İran’da “Darbe Girişiminden Sonra Türkiye” paneli

TAHRAN (AA) – Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin, “Türkiye halkı demokrasiye korkusuzca ve büyük bir cesaretle sahip çıkmıştır. Halkımızda birlik beraberlik güçlenmiştir.” dedi.

İran Diplomasi Merkezi tarafından başkent Tahran’daki İttilaat Gazetesi’nin konferans salonunda, “Darbe Girişiminden Sonra Türkiye” konulu panel düzenlendi.

Panele Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Tekin, İran’ın eski İslamabad Büyükelçisi Mir Mahmud Musevi, İranlıların Sesi Partisi Şura Başkanı Seyid Muhammed Sadık Harrazi, Türkiye uzmanları Sadık Meleki ve Mehmed Destmal konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Tekin, panelde yaptığı konuşmada, Türkiyede daha önce meydana gelen darbelerin hiç bu kadar kanlı olmadığını belirterek, “Türkiye halkı demokrasiye korkusuzca ve büyük bir cesaretle sahip çıkmıştır. 250 şehit vermemize rağmen halkımızda birlik beraberlik güçlenmiştir.” diye konuştu.

Türkiye’deki tüm siyasi grupların darbeye karşı birleştiklerini dile getiren Tekin, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) gerçek yüzünün ortaya çıktığını, bu örgütün yıllar süren çabalarıyla devletin en önemli organlarına sızdığını ve adeta bir robot gibi bu insanları yönettiğini söyledi.

Tekin, “Dünya tarihinde kendi meclisini bombalayan bir ordunun olduğunu sanmıyorum. Sosyal medyada yer alan görüntüleri izlemişsinizdir. Tanklar, silahsız, sadece ellerinde bayraklarla gösteri yapan ve darbecileri ikna etmeye çalışan insanlara ateş açmışlardır.” ifadesini kullandı.

İran makamlarının bu darbe girişimi konusunda izlediği tutuma yönelik memnuniyetini dile getiren Tekin, insanlar arasındaki dostluk gibi ülkeler arasındaki dostluğun da zor günlerde belli olduğunu, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin yakın geçmişte bir çok testten geçtiğini kaydetti.

Tekin, “Bazı farklı düşünceler de dile getirenler olmuştur. Biz yapıcı eleştirilere karşı değiliz ama somut verilere dayanmayan, hayal ürünü iddialar da bizi üzüyor.” dedi.

– “Türkiye komşumuz, daha hassas olmalıyız”

İran’ın eski İslamabad Büyükelçisi Musevi de İran’da Türkiye’deki darbeyle ilgili belirgin bir atmosferin bulunmadığını belirterek, “Darbeyi değerlendirmeye gelinceye kadar konuyu bulandıran faktörler var. Bu faktörler darbe konusunda doğru bir tahlil yapmamıza müsaade etmiyor. Maalesef sosyal medyada bazı uygun olmayan tahliller yer aldı. Hatta şakaya dahi alındığı oldu. Türkiye, komşumuz olma özelliğiyle daha hassas olmamız gereken bir ülkedir.” ifadesini kullandı.

Mevcut İran hükümetinin komşu ve çevre ülkelere geçmişe nazaran daha fazla önem verdiğini dile getiren Musevi, “Türkiye ister tarihi isterse coğrafi konum açısından olsun bizim için çok önemli bir ülkedir.” diye konuştu.

Türkiye’nin bölgede yaşanan sorunlardan etkilendiğini belirten Musevi, demokrasinin bir ülkeyi nasıl kurtardığına şahit olduklarını ama darbenin ilk anlarında Türkiye’nin yalnız bırakıldığını ve destekleyen hiçbir ülkenin bulunmamasının dikkat çekici olduğunu kaydetti.

Dünyadaki bazı ülkelerin insan hakları konusuna yaklaşımını eleştiren Musevi, “Mısır’da darbeciler insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmiyor. Türkiye’de darbeciler yakalandığında dünyada birilerinin aklına insan hakları geliyor.” dedi.

– “Böylesi bir halkın kıymeti bilinmelidir”

Uzun yıllar Türkiye’de görev yapan eski diplomat ve Türkiye uzmanı Sadık Meleki de “Darbenin başarısız olmasındaki en önemli etken halkın sahaya inmesidir. Böylesi bir halkın kıymeti bilinmelidir. Demokrasinin sigortası bizzat halk olmalıdır.” ifadesini kullandı.

Türkiye uzmanı Destmal de “Darbenin başarısız olmasındaki en önemli etken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik liderliği ve halkın müdahalesi ile medyanın üstlendiği roldür. Sahip olduğu medyasından dolayı Türkiye’yi tebrik ediyorum. Türkiye’deki özel kanallar demokrasiyi en çok savunan kanallar oldu. Bu, İranlı olarak bana öğretici oldu. Böylesi kriz bölgelerinde bir-iki kanala sahip olmak yetmiyor. Keşke bizim ülkemizde de böylesi özel kanallar açılsa.” değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?