Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)

TBMM (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK tarafından Gara'da 13 vatandaşın şehit edilmesine ilişkin "Geçtiğimiz günlerde Irak'ın kuzeyinde bir mağarada alenen infaz edilen 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Bunlar öyle utanmaz ki çıkıyor, şu anda onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor." dedi.

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de, kendi devletine düşman, kendi milletine hasım, kendi vatanını bulduğu her fırsatta sırtından hançerleyen kirli bir zihniyet bulunduğunu söyledi. Bu kirli zihniyetin siyasetteki temsilciliğini CHP ve giderek iç içe geçtiği terör örgütünün güdümündeki partinin yaptığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz günlerde Irak'ın kuzeyinde bir mağarada alenen infaz edilen 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Bunlar öyle utanmaz ki çıkıyor, şu anda onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor. 5 yıl, 6 yıl, bizim bu polisimizi, askerimizi, sivili, 13 kişiyi kaçıranlar kim? Biz, 5 yıl, 6 yıl içerisinde dağ demedik, taş demedik, Irak'ın kuzeyindeki mağaralar demedik, bütün buraları güvenlik güçlerimizle aradık, taradık. Bunlar, utanmadan, sıkılmadan, 'Bir şey olmaz, orada sakinler, güvence altındalar.' Bunu diyecek kadar yüzsüzler. Kim bunlar? CHP ve ortağı HDP. Beraber yürüttüler bu işleri. Bu tezgahı beraber çalıştırdılar. Biz, artık 5-6 yıldan sonra operasyonu yapmak zorunda kaldık. Bununla ilgili de Savunma Bakanımı, İçişleri Bakanımı bu beyefendilerin makamına gönderdik, 'Gidin, bizzat anlatın.' dedik. Bizzat gittiler, ne olduğunu ne bittiğini anlattılar. Daha sonra da Meclis'te malum anlatıldı. Bunlar anlatıldığı halde, ondan sonra yine utanmadan, terbiyesizce eleştiri yağmuruna tuttular. Makamınıza gelip size her şeyi anlattılar, 'Ne soracaksanız sorun.' dediler. Bu açık, şeffaf bu süreç ortaya konulurken siz ne yüzsüzsünüz ki Meclis'teki bu çalışmadan sonra yine hala saldırıyorsunuz? Ne yaparsanız yapın bilesiniz ki bu Cumhur İttifakı, bu AK Parti iktidarı, bu yolda inanarak inançla sizin kol gerdiğiniz teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecektir."

Teröristlerin sayısının on binlerden yüzlere düştüğüne işaret eden Erdoğan, bu mücadeleyi aynı kararlılıkla devam ettireceklerini vurguladı.

"Terör örgütünü ve siyasi uzantılarını korumak için bu katliamın suçunu bize yıkmaya kalkacak kadar alçaldılar, alçaklaştılar." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"(Bunun sorumlusu Erdoğan'dır) diyor. Ne yüzsüzsün sen, ne karaktersizsin. Bunların cibilliyeti bozuk. Bu 5, 6 yıl içerisinde bu mücadeleyi biz gece gündüz demeden verdik ve buna rağmen geldiğimiz nokta maalesef bu oldu. İçimiz kan ağlıyor ama biz onların intikamını alacağız, onların kanlarını yerde bırakmayacağız. Bunu da böyle bilsin Bay Kemal. Ortağın HDP de böyle bilsin. Beraber yine Ankara'dan İstanbul'a yürüsünler. Onlar yine Ankara'dan İstanbul'a yürürken, biz de inşallah buradan sahili selamete çıkacağız. Onlara bu imkanı vermeyeceğiz."

– "Zerre kadar anlamadıklarını kendi ağızlarıyla ikrar ediyorlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kişilerin, bir de yüzleri kızarmadan "Bu ülkede kimse terörü savunamaz, terörle mücadele için ne yaptınız da engel olduk." dediklerini aktararak "İşte, beraber teröristlerle yürüdün, daha ne yapacaktın? PKK ve PYD'den FETÖ'ye, DHKP-C'ye kadar her çeşidinden terör örgütünün mensuplarını savunmak için genel başkanından milletvekillerine, il başkanlarından belediye başkanlarına kadar seferber olan siz değil misiniz? Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarını eleştiren, 'Yapamazsınız, edemezsiniz, gidemezsiniz.' diye demeçler veren siz değil misiniz? Daha düne kadar bölücü örgütün Suriye kolunu 'Terör örgütü olarak görmüyoruz.' diyen siz değil misiniz? Terör örgütü mensuplarıyla kol kola Ankara'dan İstanbul'a yürüyen siz değil misiniz?" sorularını yöneltti.

"CHP'nin terör örgütünün güdümündeki partiyle nasıl yapışık ikize dönüştüğünü" ortaya koyduğunu belirttiği kısa bir video izleten Erdoğan, "Belge mi? Belge. İrade mi? İrade. Hepsi bu. Bizzat kendileri ifade ediyor mu? Ediyor." sözlerini sarf etti.

