“Güney Kore coğrafi olarak uzak, gönül olarak bize çok yakın”

SEUL/İSTANBUL (AA) – Türkiye’nin onur konuğu olduğu “Uluslararası Seul Kitap Fuarı 2017″de, “Kore Savaşında Sınırda Savaşan Türk Askerleri” konulu söyleşi yapıldı.

Güney Kore’nin başkenti Seul’de gerçekleşen fuardaki söyleşide, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, tarihçi yazar Muzaffer Albayrak ile savaş tarihi koleksiyoneri Necmettin Özçelik konuşmacı olarak yer aldı.

Söyleşide konuşan Dr. Coşkun Yılmaz, Türkiye-Güney Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin 60. yıl dönümünün kutlandığını ancak ikili ilişkilerin asıl tarihinin çok daha eskiye dayandığını aktararak, “Bu ilişkilerin temelinde, vatanlarını vatan bilmemiz ve Kore’yi savunmada Türkiye’yi savunuyor gibi bir anlayışla, canımızı, kanımızı binlerce kilometre uzakta ortaya koyarak hareket edişimizin çok önemli ve belirleyici rolü vardır.” dedi.

Güney Kore’nin her Türk’ün gönlünde özel bir yerde olduğunu kaydeden Yılmaz, “Güney Kore bizim için coğrafi olarak uzak olmakla birlikte, gönül dili itibariyle yakınlığı, dostluğu, adeta bir komşuluğu temsil ediyor. Savaş acıdır ve acı verir ama aynı zamanda elzemdir ve var olmanın bir gerekliliğidir. Güney Kore’nin yaşadığı savaşta aynı zamanda çok duygusal, milletlere miras olarak bırakabilecek ve örnek olarak anlatabilecek insani tablolar inşa edilmiştir.” ifadelerini kullandı.

– “Ayla filmi sonbaharda gösterilecek”

Tarihçi yazar Erhan Afyoncu, insanlık tarihinin başlangıcından 1600’lü yıllara kadar yaşanan savaşlarda yaşamını yitirenlerin sayısının, Kore Savaşı’nda ölen insan sayısına ulaşmadığını söyledi.

Savaş sonucu öksüz ve yetim kalan çocukların, dünyanın acımasız düzenini gösterdiğine dikkati çeken Afyoncu, “Biz Türkiye’de, komşularımız Suriye ve Irak’ta yaşanan savaştan kaçan çocuklarda bunları canlı bir şekilde görüyoruz. Aynı acıklı hikayeleri 1950-1953 arasında Kore Savaşı’nda fazlasıyla bulmak mümkün. Birçok hikaye var. Bunlardan birisi sonbaharda Türkiye’de film olarak gösterilecek ‘Ayla’ isimli filmde ele alınacak.” diye konuştu.

Afyoncu, Ayla filminin konusuna da değinerek, şu bilgileri verdi:

“İsmail Camcıoğlu isimli bir astsubayımız (Kore savaşı sırasında) bu çocuğa sahip çıkıyor. Fakat Türkiye’ye dönmek zorunda kalınca başka bir arkadaşına emanet ediyor. Burada en üzücü şey anne ve babasını kaybetmiş olan bu çocuklar, kendilerine sahip çıkan Türk asker ve subaylarını baba gibi görüyorlar. Ayrılık çok acı veriyor hepsine. Bu çocuklar astsubay ve askerlerimizle Türkiye’ye gelemedikleri için büyük hıçkırıklar arasında (Türk askerleri tarafından kurulan) Ankara Okulu’na emanet edilmek zorunda kalıyorlar.”

– “Türk tugayı, kimsesiz bulduğu çocukları Ankara Okulu’nda barındırdı”

Muzaffer Albayrak da 1950’de Kore’de yaşanan savaş dolayısıyla Birleşmiş Milletler’in (BM) çağrıda bulunduğunu belirterek, “BM, üye ülkelerden Güney Kore’ye yardımda bulunmalarını talep etmişti. Türkiye bu yardım çağrısına Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra olumlu cevap veren ikinci ülke oldu. Saldırıya uğrayan, haksızlığa maruz kalan Kore halkının yanında olmak üzere Ankara’da 5 bin doksan kişilik bir tugay hazırlandı ve bu tugay gemilerle Kore’ye nakledildi. Türk askerinin Güney Kore’ye ayak basış tarihi 17 Ekim 1950’dir.” dedi.

Kore’deki savaşa 3 tugaydaki 15 bin Türk askerinin katıldığını dile getiren Albayrak, Türk askerlerinin ilk günden itibaren elinden gelen yardımı esirgemediğini sözlerine ekledi.

Albayrak, Kore Savaşı sırasında Güney Kore’ye giden Astsubay Hüseyin Dinçtürk ve askerlerinin inşa ettiği ilkokul ve yetimhane “Ankara Okulu”na ilişkin de bilgi vererek, “Türk tugayı, kimsesiz bulduğu çocukları bu okulda barındırmış. Bu çocukların bütün yiyecek, içecek, ilaç malzemeleri Türkiye’den getirtilmiştir. Eğitim ve ders veren hocaları Türkiye’den gelmiştir. Oradaki çocukların bir çatı altında barındırılması ve eğitim almaları sağlanmış. Kore makamlarıyla iş birliği içerisinde, 1960 yılına kadar Ankara Okulu faaliyette olmuş.” diye konuştu.

Necmettin Özçelik ise Türk askerinin Kore savaşında yüksek bir karakter sergilediğinin altını çizerek, Ankara Okulu sayesinde 1950-1963 yılları arasında 650 çocuğun hayata geri kazandırıldığını söyledi.

Türk edebiyatını, sanatını ve müziğini tanıtmaya yönelik çok sayıda etkinlik ve söyleşinin gerçekleştirileceği fuar, 18 Haziran’da sona erecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?