Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)

TBMM (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni reform paketlerini Meclisimizin takdirine sunmaya başlayacağız. Milletimizle paylaştığımızda bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023'e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada tüm günleri Türkiye için dolu dolu geçirdiklerini ifade ederek, "Ülkesine ve milletine karşı sorumluluk hisseden herkesten tek beklentimiz kendi üzerine düşen görevleri hakkıyla ifa etmesidir." ifadelerini kullandı.

Genel merkezden il teşkilatlarına, milletvekillerinden belediye başkanlarına kadar partide görev üstlenenlerden de aynı hassasiyeti beklediklerini belirten Erdoğan, "Bu şekilde görevlerimizi hakkıyla yerine getirdiğimizde ne ülkemizin önünde ne Cumhur İttifakı'nın önünde ne AK Parti'nin önünde durabilecek bir güç tanımıyorum. Unutmayınız milletimiz her birimizi teker teker takip ediyor ve karnemizi dolduruyor. Seçim günü bu karne önümüze oy oranı olarak konacaktır. Birikimimizi ve gayretimizi bugünden seferber edersek karne günü gelip çattığında sandık başından başımız dik, alnımız açık şekilde ayrılabiliriz." diye konuştu.

– "Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var"

Bunun için hep birlikte çok çalışmaları gerektiğine işaret eden Erdoğan, "AK Parti Grubu, Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte Meclisin lokomotifidir, dinamosudur. Biz çok çalışırsak Meclis de çok üretir, biz işleri rölantiye alırsak Meclis çok daha az verimle faaliyet yürütür. Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var. Yürütmede bizim yapmamız gerekenler var, yasamada sizlerin yapması gerekenler var, yargının üzerine düşen görevler var. Bütün bunların toplamı sayesinde ülkemizi güven ve istikrar ikliminde hedeflerine doğru ilerletebiliriz." dedi.

Meclis gündeminde önceden kalan yasama çalışmaları bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni reform paketlerini Meclisimizin takdirine sunmaya başlayacağız. Milletimizle paylaştığımızda bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023'e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir. Türkiye'yi, temel hak ve özgürlüklerden ekonomide güven ikliminin güçlendirilmesine kadar geniş bir alanda geleceğe hazırlayacak bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız." bilgisini paylaştı.

"Sizlerden şimdiden sıkı bir çalışma dönemine hazır olmanızı istiyorum." diyen Erdoğan, "Milletimize AK Parti'nin, Türkiye'nin sadece son 18 yılının değil 2053 vizyonumuza uzanan orta vadeli geleceğinin de mimarı olduğunu göstermeliyiz. Dikkat ederseniz bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de gelecek vizyonu tasarlayan da yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan'ı indirmek olan bir muhalefete bu millet iktidarı vermez. Küresel siyasi ve ekonomik değişim sürecinde Türkiye'yi nereye getireceğini söyleyemeyen, istikameti belirsiz, programı baştan savma, projesi olmayan, kadroları kifayetsiz, yoldaşları şaibeli hiçbir yapı milletimizden iktidar vizesi alamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Tüm şeffaflıklarıyla milletin huzurunda olduklarını dile getiren Erdoğan, "İnşallah 2023 bir kez daha sandıktan zaferle çıkarak büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa sürecinde yeni bir safhaya geçeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son grup toplantımızda CHP'nin yalanları, iftiraları ve millete yönelik hakaretlerini anlatırken Mevlana Hazretlerinin 'testinin içinde ne varsa dışına da o sızar' sözüne atıfta bulunmuştum. Gerçekten de aradan geçen bir aylık sürede yaşanan her gelişme CHP testisinin içindeki cürufun ne derece berbat olduğunu tekrar tekrar bizlere ve tüm ülkemize göstermiştir. CHP yöneticileri, kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık skandallarının üzerini örtmek için hem bize hem milletimize olan hakaretlerinin dozunu sürekli arttırmaya başladı. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış misali milletimizin önüne çıkıp özeleştiri yapacak, özür dileyecek, içlerindeki tecavüzcülerden, tacizcilerden, hırsızlardan hesap soracak yerde işi pişkinliğe vuruyorlar. Yalan olduğu defalarca ortaya konmuş, mahkemelerde tescil edilmiş konuları utanmadan, arlanmadan tekrarlayanlara 'pişkin' denmez de ne denir?

Cumhuriyetin ilk partisini bölücü örgütün maşalığını üstlenen yapının payandalığına düşürenlerin kendilerince oynadıkları yüksek siyaset oyunlarını millet günü geldiğinde başlarına geçirecektir. Önlerine geleni tek adamlıkla suçlayanların kendi partilerinde oynadıkları tek adamcağız rolünü tebessümle seyrediyoruz. Bir de 'halkçılık' diyerek kendilerini halkın içinde bizi de güya saraylarda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı işte orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor. Bu zatları şimdiye kadar milletimizin içinde pek görmedik."

Hayatlarının her döneminde olduğu gibi bugün de milletle birlikte olduklarını söyleyen Erdoğan, önceki gün Elazığ'da salgın tedbirlerine riayet ederek milletle bir araya geldiklerini ifade etti.

