bir yapısal reform gündemimiz var. Ve biz, hiç zaman kaybetmeden çok hızlı bir şekilde normal yapısal reform gündemimize döndük, döneceğiz demiyorum.” şeklinde konuştu.

– “Kalkınma Bankası’nı yeniden yapılandırdık”

Şimşek, son 8 ayda yapısal reform gündemindeki ilerlemeyi kısa bir şekilde anlatacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, katma değer zincirinde arzu edilen noktada değiliz. Yani bilgi yoğun ve teknoloji yoğun ürünlerin, yüksek teknoloji ürünlerinin toplam üretimimizdeki, ihracatımızdaki payı maalesef düşük, yüzde 5’in altında. Bunu arttırmamız lazım. Bu temennilerle artmıyor. Ar-Ge yapmamız lazım. Bunun için bir ekosistem oluşturmalıyız.”

Şimşek, şubatta çok önemli bir Ar-Ge Reformunun TBMM tarafından kabul edildiğini hatırlatarak, inovasyon ve Ar-Ge’nin ticarileşmesi için bir ekosistemin bütün bileşenlerini yavaş yavaş oluşturduklarını ve oluşturmaya devam ettiklerini aktardı.

Fonların fonunu kurduklarını ve Hazine tarafından bu fona 500 milyon liralık katkıda bulunacaklarını, bir kısmında bulunduklarını anlatan Şimşek, yüksek katma değerli ürün üretecek, geleceği parlak şirketlere finansman desteği sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.

Şimşek, melek yatırımcı, girişim sermayesi gibi bütün konularda adım attıklarını kaydederek, Kalkınma Bankası’nı yeniden yapılandırdıklarını söyledi.

– “Reformlarda her alanda ilerleme var”

Ar-Ge’nin ticarileşmesi konusunda çok önemli adımlar atıldığını dile getiren Şimşek, “Bu noktada artık gerçekten Türkiye’de iklim de elverişli, destekler de var.” dedi.

Şimşek, Yargı Reformu ile artık Yargıtay ve Danıştay’da milyonlarca dosyanın birikme ihtimalinin son derece zayıfladığını kaydederek, İstanbul Tahkim Merkezi’nin kurulduğunu hatırlattı.

Yatırım iklimini iyileştirmeye yönelik çalışmalardan bahseden Şimşek, söz konusu çalışmanın yatırımlara ilişkin çok önemli adımlar içerdiğini vurguladı.

Eğitim Reformuna da değinen Şimşek, bu alanda özel sektörün payının arttırılmasına ve mesleki eğitime yönelik çalışmaları anlattı.

Şimşek, kamu maliyesinde önemli reformlar gerektiğini kaydederek, “Aslında gördüğünüz gibi her alanda reformlarda ilerleme var.” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, esnek istihdamın ve part time çalışmanın önünü açtıklarını dile getirerek, burada eksik olan şeyin kıdem tazminatına ilişkin reform olduğunu bildirdi.

Darbe girişiminden sonra tasarrufları ciddi şekilde arttıracak çok önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Özetle benim üçüncü mesajım şu; Türkiye, asli gündemine dönmüştür. Yapısal reformlarda ilerleme vardır. Yapısal reformlar zaten olmazsa olmazımızdır. Çünkü dünyada popülizm, korumacılık artıyor. Türkiye, reform yaparak ancak ve ancak geleceğe hazırlık yapabilir. Son mesajım, Türkiye Batı’dan kopmayacaktır. Bu türden kaygılar var. Türkiye evet zaman zaman Batılı müttefiklerimizle, dostlarımızla fikir ayrılıkları içerisinde olabilir. Ama Türkiye Batı’dan kopmuyor. AB’den vazgeçmiyor. Bunlar çok açık ve net olarak ifade edilmesi gerekiyor.

Bugün Batı dediğimiz zaman yani Amerika, Kanada ve AB, 40 trilyon dolarlık bir ekonomiyi temsil ediyor. Türkiye’nin buraları ihmal etmesi, bu bölgelerle entegrasyonu sekteye uğratması gibi bir lüksü asla yoktur ve olamaz da. Böyle bir düşünce de yoktur. Dolayısıyla Türkiye, Batı ile olan ilişkilerini tabii ki karşılıklı menfaat çerçevesinde güçlendirecektir. Ve bu çerçevede de yoluna devam edecektir.”

– “En ufak kaygıya gerek yok”

Şimşek, Türkiye’nin kendi bölgesinde önemli bir ekonomi olduğunu belirterek, Avrupa’da 6’ncı büyük ekonomi olduklarını, dünya ekonomisinden yüzde 1 pay aldıklarını söyledi.

Türkiye’nin dışa açık bir ekonomi olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

“Bu nedenle son mesajım, yani dördüncü mesajın içindeki son mesajım; Türkiye global normlarda sadece bir demokrasiyi değil, aynı zamanda bir ekonomik sisteme de entegre olmuş ve bu normları da devam ettirecektir. Yani Türkiye’nin başına bir felaket geldi diye bu hususları gözardı etmesi ne mümkündür ne de gündemdedir. Türkiye, global normlarda hukuk devleti, demokrasi ve kurala dayalı ekonomik sistemiyle yoluna devam edecektir.

Özetle şunu ifade etmek istiyorum. Hayat normalleşmeye hızla devam ediyor. Terörün finansmanına bulaşmamış birey veya şirketlerin en ufak bir kaygı duymasına gerek yoktur. Bu süreci çok hızlı bir şekilde tamamladık, tamamlıyoruz. Uzamayacak. Türkiye’nin temelleri sağlam, reform yol haritamız sağlam, detaylandırılmış ve reformları yapıyoruz. Ciddi de ilerleme var. Türkiye dünya ile entegrasyona hızlı bir şekilde devam edecek. Dünyadan kopmuyoruz, kendi içimize dönmüyoruz. Böyle bir algı Türkiye’yi rahatsız eder. Terör örgütlerinin talebi de bu yöndedir. Bizi sevmeyenlerin arzusu da budur.”

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’ye yatırım yapanlara teşekkür ederek, onların hizmetinde olduklarını sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?