Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Toplantısı

İSTANBUL (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü 30 kilometrelik hattın içinden veya dışından saldırılarını sürdürürse, nereye kadar kaçarlarsa oraya kadar kovalayıp gereğini yapacağız. Aynı şekilde ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin ilk etapta 1 ile 2 milyon arasındaki kısmının geri dönüşü için geliştirdiğimiz projelere destek verilmezse, sınırlarımızı açmaktan başka çaremiz kalmaz. Açarız sınırları, yürüsünler Avrupa'ya. Her iki konuda da kimseye şantaj yapmıyoruz. Sadece içinde bulunduğumuz durumu söylüyor, çözüm yolunu ortaya koyuyor ve meşru destek talebimizi ifade ediyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı'nda, Suriye'de faaliyet gösteren diğer tüm güçlerin, rejimin ve terör örgütlerinin aksine Türkiye'nin her ne sebeple olursa olsun bölgede tek bir damla masum kanı dahi dökülsün istemediğini söyledi.

Bunun için bıçak kemiğe dayandığında elbette güç kullanmaktan çekinmediklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ama ilk tercihimiz daima meselelerimizi suhuletle çözmekten yanadır. Amerika ve Rusya ile vardığımız mutabakatların sebebi budur. Yoksa Türkiye, terör örgütünü bulunduğu her yerde ezip geçecek güce, imkana ve kararlılığa sahiptir.

'Bundan sonra size silah vermeyeceğiz." deniliyor. Verme. Zaten kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Nasıl oldu? İnsansız hava aracı istiyorduk. Bize 'Bugün git yarın gel.', ondan sonra 'Kongre izin vermedi.' E ne oldu? Şimdi biz insansız hava araçlarını kendimiz üretiyoruz. Silahlı insansız hava aracı, aynı şekilde… Vermediler. E ne oldu? Şimdi biz üretiyoruz ve ihraç ediyoruz. Geldiğimizde yüzde 20'sini karşılıyorduk biz savunma sanayimizde, şimdi yüzde 70'ini karşılıyoruz. Buraya ulaştık. Sayın Obama döneminde Antalya'daki G20 toplantımızda ben kendilerinden akıllı bomba istedim. 'Tabii veririz.' Aylar geçti, vermediler. Akıllı bombayı şimdi biz üretiyoruz. İçeride ve dışarıda bütün çalışmalarımızın altında bu kadar rahat hareket edebiliyorsak, bunun sebebi nedir? Artık imkanlarımız çoğaldı. Maliyetler mukayese edilemeyecek derecede çok daha düşük. Uluslararası toplum bizi bununla tehdit ediyor. Fransa'sı bunu yapıyor, Amerika'sı bunu yapıyor, diğerleri bunu yapıyor. Biz de kendilerine açık ve net söylüyoruz: Ne yaparsanız yapın, siz bunları yaptıkça biz çok daha güçleneceğiz. Bu milleti sindiremezsiniz."

Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası toplumdan beklentisini, "Sınırların güvenliğiyle ilgili hassasiyetlere saygı gösterilmesi ve Türkiye'deki Suriyelilerin geri dönüşüyle ilgili projelere destek verilmesi" şeklinde açıklayarak, "Bunlar çok da yalancı. Onu da söyleyeyim. Dürüst değiller. Maalesef…" dedi.

Avrupa Birliği'nin 2015'te, 3+3 milyar avro destek sözü verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Vermediler. Bize gelen ne? Sadece 3 milyar avro. Biz ne kadar harcama yaptık? 40 milyar dolar. Görüştüğümüzde soruyoruz: Verdiniz mi? İşte 'Hazırlıyoruz, konuşuyoruz, projelere bakmamız lazım.' Hangi projeye bakacaksın? Biz projede değiliz, biz işi bitirmişiz. Gelin, yaptığımız yerleri görün." diye konuştu.

– "Meşru destek talebimizi ifade ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güvenli bölgeyle ilgili plan ve projeleri BM'de sunduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Bakıyorlar 'Çok güzel.' Güzelse o zaman bize, size de katkıda bulunun, destek verin, burayı beraberce yapalım. İnanın yoklar. Hep yalan, doğru konuşmuyorlar, dürüst konuşmuyorlar. Konuşsalar da konuşmasalar da biz gerekirse, Tel Abyad ile Rasulayn arasında icabında bir güvenli bölgeyle beraber mültecilerin yaşayabileceği konutları, sosyal donatı alanlarını, altyapı ve üstyapısıyla yapacağız, dünyaya da bunu ispat ederek göstereceğiz, 'İşte Türk milleti budur, görün.' diyeceğiz. Terör örgütü 30 kilometrelik hattın içinden veya dışından saldırılarını sürdürürse, nereye kadar kaçarlarsa oraya kadar kovalayıp gereğini yapacağız. Aynı şekilde ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin ilk etapta 1 ile 2 milyon arasındaki kısmının geri dönüşü için geliştirdiğimiz projelere destek verilmezse, sınırlarımızı açmaktan başka çaremiz kalmaz. Açarız sınırları, yürüsünler Avrupa'ya. Her iki konuda da kimseye şantaj yapmıyoruz. Sadece içinde bulunduğumuz durumu söylüyor, çözüm yolunu ortaya koyuyor ve meşru destek talebimizi ifade ediyoruz. Teröristlerin veya masum insanların hayatlarını kullanarak sinsice siyaset yapmak bizim değil, diğerlerinin tarzıdır. Türkiye, mertçe konuşur, mertçe icraatını yapar. Biz sadece ve sadece hem kendi vatandaşlarımızın hem de milyonlarca masum Suriyelinin haklarını korumanın peşindeyiz. Uluslararası toplumdan beklentimizin her bakımdan insani duyarlılığa uygun bu çabalarımıza destek vermesi olduğunu tekrarlamak istiyorum."

Konuşmasının sonunda Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu üyeliği için teşekkür eden Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'un ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük'ün ifade ettiği konularda dayanışmanın kararlılıkla devam etmesi ve netice odaklı olunması gerektiğini sözlerine ekledi.

– Erdoğan, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Üyesi oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü üyeliğinde 25. yılını doldurarak hak kazandığı Yüksek Divan Kurulu üyeliği için plaketini Ali Koç ve Vefa Küçük'ün elinden aldı.

Koç, Erdoğan'a Fenerbahçe rozeti taktı. 25. yıl dolayısıyla 25 numaralı forma ve 1 numaralı forma da Erdoğan'a hediye edildi.

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ne gelişi sırasında bir kafenin önünde durarak, vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşların EYT ile ilgili sorusuna "Ne yapalım? 40 yaşında emekli mi olalım? 40 yaşında, 50 yaşında emekli mi olur? Sağlığı bozuk olanlar zaten primlerini ödemişse emekli olur." yanıtını verdi. Erdoğan, çocuklara oyuncak verdikten sonra programa geçti.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?