“Geri Kabul Anlaşması ve Vize Muafiyeti Süreci” paneli

İSTANBUL (AA) – Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Ekşi, “Türkiye, Avrupa Birliği’yle (AB) henüz geri kabul anlaşması yapmadı. Türkiye, bu konuda daha temkinli hareket etmelidir.” dedi.

İstanbul Barosu AB Hukuk Komisyonunun düzenlediği “Geri Kabul Anlaşması ve Vize Muafiyeti Süreci” paneli, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı seminer salonunda iki oturumla gerçekleştirildi.

Panelde konuşan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Hasan Kılıç, Türkiye’nin, AB ülkeleriyle yapacağı geri kabul anlaşmasının sağlıklı uygulanması gerektiğini söyledi.

Anlaşmanın mülteci hakları konularında bazı etik değerlerle uyuşmadığını dile getiren Kılıç, bunun vize muafiyetiyle birlikte sunulmasının anlaşmanın doğasına aykırı olduğunu belirtti.

AB üyeliğiyle ilgili müzakereler sürecinde Türkiye’ye yöneltilen haksız eleştirileri geri kabul anlaşmalarında dayatılan maddelerde de gördüklerini vurgulayan Kılıç, “Vize muafiyeti farklı bir konudur, geri kabul anlaşması farklı bir konudur. Bunun bir dayatma şeklinde ortaya konmasını hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Ülkemizde yaşanan olaylar ile son dönemde dile getirilen geri kabul anlaşması bizi endişeye sevk etmektedir.” diye konuştu.

– “Türkiye göçü azaltmak istiyor”

Prof. Dr. Nuray Ekşi ise geri kabul anlaşmasının son dönemlerde en çok konuşulan konulardan biri olduğunu söyledi.

AB’ye üye ülkelerin göçmenler ve mülteciler konusunda etik davranmadığını belirten Ekşi, özellikle mülteciler konusunda yasal işlemlerin yürürlüğe konulmadığını savundu.

Türkiye’nin mülteciler konusunda iyi bir sınav verdiğini belirten Ekşi, “Türkiye, AB’yle henüz geri kabul anlaşması yapmadı. Türkiye, bu konuda daha temkinli hareket etmelidir.” ifadesini kullandı.

AB’nin bazı tuzaklar kurarak kendisinin bakmakla yükümlü olduğu mültecileri anlaşma yoluyla taraf ülkelere göndermeye çalıştığına dikkati çeken Ekşi, şunları söyledi:

“Türkiye, kendisine ve kendisi üzerinden Avrupa’ya göç gönderen ülkelerle geri kabul anlaşması yapmaktadır. Çünkü bu ülkelerden gelecek göçü azaltmak istiyor. AB, tüzel kişi olarak geri kabul anlaşması yapma hakkını elde ettiği günden beri sadece kendi sınırına yakın ülkelerle değil, göçe kaynaklık eden ve göç yolu üzerinde bulunan ülkelerle de bu anlaşmayı yapmaktadır. Bunu yaparken de o ülkelere birtakım mali yardımları ve vize muafiyeti gibi konuları gündeme getiriyor.”

AB ile geri kabul anlaşması yapılırken dikkatli olunması gerektiğine işaret eden Ekşi, bu anlaşma sayesinde üçüncü ülke vatandaşlarını da Türkiye’nin kabul etme zorunda bırakılabileceğini hatırlattı.

Ekşi, Suriye’de yaşanan iç savaş sonrası çok sayıda mültecinin Avrupa’ya gitmeye başlamasıyla, AB’nin, birçok ülkeyle geri kabul anlaşması yapmakta acele ettiğini de sözlerine ekledi.

Panel, diğer katılımcıların konuşmalarıyla sona erdi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?