GAZİANTEP (AA) – KEREM KOCALAR – Türkiye-Suriye sınırında, terör örgütleri DEAŞ ve PYD/PKK tehdidine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nda geride kalan 4 ayda, yaklaşık bin 900 kilometrekare alan terör örgütlerinden temizlenirken Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle bölge halkına insani yaşam şartlarının sağlandığı bir hayat imkanı sunuldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Müşterek Özel Görev Kuvveti ve koalisyon hava kuvvetlerince terör örgütlerine yönelik düzenlenen Fırat Kalkanı Harekatı, 24 Ağustos’ta Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus bölgesinde başlatıldı.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), TSK ve koalisyon güçlerinin desteğinde iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana terör örgütleri PYD ve DEAŞ arasında birkaç kez el değiştiren Cerablus’a girdi.
İnsansız Hava Araçları (İHA) ile yapılan keşif uçuşlarının ardından belirlenen terör hedefleri, Fırtına obüsleri ve savaş uçaklarıyla etkisiz hale getirildi. Ardından sınır hattına döşenen çok sayıda el yapımı patlayıcı, uzman ekipler tarafından tespit edildikten sonra kontrollü olarak imha edildi. Birkaç saat içerisinde Cerablus’a kadar ilerleyen ÖSO birlikleri, harekatın başladığı gün ilçeyi terör örgütü DEAŞ’tan geri aldı.
Cerablus’ta kontrolün sağlanması sonrası bölgede ilerleyişini sürdüren ÖSO birliklerine hareket alanı açmak ve terör tehditlerini ortadan kaldırmak için operasyonun başladığı günden bu yana Hava Kuvvetleri Komutanlığınca 883 hedefe 965 bomba atıldı, ayrıca tespit edilen 2 bin 392 el yapımı patlayıcı ve 42 mayın imha edildi.
– Bin 294 DEAŞ’lı, 306 PYD’li etkisiz hale getirildi
Azez-Cerablus arasında bulunan toplam 225 meskun mahal ve yaklaşık bin 900 kilometrekare alanın kontrol altına alındığı Fırat Kalkanı Harekatı’nda bugüne kadar bin 171’i ölü, 117’si yaralı ve 6’sı yakalanarak toplam bin 294 DEAŞ üyesi; 291’i ölü, 4’ü yaralı ve 11’i teslim olmak üzere 306 PKK/PYD mensubu terörist etkisiz hale getirildi.
– Hedefte El Bab var
Cerablus’ta başarılı sonuçlar elde edilen harekat, Çobanbey’de devam etti. Çobanbey’i de özgürleştiren TSK destekli ÖSO güçleri, hedefine El Bab’ı aldı. Terör örgütü DEAŞ kontrolünde bulunan El Bab’ı da özgürleştirmek isteyen ÖSO güçlerinin şehir merkezine ilerleyişi sürüyor. El Bab’a yönelik harekatın başladığı günden bu yana terör örgütü DEAŞ’a ait 2 bin 700’ü aşkın hedefe havadan ve karadan atış yapıldı. Çalışmalar sırasında aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 391 DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirildi, 26 PKK/PYD mensubu öldürüldü.
El Bab’ın teröristlerden arındırılmasına yönelik çalışmalar yaklaşık 1,5 aydır devam ederken ilerleyişin yavaşlamasındaki en önemli etken ise siviller. Terör örgütü mensuplarının zaman zaman sivil halkı kalkan olarak kullanmak istemesi nedeniyle askerlerin kontrollü olarak ilerlediği El Bab’da terör örgütü DEAŞ’tan temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timlerince, El Bab ve çevresinde, çoğu tuzaklanmış halde 400 el yapımı patlayıcı, 4 bombalı araç ile 3 mayın imha edildi.
– Türkiye’den yardım seferberliği
Fırat Kalkanı Harekatı’nın sembolü haline gelen Cerablus’un terör örgütünden temizlenmesinin ardından, buradaki halkın rahat edebilmesi için Türkiye’de adeta yardım seferberliği başlatıldı.
Başta Gaziantep Valiliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinden Cerablus’a yardımlar gönderildi. İçme suyu şebekesi zarar verilen Cerablus’a 1 hafta kısa gibi bir sürede içme suyu götüren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 5 gün gibi bir sürede ise ilçe merkezine elektrik ulaştırdı.
Okulları onarılan ve ders zilinin ise yaklaşık 3 yıllık aradan sonra yeniden çaldığı Cerablus’ta, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından önemli bir sağlık yatırımı gerçekleştirildi. İçerisinde yoğun bakım üniteleri, acil servis polikliniklerinin yanı sıra çok sayıda poliklinik hizmetinin verildiği hastane, sadece Cerablus’a gelenlerin değil aynı zamanda Suriye’nin kuzey sınırındaki birçok bölgede hayata tutunmaya çalışanlara da şifa dağıtıyor.
– Nüfusta hızlı artış
İç savaş öncesinde nüfusu 30 bin dolaylarında olan Cerablus, terör örgütü DEAŞ kontrolündeyken halkın kaçtığı bir yer haline geldi. Nüfusunun 3 bin 500’e kadar gerilediği ilçe, özgürlüğüne kavuştuktan sonra nüfusu da hızla arttı.
Ülkesinde ölümü her an ensesinde hissedenlerin “güvenli liman” diye düşünerek sığındığı Cerablus, iç savaş sırasında kaçarak Türkiye’ye gelenlerin de limanı oldu. Sıla özlemine dayanamayan 20 bine yakın insanın Cerablus’a göçmesi ve Suriye’deki iç göçle beraber ilçenin nüfusu 35 bin dolaylarına ulaştı.
– Çarşıda kuyumcu bile açıldı
Hızlı nüfus artışıyla beraber Cerablus kent merkezi, birçok Anadolu iline ait çarşı pazarları aratmayan bir görüntüye kavuştu.
Giyim mağazalarından lokantalara, pastaneden oto yıkamaya kadar bir çok işletmenin yer aldığı Cerablus çarşısında son olarak kuyumcu da faaliyete geçti.
Kuyumcu Müslüm Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cerablus’a 3 ay önce döndüğünü ve asıl mesleği olan kuyumculuğa devam etme kararı aldığını söyledi.
Halkın günlük hayatlarına devam ettiğini ifade eden Ali, “Çok şükür işlerimiz iyi. Satışlarımızdan memnunuz. Allah bugünlerimizi aratmasın. Kendi vatanımızda olmak bile bizim için yeterli.” diye konuştu.
– Bizim için en önemli şey güvenlik”
Cerablus Meclis Başkanı Muhammed Habeş de Fırat Kalkanı Harekatı başladığı günden bu yana Cerablus’un dört bir yandan göç almaya başladığını ifade etti.
Hızla nüfusu artan kentin mazluma, vatanını özleyenlere ve terör mağdurlarına kucak açtığını ifade eden Habeş, Cerablus’a gelenlerin kendi vatanlarında güvenli, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürdüğünü vurguladı.
Çarşı pazarın hareketlenmesiyle kentin kuzeyiyle olan ticari ilişkilerin de geliştiğine değinen Habeş, şöyle konuştu:
“Burada bizim için en önemli şey güvenlik çünkü bu halk bugüne kadar ne çektiyse güvenliğin olmamasından çekti. O yüzden bizim önceliğimiz güvenlik. Burada insanlar istediği gibi yaşayabiliyor, istediği saatte dışarıya çıkabiliyor. Cerablus’un bu hale gelmesinde şüphesiz Türkiye’nin ve Türk askerinin katkısı var. Bize bu imkanı sunanlardan Allah razı olsun.”