Orada milletin gözündeki sevgiyi, dilindeki duayı ve kalbindeki muhabbeti bizzat müşahede ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Salgın tedbirlerinin yol açtığı sıkıntıları azaltmak için tüm imkanları seferber ederek doğrudan ve dolaylı yöntemlerle yüz milyarlarca lirayı milletimizin emrine sunduk. Bu kaynağı milletimize her kesime yönelik hibe yardımlarıyla sunduk, istihdam destekleriyle sunduk, kredi imkanlarıyla sunduk, vergi ertelemeleriyle sunduk, kira yardımlarıyla sunduk. Hepsinden önemlisi sağlığını korumak için hastanesinden ilacına, aşısına kadar tüm imkanları, ekonomik olarak bizden ileri ülkelerden bile önce milletimizin hizmetine sunduk. Bir yanda bu gerçekler var diğer yanda ise ömründe devletle ilişkisi bir dönem devlet memurluğu yapmaktan ibaret olan bir zatın eline tutuşturulan kağıtlardaki yalan yanlış bilgilerle sergilediği hezeyanlar var.

SSK'nin başında bu adam bulunmadı mı? Bulundu. SSK'nin başında bulunduğu zaman hastanelerde hastalarımızın ne hale düştüğünü tabii şimdi Z kuşağı bilmiyor. Düşünebiliyor musunuz, hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Kimin dönemi? Bay Kemal'in dönemi. Bunları yaşadık mı biz? Bu ülkede yaşadık. Ama Z kuşağı bunları bilmiyor. Arkadaşlar bunları hatırlatmamız lazım. Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum; bunları gençlerimize hatırlatmamız gerekiyor. Bu Bay Kemal işte SSK gibi önemli bir kurumun başında bulunduğu o dönemlerde maalesef ölülerimiz bile rehin alınıyordu."

– "Bunlarda ders alacak kabiliyet yok"

Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinin daha önce Okmeydanı SSK Hastanesi olarak hizmet verdiğini ve kendisinin o dönemdeki evinin de hastaneye yakın olduğunu dile getiren Erdoğan, bu hastanede yakınlarının ciddi maceralarının bulunduğunu ve ölülerini alamadıklarını anlattı.

Erdoğan, "Bay Kemal o zaman işte o SSK'nin başındaydı ama şimdi bizler işte bir Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi ile aslında bunlara ders veriyoruz ama bunlarda ders alacak kabiliyet yok. Karşımızdaki bu zat sanayiyi bilmez, teknolojiyi bilmez, tarımı bilmez, ticareti bilmez, ihracatı bilmez, finansı bilmez, devletin kurumlarının nasıl işlediğini bilmez, özel sektörün nasıl işlediğini bilmez. Çünkü bunların işi bilgiyle değil sadece ellerine tutuşturulan kağıtlar ve kulaklarına üflenen suflelerdedir. Bunlar yatırımı, büyümeyi, istihdamı, uluslararası krizleri yönetmeyi, makroekonomik dengeleri kurmayı kendi partilerindeki al takke ver külah ilişkileri gibi sanıyorlar galiba. Ama bu işler öyle değil." diye konuştu.

"Bir 'militan' lafıdır tutturdular, sermaye bu." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara göre cumhurbaşkanı militan, bakanlar militan, Cumhur İttifakı ve AK Parti tepeden tırnağa militan, hakimler savcılar militan, valiler kaymakamlar militan, generalinden uzman çavuşuna kadar tüm askerler militan, diplomatlar militan, polisler ve öğretmenler başta olmak üzere memurların hepsi, işçiler, esnaf, iş adamları zaten bir militanın önde gideni. Aslında bunlara göre milletin kendilerine oy vermeyen yüzde 75'inin tamamı militan. Bu hastalıklı zihniyete göre CHP'ye oy vermeyen hiç kimse onur, şeref, namus sahibi olma hakkına da sahip değildir. Nitekim militan dedikleri kesimlere ağızlarını köpürt köpürte bu ithamları yöneltmekte tereddüt etmiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Peki kendileri ne?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terör örgütü mensuplarına 'arkadaşlar' demek bunların meşrebinde militanlık değil, kibarlık. Terör örgütünün güdümündeki partiyi belediyelerine ortak etmek bunların meşrebinde militanlık değil, iş birliği. Dışarıda ülkemize düşmanlık eden herkesin değirmenine su taşımak bunların meşrebinde militanlık değil, nezaket. Kendi partilerindeki her türlü ahlaksızlığın üzerini örtmek bunların meşrebinde militanlık değil, haysiyet gösterisi. Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak bunların meşrebinde militanlık değil, şeref emaresi. Eğer bu iş kürsüleri laf ebeliği ve hakaret yarışı yerine çevirmekle olsaydı Türkiye'de bunu çok daha iyi yapan nice aktörler gelip geçti, onlardan geriye bir iz kalırdı.

Ama bugün geriye dönüp baktığımızda sadece Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'i hatırlıyoruz. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte milletimizi özgürlükle ve kalkınmayla tanıştıran Menderes'i hatırlıyoruz. Türkiye'yi yeni bir lige çıkartan Özal'ı hatırlıyoruz. Bunlara bir de ülkelerine, milletlerine ve davalarına sadakatleriyle, sınırlı imkanlarla da olsa hayata geçirmeye çalıştıkları vizyonlarıyla milletimizin gönlünde yer alan merhum Erbakan Hoca'mız ve rahmetli Türkeş gibi birkaç ismi daha ekleyebiliriz. Gerisi nerede? Gerisi tarihin tozlu raflarında. Şu anda neredeyse her gün kameraların karşısına geçip bize ve milletimize ağızlarına geleni söyleyerek edepsizlik edenlerin gidecekleri yer de orasıdır. Bizim üzüntümüz milletimizin sürekli bu hezeyanlara maruz kalıyor olmasıdır. Bu zihniyeti ve sergilediği pespayeliği Türkiye'nin son dönemdeki imtihanı olarak görüyoruz. Nice imtihanları başarıyla atlatan, nice engelleri ezip geçen, nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan milletimiz elbette ilk seçimde bunlara da bir güzellik yapacaktır."

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?