Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'nde konuştu: (4)

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bireyden aileye, oradan tüm topluma uzanan milli bünyemizi güçlendirmeden, manevi temellerimizi sağlamlaştırmadan küresel liderlik hedeflerimize ulaşamayız." dedi.

Erdoğan, partisinin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hayatın her alanında çocuklara ve gençlere tarihi, kültürü, medeniyeti ve değerleri aşılamak gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin temel altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözmeyi başardıklarını belirten Erdoğan, "Artık bu güçlü altyapı üzerinde maziden atiye uzanan medeniyet köprümüzde kültürden bilime, teknolojiden üretime her alanda dünyanın en iyisi olma yolunda ilerlemenin vakti gelmiştir. Kayba tahammülümüz yok. Bireyden aileye, oradan tüm topluma uzanan milli bünyemizi güçlendirmeden, manevi temellerimizi sağlamlaştırmadan küresel liderlik hedeflerimize ulaşamayız." diye konuştu.

Erdoğan, salonda bulunan ve programa video konferans yöntemiyle katılan AK Partili kadınlara, "Ülkemizdeki tüm kadınların sesi, nefesi oluyor muyuz? Ailemize dört elle sahip çıkıyor muyuz? Çocuklarımızı her bakımdan en iyi şekilde yetiştiriyor muyuz? Evden işe, okuldan sokağa her yerde kadınlarımızla birlikte geleceğe yürüyor muyuz? AK Partimizi 2023 seçimlerinde bir kez daha zirveye taşıyor muyuz? Bunun için gece gündüz çalışmaya hazır mıyız?" diye sordu.

Aldığı "Evet" yanıtı üzerine Erdoğan, "Rabb'im hepinizden razı olsun. Duruşu Türkiye olan işte bu ak kadınlar benim yoldaşımdır, kavli İstiklal olan işte bu ak kadınlar benim arkadaşımdır. Kalbi iman, gönlü sevgi dolu işte bu ak kadınlar benim kardeşimdir. Meydanda Şerife, sahada Nene Hatun, yuvada ana, hayatta başarı abidesi işte bu ak kadınlar benim gururumdur. Sadece Allah yolunda boyun büken, sefer coşkusuyla çalışıp zaferler kazanan işte bu ak kadınlar benim iftiharımdır. Rabb'im birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi daim eylesin." dedi.

– "Evlat hasretiyle yüreği yanan anneye, babaya, kardeşe riyakarlık olmaz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadın deyince, aile deyince, anne deyince 550 gündür evlat nöbeti tutan, yüreği yanık Diyarbakır annelerini anmadan geçemeyeceğini söyledi.

Anne, baba olan herkesin evlat sevgisinin ne olduğunu da ondan ayrı kalındığında evlat acısının ne anlama geldiğini de gayet iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, "Hele hele evlatlarınız terör örgütü tarafından sizden çalınmışsa bu acının tarifi hiç mümkün değildir. Diyarbakır anneleri, işte bu acıyla çocuklarını kendilerinden çalanların kapılarına dayanıp, aileleriyle birlikte 'Verin evlatlarımızı' diye eyleme başlayan kadınlarımızdır." diye konuştu.

Bu annelerin tek bir amacının olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"O da PKK'nın çocuk yaşta ellerinden aldığı, ailelerinden kopardığı, baskıyla, tehditle, ölüme gönderdiği, her türlü kötü muameleyi layık gördüğü evlatlarına kavuşmaktır. Böyle ulvi bir amaca sahip Diyarbakır anneleri birilerinin aklına tam 550 gün sonra ancak düşmüş. Diyarbakır anneleri de bunca zamandır kendilerini görmezden gelen, yok sayan, mücadelelerine destek olmayan zihniyetin temsilcilerine gereken cevabı vermiştir. Siyasetin her alanındaki riyakarlığın izahı olabilir, hayatı boyunca kendisine karşı mücadele ettiğiniz, attığı her adımda karşısına çıktığınız bir liderin vefat yıl dönümü törenine katılabilirsiniz, asla inanmadığınız hatta ontolojik olarak karşı çıktığınız pek çok davranışı ve sözü sırf günübirlik siyasi çıkarlarınız için rahatça sergileyebilirsiniz ancak ittifak ortağı olduğunuz partinin mensupları tarafından kandırılıp, terör örgütüne teslim edilen evlatları için yüreği yanan annelerin karşısına dikilip de aynı yüzsüzlüğü sergileyemezsiniz. Çünkü bu, siyaset üstü bir meseledir. Çünkü bu, öyle rol yaparak değil ancak ve ancak gönülden, kalpten, yürekten gelen üzüntü beyanı ve destek ifadesi gerektiren bir durumdur.

