Emine Erdoğan kadın büyükelçilere ve büyükelçi eşlerine öğle yemeği verdi

ANKARA (AA) – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Ekonomik verilerle izah edilemeyecek kur değişimleri, okyanus ötesindeki kural tanımaz güç açlığını işaret ediyor. Uluslararası ilişkilerin saygınlığını zedeleyen bu tavır, inanıyorum ki Türkiye’den çok, bu tavrın sahiplerini küçültmektedir. ” dedi.

Emine Erdoğan, Büyükelçiler Konferansı sebebiyle Türkiye'de bulunan kadın büyükelçilere ve büyükelçi eşlerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde öğle yemeği verdi.

Emine Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Dışişleri teşkilatımızın her geçen gün güçlenerek büyüdüğünü görmek bize gurur veriyor. Açılan yeni elçiliklerimiz, sesimizi dünyanın uzak köşelerine ulaştırıyor. İnanıyorum ki herbiriniz bu önemli vazifenin onurunu yaşıyorsunuz.
Ama elbette yüklerini de taşıyorsunuz. İşinizin büyük sorumluluğu, gurbette olmanın mahrumiyetleri, farklı bir toplumda yaşamanın zorlukları, taşınması kolay yükler değil. ” diye konuştu.

– “Büyükelçi eşlerini, gönül elçileri olarak görüyoruz ”

Büyükelçi eşlerinin, yurt dışında aile ilişkilerini yönetmenin sorumluluğunu da taşıyarak eşlerine destek olduklarını kaydeden Emine Erdoğan, “Biz, büyükelçilerimizin eşlerini de ülkemizin gönül elçileri olarak görüyor, çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. ” ifadelerini kullandı.

Gittiği ülkelerde en az eşleri kadar aktif kadınların olduğunu bildiğini aktaran Emine Erdoğan şöyle devam etti:

“Dokunduğunuz yürekler, uzattığınız eller, açtığınız yollar adına sizleri canıgönülden tebrik ediyorum.
Öte yandan kadın büyükelçilerimizin varlığı, bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Sayılarının 53’e ulaştığını bilmek gerçekten çok büyük bir mutluluk. Diplomasimizin böylesine önemli bir oranının kadın eline teslim edilmiş olması, devletimizin kadınların gücüne ne kadar inandığını gösteriyor. İnanıyorum ki, bu büyük inancın meyveleri de çok olacak, verimli, bereketli sonuçlar getirecektir. Sayılarınız inşallah daha da artacaktır.
Uluslararası alanda, Türkiye'nin her geçen gün biraz daha güçlendiği zamanlardan geçiyoruz. Genç nüfusu, büyüyen ekonomisi, özel coğrafi konumu ve tarihi birikimiyle dünyanın ilgi odağı olmaya devam ediyor. ”

– “Kural tanımaz güç açlığını işaret ediyor ”

Ülkenin artan bu ilgiyle orantılı olarak, büyük saldırılara da uğradığını belirten Emine Erdoğan, “Son günlerde yaşadığımız ekonomik savaş, bunun en çarpıcı örneği. Ekonomik verilerle izah edilemeyecek kur değişimleri, okyanus ötesindeki kural tanımaz güç açlığını işaret ediyor. Uluslararası ilişkilerin saygınlığını zedeleyen bu tavır, inanıyorum ki Türkiye’den çok, bu tavrın sahiplerini küçültmektedir.
Türkiye, verdiği her mücadeleden güçlenerek çıkmakta, kendi hikayesini kararlılıkla yazmaya devam etmektedir. Sizlerin çabaları da bu başarı hikayesinin önemli bir parçasıdır. ” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası ilişkilerin, katılımcıların ehil ellerinde olgunlaşarak Türkiye’nin haklı davasını tüm dünyaya yayacağını, ülkeye yeni dostlar kazandıracağını ifade eden Emine Erdoğan, “FETÖ gibi terör örgütlerine karşı da en etkin mücadeleyi yine sizler vereceksiniz. Ülkemizin birlik bütünlüğüne kasteden bu örgütün yurt dışında Türkiye’nin adını kullanarak faaliyet göstermesi kabul edilemez. Özellikle eğitim kurumlarının Maarif Vakfına devri konusunda seferberlik ruhunu güçlendirmemiz gerekiyor. ” dedi.

