Evladını teröre kurban veren milletvekili annenin yüreğindeki yangın sönmedi

DİYARBAKIR (AA) – NURTEN ASLAN – AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, 12 yıl önce PKK'lı teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda 17 yaşındaki oğlunu kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yaşıyor.

Terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesinde 3 Ocak 2008'de askeri servis aracının geçişi sırasında bir dershane önünde gerçekleştirdiği, 6'sı öğrenci 7 kişinin şehit olduğu, 73 kişinin yaralandığı bombalı saldırı unutulmadı.

Saldırının her yıl dönümünde, hayatını kaybedenlerin yakınları ile olayda yaralı kurtulanların acısı tazelenirken, teröre öfke büyüyor.

7 ocağa ateş düşüren hain saldırıda yakınlarını kaybedenler arasında Diyarbakır Milletvekili Eronat da bulunuyor.

Saldırıda üniversite sınavına hazırlanan, tek evladı 17 yaşındaki Eren'i şehit veren Eronat, acısını kalbine gömerek, başka ailelerin benzer acılar yaşamaması için, mücadelesini siyasi kulvarda sürdürüyor.

Eronat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti içerisinde, daha çok şehit yakınları ve gazilere yönelik çalışmalar içerisinde bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin her yerinde şehit yakınları ve gazilerin kendisini aradığını, aralarında adı konulmamış bir gönüldaşlık olduğunu kaydeden Eronat, Mecliste İnsan Hakları Komisyonunda da görev yaptığını belirtti.

İnsan hakkı ihlallerinin olmadığı bir ülkede yaşamayı dileyen Eronat, "İnsan hakkı ihlallerinin en önemlisi yaşam hakkı. Terör örgütlerinin yaşam hakkına saldırılarını önlemek, yaşam hakkı ihlaline uğramış ailelere destek olmak gibi görevler yapıyoruz." dedi.

Evladını kaybettiği terör saldırısında yaralanan çocuklardan, durumu çok ağır olanların uzun süre tedavi gördüğünü anlatan Eronat, şöyle konuştu:

"Oğlumun en iyi arkadaşı şu anda İstanbul'da doktorluk yapıyor. 6 ay yatağa bağlı kaldı. Koltuk değnekleriyle gezdi ama o yıl girdiği sınavda tıp fakültesini kazandı. Çocuklarımızdan 40 gün hastanede yanık tedavisi gören Vedat Bora, Şırnak'ta diş hekimi olarak görev yapıyor, hayata atıldı. Çocuklarımız hayatta olsaydı şu anda 30'lu yaşlarda olacaktı."

– "Annelerin sesini duyurmak istedim"

Eronat, oğlunun terör saldırısında şehit olmasının, hayatlarını kökten değiştirdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Siyasete atılma sebebim de budur, annelerin sesini duyurabilmek için. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var, 'Ayrılıklar büyük yangınları alevlendirir, küçük yangınları da söndürür.' diye. Yangınımız o kadar büyük ki sürekli üzerine benzin dökülüyormuş gibi alevimiz hep parlak. Yangınımız da ruhen ve bedenen içinden çıkılamayacak kadar bizi sarmış durumda.

Bir şeyler yapmak gerekiyordu. Silah alıp dağa çıkamıyordum. Ben de çareyi siyasette buldum. Şehit çocukları ve anneleri ile çocuğu dağa kaçırılan annelerin sesini duyurmak istedim. Çocuğu dağa kaçırılan annelerin de aynı acıları yaşadığını, sonraki yıllarda siyasi hayatımda gördüm."

– "Artık anneler 'Çocuklarımızı geri getirin' diyor"

Daha önce annelerin "Dağdaki ve yanlarındaki çocuklarına bir şey olur" endişesiyle konuşmaya korktuğunu dile getiren Eronat, "3 Ocak'ta yaptığımız anma törenine de ilk yıllarda bütün aileler katılmıyordu. Bir anneye 'Neden gelmiyorsun?' dedim. 'Başka çocuklarım da var.' dedi. O zaman anladım ki rehine olan anneler. Hem dağa kaçırılan hem de diğer çocuklarını korumak istiyorlar. Allah'a şükür önceleri bir kişiydim, şimdi 60'ı geçtik." şeklinde konuştu.

Milletvekili Eronat, Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP il binası önünde sürdürdüğü oturma eylemine de değindi.

Güvenlik olmadan huzurun olamayacağına işaret eden Eronat, Diyarbakır'ın çok huzurlu ve güvenli bir kent olduğunu, geçen yıla göre turizmde yüzde 237'lik artış sağlandığını bildirdi.

Eronat, "En önemlisi artık anneler 'Biz buradayız, çocuklarımızı geri getirin.' diyor. Bugün 3 anne çocuğuna kavuştu. PKK ve uzantısı parti artık çocukları kandırmak için iki defa düşünecek. Çünkü o annelerin hesabını yapacak." ifadelerini kullandı.

– "Dilerim başka anneler ağlamaz"

Bütün annelerin çocuklarına kavuşmasını dilediğini, hiçbirinin acı çekmesini istemediğini çünkü evlat acısının ne olduğunu çok iyi bildiğini anlatan Eronat, şunları kaydetti:

"Oturma eylemi yapan annelerden Ayşegül Biçer, '32 yaşındayım, dağa kaçırılan oğlum 16 yaşında. Ben onunla büyüdüm.' demişti. Ben 28 yaşında anne oldum. Ama sonra bir şeyi fark ettim ki ben de çocuğumla büyümüşüm. Onunla oyun hamuru yaptık, Örümcek Adam'ı seyrettik, kitapları beraber seçtik, onunla Kemal Sunal'ı ve Hababam Sınıfı'nı yeniden sevdim. Sonra fark ettim ki kaç yaşında anne olursanız olun çocuğunuzla beraber büyüyorsunuz. Dilerim başka anneler artık ağlamaz. Bunun için ülkemizin güçlü olduğunu görüyoruz."

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?