İhtiyaç fazlası su depolarda saklanacak

TEKİRDAĞ (AA) – MESUT KARADUMAN – Su Yönetimi Genel Müdürü Bülent Selek, Türkiye'nin su acısından çok zengin bir ülke olmadığını belirterek, “Kişi başına düşen su miktarı bin 400 metreküp civarında. Nüfus artıkça bin metreküplere yaklaştıkça, suda sıkıntı olma ihtimali var. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri alıyoruz. İhtiyaç olacak dönemler için suyu depolama çalışmaları yapıyoruz. Türkiye'de suyun var olduğu dönemlerde suyu depolayıp, ihtiyaç olacağı zamanlarda kullanmak için çok büyük yatırımlar yapılıyor. ” dedi.

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, mevcut su kalitesinin artırılması ve gelecek yıllarda olası su sıkıntısından Türkiye'nin etkilenmemesi için çalışmalarını sürdürüyor.

Selek, bir toplantı için geldiği Tekirdağ'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın su kaynaklarının havza bazında kullanımı ve kalitesinin korunması kapsamında çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Selek, gelecek yıllarda sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da su sorunu yaşayabileceğini ifade ederek, “Türkiye su acısından çok zengin bir ülke değil. Kişi başına düşen su miktarı bin 400 metreküp civarında. Nüfus arttıkça bin metreküplere yaklaştıkça, suda sıkıntı olma ihtimali var. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri alıyoruz. İhtiyaç olacak dönemler için suyu depolama çalışmaları yapıyoruz. Türkiye'de suyun var olduğu dönemlerde suyu depolayıp, ihtiyaç olacağı zamanlarda kullanmak için çok büyük yatırımlar yapılıyor. ” diye konuştu.

Suyun çok olduğu havzalardan, daha kısıtlı, ihtiyacın daha fazla olduğu havzalara da su aktarılması yönünde çalışmalar yapıldığını dile getiren Selek, şunları kaydetti:

“Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak havza bazında suyu yönetmek adına çalışmalar yürütüyoruz. Bu anlamda öncelikle havza koruma eylem planları hazırladık ve 2013 yılında tamamladık. Şu anda bu planlar havzalarımızda uygulanıyor. Şimdi yeni bir aşamaya geçtik. Artık havza koruma eylem planlarını nehir havza koruma eylem planlarına dönüştürüyoruz. Nehir havza yönetim planlarında daha detaylı izleme ve analizler yapıp ona göre o su kütlesinde ne tür baskılar var bunları ortaya koyup bu baskıları azaltmak adına yapılacak önlemleri tedbirleri belirleyip bunları yürürlüğe koyacak planlar hazırlıyoruz. ”

Selek, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler sıralamasında yer almasıyla artan sanayileşmenin su kirliliğine neden olduğunu, suyun çok dikkatli kullanılıp korunması gerektiğini vurguladı.

– “Suyumuzu tasarruflu kullanacağız ”

Havza eylem planları ve havza su transferleriyle ileride bazı bölgelerde yaşanabilecek kuraklıklara karşı şimdiden tedbirler alınmaya başladığını belirten Selek, “Sanayileşmenin getirdiği su kaynakları üzerinde bir baskı var kirletme adına. Bunun tedbirleri alınabilir. Bunun en güzel örneği de Ergene Havzası'dır. Cumhurbaşkanımız ve Bakanımız tarafından Ergene Koruma Eylem Planı faaliyete geçirildi ve çok büyük çalışmalar yapıldı bununla ilgili. Orman ve Su İşleri Balkanlığı tarafından yürütülmekte olan 'Ergene Havzası Koruma Eylem Planı' çerçevesinde yürütülen çalışmaların yüzde 80'i tamamlandı. Tüm çalışmalar tamamlandığında 2019'un başında Ergene Nehri tamamen zehirlerinden arındırılmış olacak. Bu çalışmanın sonuçlarını önümüzdeki yıl görmeye başlayacağız. ” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir kullanma ve gelecek nesillere aktarma açısından suyun tasarruflu kullanılması gerektiğinin altını çizen Selek, “Kirlenmemesi için gerekli tedbirleri kaynağında alacağız. Bunlara dikkat edersek sularımızı gelecek nesillere hem kalite hem de miktar acısından sağlıklı bir şekilde bırakmış olacağız. ” dedi.

– “Kanal Edirne Projesi ile Edirne rahatlamış olacak ”

Selek, Edirne'yi taşkınlardan koruyacak 7 bin 800 metre uzunluğundaki Kanal Edirne Projesi'nde sona yaklaşıldığını aktararak, “Edirne'de 2-3 yılda bir taşkınlar yaşanıyor. Kanal Edirne Projesi önemli bir proje. Taşkınları tamamen ortadan kaldıracak diyemeyiz ama önemli ölçüde azaltacaktır. Özellikle bu konuda komşumuz Bulgaristan ile ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım çünkü yukarıdan su geliyor bize. Su kontrolsüz bir şekilde bırakılınca taşkınlar oluşuyor. Kanal Edirne Projesi, üzerinde birkaç köprünün daha yapımı bittikten sonra açılacak ve taşkın bakımında Edirne rahatlamış olacak. ” değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?