Erdoğan, Türk-Alman Üniversitesi Yeni Binalarının Açılış Töreni'nde konuştu: (2)

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir an önce sükunet sağlanmazsa Libya'daki kaos ortamının tüm Akdeniz havzasını etkileyeceğini belirterek, "DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütleriyle lejyonerlerin bu ülkede tekrar palazlanmasını istemiyorsak çözüm sürecini hızlandırmamız gerekiyor." dedi.

Erdoğan, Türk-Alman Üniversitesi Yeni Binalarının Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, yükseköğretim alanında sahip olunan tecrübenin dost ve kardeş ülkelerle paylaşılmasına çok önem verdiklerini söyledi.

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi ile Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi'nin, Kırgızistan ve Kazakistan'da faaliyet gösteren, bulundukları ülkelerde saygı gören önemli ortak üniversiteler olduğunu vurgulayan Erdoğan, Afganistan'da Mevlana Celaleddin Rumi'nin adının verileceği Türk-Afgan Üniversitesinin kurulması için çalışmaların da devam ettiğini kaydetti.

Erdoğan, Afganistan'da faaliyete geçecek bu eğitim yuvalarıyla kadınların bilhassa eğitim ve iş hayatındaki rolünü artırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

– "Suriye'deki çatışmalardan tüm Avrupa etkilenmiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık olarak terörden İslam düşmanlığına, kültürel ırkçılıktan yabancı karşıtlığına kadar pek çok sorunla yüzleşildiğini belirterek, iletişim ve ulaşım araçlarının bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde dünyanın neresinde olursa olsun hiç kimsenin bu sorunlara bigane kalma lüksünün olmadığını vurguladı.

Suriye'de, Yemen'de, Irak'ta ve Libya'da yaşananların bilhassa içinde bulunulan coğrafyanın kader ortaklığını bir kez daha gösterdiğini dile getiren Erdoğan, "Son 9 yıldır Suriye'de devam eden çatışmalardan sadece bizim gibi komşu ülkeler değil başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa etkilenmiştir. Aynı şekilde şayet bir an önce sükunet sağlanmazsa Libya'daki kaos ortamı tüm Akdeniz havzasını etkileyecektir. DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütleriyle lejyonerlerin bu ülkede tekrar palazlanmasını istemiyorsak çözüm sürecini hızlandırmamız gerekiyor." diye konuştu.

Erdoğan, 2 bin 400'den fazla kişinin ölümüne, 7 bin 500'den fazlasının yaralanmasına sebep olan, ayrıca 300 binin üzerinde Libyalıyı yerlerinden eden bu krizi sonlandırmanın en büyük hedefleri olduğunu ifade ederek, bu hedef doğrultusunda dost ve müttefik Almanya ile güç iş birliği içerisinde çalıştıklarını söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptıkları ateşkes çağrısının 19 Ocak'ta düzenlenen Berlin Konferansı'nın önünü açtığını belirten Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel nezdinde tüm Alman makamlarına ev sahiplikleri için de teşekkür etti.

– "Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor"

Erdoğan, 55 maddeden oluşan barış planının Libya'da siyasi istikrarın yeniden tesisi yönünde önemli bir adım olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Ancak bu planın başarısı alınan kararların sahada uygulamaya geçirilmesine bağlıdır. Bu konuda özellikle darbeci Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor. Dünden itibaren Trablus'taki sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıların artması, Mitiga Havalimanının hedef alınması kimin barıştan kimin de kan ve göz yaşının sürmesinden yana olduğunu göstermiştir.

Son bir kaç haftada yaşadıklarımız Libya için bir turnusol olmuştur. Bu gerçekler ışığında uluslararası toplumun Suriye'de düştüğü hataya özellikle Libya'da düşmemesini temenni ediyorum. Libya ile 5 asırlık tarihi, beşeri ve kültürel ilişkileri olan bir ülke olarak duruşumuz nettir. Libyalı kardeşlerimizin barışı huzuru ve geleceği için bu zor zamanlarında onların yanında olmayı sürdüreceğiz. Tıpkı Berlin Konferansında olduğu gibi barış için, çözüm için, kan ve göz yaşının durması için atılan adımları güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Bu süreçte Alman dostlarımızla yakından çalışacak, inşallah ortak menfaatlerimiz doğrultusunda ilişkilerimizi geliştireceğiz."

Erdoğan, açılışı yapılan Türk-Alman Üniversitesinin eğitim ve sosyal tesis binalarının hayırlı olmasını dileyerek, sözlerini tamamladı.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?