Her işin riyakarlığı olur ancak bunun olmaz. Evlat hasretiyle yüreği yanan anneye, babaya, kardeşe riyakarlık olmaz. Önce kendisine tanınan tüm fırsatlara, açılan tüm kredilere rağmen terör örgütü ile arasına mesafe koymayı başaramayan veya bunu istemeyen parti konusunda mertçe bir tutum ortaya koyacaksınız. Şimdi ben ana muhalefete soruyorum, siz bu partinin yanında mısınız, karşısında mısınız? Bunu açıkça söyleyeceksiniz. Ankara'dan İstanbul'a omuz omuza, dirsek dirseğe yürüyüş yapacaksın, terör örgütünün mensuplarıyla beraber yürüyeceksin, ondan sonra da 'Bizim onlarla bir ilgimiz, alakamız yok' diyeceksin. Kimi aldatıyorsunuz, kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Bu millet bunları yutmaz. Ondan sonra utanmadan, sıkılmadan Diyarbakır annelerine, şehit ailelerine, gazilere gideceksiniz. Aksi takdirde işte Diyarbakır'da olduğu gibi yüzünüzdeki sahte demokrat maskesini hemen indiriverirler."

– "Bunlar, kadın cinayetlerinde bile failin veya maktulün kimliğine göre pozisyon alır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer ilkesiz tavırlara, kadınlara yönelik pek çok taciz, tecavüz, baskı, şiddet ve hatta cinayet hadisesinde de rastlandığını söyledi. "Şu anda ana muhalefetin teşkilatlarında şiddet var mı, tecavüz var mı, taciz var mı? Ne ararsan bulunur, derde devadan gayrı. Ana muhalefet partisinin hali bu." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar, tacizi ve tecavüzü yapan kendi mahallelerinden biri ise hemen, affedersiniz, 'yollu' diye önce kadını yaftalamaktan çekinmezler. Bunlar, taciz eden, şiddete başvuran, hırsızlık yapan kendi partilerinden biri ise hemen sahte komisyonlar kurup, faili temize çıkarmakta pek mahirdirler. Bunlar, şiddete ve tacize uğrayan kim olursa olsun faili kendi meşreplerinden biriyse görmezden gelme, hadisenin üstünü kapatma konusunda birbirleriyle yarışırlar. Bunlar, baskıya uğrayan kadının önce başına, sonra duruşuna bakarlar ona göre konuşurlar veya susarlar. Bunlar, kadın cinayetlerinde bile failin veya maktulün kimliğine göre pozisyon alırlar."

Kadınların yaşadığı sıkıntılar konusunda böylesine ilkesiz hareket edenlerin kendi seçtikleri örnekler üzerinden yürüttükleri kampanyalardaki niyeti gayet iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz önce insan diyoruz, onlar sadece kendi ideolojik hesaplarının peşinden koşuyor. Biz herkes için hak ve özgürlük diyoruz onlar sadece kendi fikirlerinin, hayat tarzlarının özgürlüğünü istiyor. Biz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası diyoruz, onlar her şeyi yeniden 20-25 yıl öncesine döndürmeyi vadediyor. Biz yeni ve sivil bir anayasa yapalım diyoruz, onlar darbe anayasasından bahsediyor. Biz, salgınla mücadeleyi kazanıp, fırsatları değerlendirelim diyoruz, onlar Türkiye'yi dünyaya şikayet etmekle meşguller."

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?