Fransa'nın Cezayir halk hareketini çarpıtan belgeseli, tepkiye neden oldu

CEZAYİR (AA) – Cezayir'de Şubat 2019'da başlayan ve Abdulaziz Buteflika yönetiminin sona ermesi gibi siyasette büyük dönüşümlere yol açan kitlesel halk hareketiyle ilgili bir Fransız televizyonunda yayımlanan belgesel, Cezayir'de tepkiye neden oldu.

Salı günü Fransa devlet televizyonu France 5'te yayımlanan ve Cezayir asıllı Fransız gazeteci Mustafa Kesus'un yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği "Cezayir Aşkım" isimli belgeselin, Cezayir'in imajını karaladığı ve halk hareketini çarpıttığı yorumları yapıldı.

Cezayir'de 22 Şubat 2019'da başlayan ve eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'yı istifaya götüren halk hareketini ele alan 72 dakikalık belgeselde, Cezayirli gençlerin halk hareketi, demokrasi, özgürlük ve hayallerine yönelik tanıklıklarına yer verildi.

Halk hareketine katıldığı belirtilen ve alkol kullanan, cinsel baskıdan bahseden gençler ile sigara içen ve eşit bir yaşam talep eden genç kızların görüntülerine yer verilen belgeselde, gençlerin halk hareketinden beklentileri, toplumsal kısıtlamaların dışına çıkmak olarak sunuldu.

– Siyasi eleştiriler

Cezayir'deki en büyük İslami eğilimli parti Barış Toplumu Hareketi Başkanı Abdurrezzak Mukri, konuyla ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "France 5'in belgeselini izlediğimde Fransa'nın Cezayir'deki kölelerinin efendilerinden yalan söylemeyi öğrendiklerini anladım." ifadelerini kullandı.

Bu hayali senaryolara inanan çok az kişi olduğunu aktaran Mukri, halk hareketinin gerçek bileşenlerini ortaya çıkarmanın ve bu kişilerin nicel azlığını göstermenin yolunun gerçek demokrasi olduğunu kaydetti.

– Sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepki

Cezayirliler, belgesele duydukları tepkiyi sosyal medyada dile getirdi.

Cezayirli gazeteci Hafiz Derraci Facebook'daki açıklamasında, "Halk hareketi Fransa'yı rahatsız ediyor. France 5'in anlamsız belgeseli Cezayirlililerin birliğini ve değerleri ile hareketlerine olan bağlılıklarını artıracak." ifadelerine yer verdi.

Derraci, belgeselin, halk hareketinin, Fransa'nın kalıntılarına karşı gerçek bir devrim olduğunu ispatladığını dile getirdi.

Cezayirli bir diğer gazeteci Cafer Halufi, belgeselde birçok eksiklik olduğu, gazetecinin dilediği kişiye soru sorma hakkı olsa da Cezayir'le ilgili geniş bir çerçeve çizmek adına katılımcı yelpazesini geniş tutması gerektiği eleştirisinde bulundu.

Belgeselde Cezayir'deki sosyal "tabulara" 20 dakikadan fazla zaman ayrıldığına işaret eden Halufi, "Tüm hikayeler anlatılmalı ancak stadlardaki gençlerden ve tutuklulardan bahsetmeyen bir belgesel yayımlamak kabul edilebilir değil." dedi.

Halufi, asıl sorun teşkil eden unsurun cinsel baskıdan bahsedilmesi değil, birinci derecede siyasi bir denklemin, mükerrer tanıklıklar üzerinden gençlerin cinsel durumuna indirgenmesi olduğunu vurguladı.

Aktivist Rim Hasibe ise Facebook'ta, France 5 Televizyonu'nun Cezayir'i karalayan bu belgeselle profesyonellik seviyesinin düşüklüğünü ortaya koyduğunu belirtti.

Hasibe, belgeselin, Fransız rejiminin, 1962'de bağımsızlığına kavuşan Cezayir'e karşı derin ve tarihi bir nefret beslediğini kanıtladığını savundu.

– Halk hareketi, Fransa bağımlılığına karşı yapıldı

AA muhabirine konuşan gazeteci İman Uveymir de France 5'in belgeselinin, hiçbir şekilde halk hareketini yansıtmadığını söyledi.

Uveymişr, barışçıl oluşu ve dillendirilen taleplerle tüm dünyayı kendine hayran bırakan halk hareketinin, Fransa'ya bağımlılığı reddettiğini vurguladı.

Cezayirlilerin hiç kimsenin özellikle de Fransa'nın tanıklığına muhtaç olmadığını söyleyen Uveymir, "Halk hareketi, bizim iç meselemizdir ve bunun sefil belgeselle çarpıtılmaya çalışılması, söz konusu televizyonun Cezayir'de bir karşılık bulamadığının kanıtıdır." dedi.

Cezayir bağımsızlığının ardından, "1988 Ekmek Ayaklanması", 1990'larda başlayıp 10 yıl süren "Cezayir İç Savaşı", 2001'deki "Amazig Baharı" ve 2011'deki "Şeker ve Yağ Protestoları"na tanıklık etti. 2019'daki halk hareketi ise ülkenin modern tarihinde kan dökülmeyen ve en geniş katılımlı gösteri oldu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?