“Eskizlerden Tablolara Sultan Abdülaziz Resim Sergisi” Londra’da açıldı

LONDRA – Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in eskizleri ile bu eskizler temel alınarak oluşturulan yağlı boya tabloların yer aldığı “Eskizlerden Tablolara Sultan Abdülaziz Resim Sergisi”, Londra’da ziyarete açıldı.

Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun katkıları ve Yunus Emre Enstitüsü’nün destekleriyle hazırlanan sergi, Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) tarafından gerçekleştirildi.

Yunus Emre Enstitüsü Türk Kültür Merkezi’ndeki açılışa katılan Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, Londra’dan önce Paris ve Viyana’da açılan serginin, her iki şehirde de ziyaretçilerin övgüsüyle karşılaştığını söyledi.

Bilgiç, Osmanlı’nın 6 asırdan uzun süre farklı sanat dallarında kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına imkan sağladığının altını çizerek, “İmparatorluğun payitahtı İstanbul sadece yönetim ve siyasetin değil, aynı zamanda sanat ve kültürün de merkezi olmuştur. Saray mektebi Enderun’da, öğrencilere İslami bilimler, edebiyat, siyaset, idare, dil bilimleri, matematik, coğrafya, mantık, spor ve protokol derslerinin yanı sıra yüksek standartlarda sanat eğitimi verilmiştir. Keza kültür ve sanat, şehzadelerin eğitiminde önemli bir yere sahiptir. Osmanlı idareci sınıfının bu yaklaşımı çerçevesinde birçok Osmanlı hakanı ve hanedan mensubu, resim, müzik ve edebiyat gibi sanat dallarında iz bırakan eserler vermiştir” diye konuştu.

Sultan Abdülaziz’in çok yetenekli bir ahşap oyma uzmanı olduğunu kaydeden Bilgiç, Abdülaziz’in Dolmabahçe Sarayı müzesinde sergilenen ahşap yatağını da kendi elleriyle işlediğini aktardı.

Büyükelçi Bilgiç, Beylerbeyi ve Çırağan saraylarında da Sultan Abdülaziz’in sanatsal dokunuşlarının görülebileceğini belirterek, “Bugün burada, yaklaşık 150 yıl önce, 1867’de ziyaret ettiği Londra’da Sultan Abdülaziz’in bazı çizimlerini görecek ve bazı bestelerini dinleyecek olmanın onurunu yaşıyoruz. Abdülaziz’in sanatsal bakış açısının ve çok yönlü şahsiyetinin, bu sergi sayesinde bugün Londra’yı yeniden ziyaret ettiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

– Ateş: “Sultan Abdülaziz’in, yerel ile evrenseli nasıl birleştirmek istediğini burada göreceğiz”

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, farklı dil ve kültürlerden milletlerin bir araya gelerek, bir birlerini tanımalarına vesile olan kültürel organizasyonların önemine değinerek, “Bugün burada, Türk tarihinden bir kesit olarak, dönemin etkili bir dili olan resim sanatı ile Sultan Abdülaziz’in, yerelle evrenseli nasıl birleştirmek istediğini göreceğiz. Keskin bir zekaya ve estetik bir bakış açısına sahip olan Sultan Abdülaziz’in elleriyle çizdiği eskizlerden oluşan eserlerle, yönetici elitlerin yalnızca hakikatin bekçisi olmaları gerektiğini, kendi ülkesinin bilim, sanat ve tarihini bilmenin yanında çağdaş dünyanın da kültürel değerlerine vakıf olmanın insanlığa nasıl katkı sağladığını bir anlamda görmüş olacağız.” dedi.

Ateş, Yunus Emre Enstitüsü’nün Londra’daki merkezinde de insanı önceleyen çalışmalar yaptığının altını çizerek, serginin açılmasına katkıda bulunanlara teşekkür etti.

Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) Başkanı Hilmi Baş da serginin ilk kez 2013’te Dolmabahçe’de açıldığını söyleyerek, “Sultan Abdülaziz’in saray ressamı Stanislaw Chlebowski’nin, ülkesine dönerken, padişahın kendisine hediye ettiği bir albüme ulaştık. Bu albümde Sultan’ın eskizleri var. Şu anda Polonya’da Krakow Müzesinde sergileniyor bu albüm. Sanat tarihçisi bir arkadaşımız, Dolmabahçe Milli Saraylar ve Harbiye Askeri müzedeki bazı tabloların bu eskizlerle bire bir örtüştüğünü farketti ve buradan yola çıkarak, bunu bir sergiye dönüştürmenin çok anlamlı olacağına karar verdik.” diye konuştu.

Serginin çok ilgi çektiğini aktaran Baş, Sultan Abdülaziz’in tahttayken ziyaret ettiği 3 Avrupa başkentinden Viyana ve Paris’in ardından Londra’da eserlerin sergilendiğini aktararak, şu bilgileri verdi:

“Serginin devam etmesi için Budapeşte, Lyon ve Strasburg’dan sergi talepleri geldi. Onları da değerlendireceğiz. Bu sergi, Sultan Abdülaziz’in ziyaretleri çerçevesinde 3 ayaklı düşünülmüştü ama talepleri değerlendirmeye açığız tabii ki. Bunlar arşivimizde duracak ve sergi talepleri oldukça gün yüzüne çıkacak.”

Hilmi Baş, serginin bir sonucu olması gerektiğini kaydederek, “Eskizlere dayalı çizilen anonim tablolar, saraydaki ressamların bazıları tarafından çizilmiş. Muhtemelen bu eskizlere dayalı yapılan başka tablolar da var. Bir sanat tarihçisi, bunun üzerinde master, doktora yaptırabilir. Bu sergi, Sultan Abdülaziz’in resim yönüne dikkat çeken bir sergi. Ama profesyonel sanat tarihçileri bu konuyu derinleştirip geniş araştırmalar yapabilir. Bizim de arzumuz bu. Yani akademik bir takım neticilerinin olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

– Şen: “Padişah eserlerinden oluşan ilk sergi”

Serginin küratörü Mehmet Lütfi Şen ise serginin padişah eserlerinden oluşan ilk sergi olduğunu söyledi.

Şen, 68 eski ve 9 yağlıboya tablonun yer aldığı sergiye ilişkin şunları aktardı:

“Halife Abdülmecid Efendi’nin yayınladığı ressamlar mecmuası var. Orada babasının eskizlerinden bahsediyor ve birkaç eskiz örneği var. Bu defterin Krakow’da ulusal müzede olduğu biliniyordu sanat çevreleri tarafından. Bu eskizleri sergilemek amacıyla çıktı bu proje. Eskizleri gördüğümüz zaman da bu eskizlerin saraydaki yağlıboyalara yansıdığını fark ettik. Bu eskizler kılavuz olmuş, tasarımı oluşturmuş ve bazı imzasız yağlıboya tablolar, bu eskizlerden hareketle yapılmış. Eskizlerden tablolara projesi buradan doğdu. Sanat tarihçisi Ömer Faruk Şerifoğlu bir araştırma yaptı ve onun araştırmasından sonra eskizlerle eşleşen yağlıboya tablolardan bir proje yaptık ve Dolmabahçe’deki ilk sergimiz böyle oluştu.”

Serginin açılışına katılan Osmanlı hanedan üyelerinden Leyla Sami, sergi için Oxford’dan geldiğini dile getirerek, “Bu eserleri görünce çok mutlu oldum. Abdülaziz’in resim yaptığını ve müthiş bir sanatçı olduğunu biliyordum ama burada eserleri görmemiştim. Bu akşam ilk kez gördüm. Umarım başka şehirleri de gezer bu eserler ve diğer insanlar da bu eserleri görüp memnun olur.” diye konuştu.

Sultan Reşat’ın oğlu Ömer Hilmi Efendi’nin torunu Ömer Osmanoğlu ise eserleri gelip gördüğü için çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Sultan Abdülaziz sanatsal anlamda çok yetenekli bir insan. Müzik, resim, oymacılık yapmış. Bu yüzden sergiye davet edildiğimde çok mutlu oldum. Eserlerini görmek çok güzel. Daha önce resimlerin fotoğraflarını görmüştüm ama resimleri görmemiştim. O yüzden burada olmaktan çok mutluyum.” ifadelerine yer verdi.

Sergi, 31 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?