Erdoğan, "Gara katliamı, öncesi ve sonrasıyla, ülkemizde terör konusunda kimin nerede durduğunu göstermesi açısından gerçekten turnusol olmuştur." dedi.

AK Parti İzmir İl Kongresi'ne iştirak etmek, deprem konutlarının temel atma törenine katılmak ve Dokuz Eylül Üniversitesinin Göç Konferansı'nda konuşmak üzere İzmir'e gittiğini anlatan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"İşgalin, işgal acısının, sivil katliamının ne demek olduğunu gayet iyi bilen İzmirli kardeşlerimin, tüm bu olup bitenleri enine boyuna değerlendirdiğine inanıyorum. Bir asır önce İzmir'de başlayan işgalin bir benzerini, 40 yıldır doğu ve güneydoğu sınırlarımızda tekrarlamak için çalışanları nasıl hüsrana uğrattıysak, onların fiili ve siyasi işbirlikçilerine de hak ettikleri dersi vereceğiz. Milletimiz, vesayet karşısında nasıl boyun eğmediyse, darbe girişimlerine göğsünü nasıl siper ettiyse, uluslararası tuzakların üstesinden birer birer nasıl geldiyse, Allah'ın izniyle bu kirli zihniyeti de aynı şekilde tarihin tozlu raflarına havale edecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söze terör örgütlerinin mensuplarını ve söylemlerini savunarak başlayanların diğer konulardaki ifadelerinin altında yatan sinsi niyetlerini milletin gayet iyi gördüğüne işaret ederek "Sordukları her soruyla aslında, devlet yönetiminden, uluslararası ilişkilerden, ekonominin nasıl işlediğinden, salgının dünyada ve ülkemizde hangi sonuçlara yol açtığından, bunlara karşı alınan tedbirlerin mantığından zerre kadar anlamadıklarını kendi ağızlarıyla ikrar ediyorlar. Dış politikada sorunlar yaşandığını söyleyip, bunların sebebinin ülkemizin bütünlüğüne, birliğine, beraberliğine yönelik saldırılar olduğunu gizleyen bu kafa, elbette siyasi ikbalini Türkiye'nin yaşayacağı felaketlere bağlar." şeklinde konuştu.

– "Siz ölüleri bile rehin aldınız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kişilerin, bununla kalmayıp 20 yıl öncesinin Türkiye'sine güzellemeler dizdiklerini de belirterek milletin 20 yıl önce neler yaşadığını unutmadığına dikkati çekti. Eğitimde, evlatlarının 70-80 kişilik sınıflarda okuduğunu, çok kere öğretmen bulamadığını, ders kitabı almak için günlerce kuyruklarda beklediğini, kimi yokluktan, kimi kılık-kıyafet baskısından nice çocukların eğitim-öğretimden mahrum kaldığını kimsenin unutmadığını vurgulayan Erdoğan, sağlıkta, hastanelerde çektiği çileleri, doktorundan hemşiresine, yatağından ambulansına, cihazından ilacına kadar hangi yokluklarla karşı karşıya kaldığını da kimsenin unutmadığını ifade etti.

Çalışanından emeklisine, engellisinden yaşlısına kadar her kesimden ülke insanının hangi sıkıntılarla hayatlarını sürdürmeye çalıştığını, aynı şekilde ulaştırmadan enerjiye, spordan çevreye kadar her alanda nasıl bir ülkede yaşadığını kimsenin unutmadığını dile getiren Erdoğan, "eski Türkiye görüntüleri" şeklinde nitelendirdiği video görüntülerini izletti.

Ekranları başında izleyenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunlar Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü olduğu dönemlerin çekimleridir." dedi.

"Eski Türkiye"de devletin olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Devlet nerede? Sayın Kılıçdaroğlu, sen neredesin? Sen SSK'nin Genel Müdürlüğünü yapmadın mı? Bütün o dönemlerde siz ölüleri bile rehin aldınız, rehin. O hastaneleri yaşadık. O kuyruklarda, sabahın erken saatlerinde gidip kupon alıp ondan sonra da hastalarımızı getirdiğimiz günleri hatırlıyoruz. Biz bunları yaşadık. Şu anda böyle bir hastane kaldı mı? Şu anda hastanelerimizin hepsi elhamdülillah pırıl pırıl, herkes huzurlu, herkes şu anda güveniyor ve her geçen gün daha da güçlü hale geliyoruz. Şu anda Batı, Türkiye'nin sağlık sistemini örnek alıyor. Çaresizlik içinde etrafına bakınıp 'Nerede bu devlet?' diye feryat eden insanların yaşadığı bir dönemin özlemini yaşayanlar, milleti yeniden yokluklara, çilelere, sefalete, eziyete mahkum etmek istiyor demektir. Allah Türkiye’yi bu zihniyetten de onun ihtiraslarından da onu besleyip milletin başına musallat edenlerden de korusun diyoruz."

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?