– “Küreselleşmenin getirdiği yüzeyselliği, yerel değerleri koruyarak aşabiliriz ”

“İlgili ülke makamlarına bu örgütün tehlikelerini anlatıp, süreci hızlandırmak sizlerin gayretiyle mümkün olabilir ” ifadelerini kullanan Emine Erdoğan şunları kaydetti:

“Ülkemizin yurt dışına açılmaktaki temiz niyetlerini ifade edip, saygın duruşunu birlikte inşa etmeliyiz. Hepinizin bildiği üzere, uluslararası politikanın önemli bir ayağı da kültürel diplomasidir. Bu konuda kadınlarımızın bir adım önde olabileceğini düşünüyorum. Kadın dikkatinin, rikkatinin bu özel alana yoğunlaşması, inanıyorum ki, diplomaside büyük fark yaratacaktır.
Ülkemiz, gastronomiden el sanatlarına, edebiyattan musikiye çok büyük bir zenginliğe sahip. Bu büyük zenginliği dünyaya tanıtmak, yaymak da sizlerin, hepimizin vazifesidir.
Küreselleşmenin getirdiği yüzeyselliği, ancak yerel değerleri koruyarak aşabiliriz. ”

Yerel olanı bilmeden evrensel olunmayacağının altını çizen Emine Erdoğan, bu nedenle kültürün bütün yönlerinin, çağın beğenilerine uygun şekilde gün ışığına çıkarılması ve sunulması gerektiğini söyledi.

Büyükelçiler ve eşleri olarak bulundukları ülkede bir kültür muhiti oluşturup, bu damarı güçlendirebileceklerine işaret eden Emine Erdoğan, Türk dizilerinin dünyanın dört bir yanında izlendiğini, fakat bilinirliğin bununla kalmaması gerektiğine dikkati çekti.

– “Çok farklı alanlarda yetişmiş insan kaynağımız var ”

Emine Erdoğan, “‘Dünyaca meşhur sanatçılara sahip olmanın yolu biraz da sizlerin gayretiyle mümkün. Çok farklı alanlarda yetişmiş insan kaynağımız var. Onları uluslararası alana taşımak, işlerini tanıtmak durumundayız. Aynı şekilde bulunduğunuz ülkelerin değerlerini Türkiye ile tanıştırmak, bizim gençlerimiz için ufuk açıcı olacaktır. Büyükelçiliklerimiz bu anlamda bir kültür üssü haline gelebilirler.
Kültür ve sanat, siyasetin sert köşelerini yumuşatır, farklılıkları bir araya getirir, kalpleri yakınlaştırır. Bazen siyaseten yapamadıklarınızı kültürel olarak başarabilirsiniz. ” değerlendirmesinde bulundu.

Yunus Emre Enstitüleri gibi kültür diplomasisi alanında aktif çalışan kurumların varlığına işaret eden Emine Erdoğan, TİKA ve Maarif Vakfının faaliyetleri ile insani yardım ve eğitim çalışmaları yanında aynı zamanda kültür ihraç ettiklerini söyledi.

Türkiye'de de kültürün korunması ve tanıtılmasına hizmet eden kurumlar olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, Olgunlaşma Enstitülerinin bunun bir örneği olduğunu vurguladı.

– “Göbeklitepe, dünya tarih yazımını değiştiren bir arkeolojik keşiftir ”

El sanatlarının korunması noktasında faaliyet gösteren enstitüleri çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde yenileme çabası içinde olduklarını bildiren Emine Erdoğan, bunların tecrübeli öğretmenleri ve yarım asırlık birikimiyle somut kültür mirasını en kaliteli ve rafine şekilde hayata taşımalarını istediklerini ifade etti.

Fuayedeki sergideki eserlerin, dönemin karakteristiğini yansıtan özel dokunmuş kumaşlarıyla el emeği, göz nuru ürünler olduğunu belirten Emine Erdoğan, “İnşallah bunların farklı versiyonları, yerel motiflerimiz sizlerin aracılığı ile dünyaya açılacaktır.
Ülkemiz, Hitit, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı olmak üzere katman katman tarihi ve kültürel değere sahip. Bunların her biri tanıtılmayı bekliyor. 11 bin yıllık tarihiyle Göbeklitepe, dünya tarih yazımını değiştiren bir arkeolojik keşiftir. Mesela neden Londra’daki dünyanın sıfır noktası Greenwich herkes tarafından bilinirken, tarihin sıfır noktası Göbeklitepe bilinmesin. Son derece özel bu coğrafya, ancak sizlerin gayreti ile tanınır, bilinir, küresel bir marka haline gelebilir.
Sizlerden kültürel diplomasi alanında fark yaratacak etkin çalışmalar bekliyoruz. Bulunduğunuz ülkelerde izler bırakacak, adından söz ettirecek işler duymak istiyoruz. ” vurgusu yaptı.

– “Kadınların temel sorunlarına katkı sağlayabiliriz ”

Kültürel iletişimin çift yönlü olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bizlerin de diğer kültürlerden öğreneceğimiz çok şey var. Bu bağlamda Afrika El Sanatları ve Kültür Evi’nden de söz etmek istiyorum. Biliyorsunuz, 2016 yılında, Ankara’da, geliri Afrikalı kadınlara dönen bir merkez kurduk. Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonu, MÜSİAD, TİKA gibi kurumların iş birliği ile faaliyete geçen merkez, Afrikalı kadınların el emeği ürünlerin satışını gerçekleştiriyor. Afrika ülkelerindeki büyükelçilerimizin ve eşlerinin dikkatini bu noktaya çekmek istiyorum. Sizler bu merkeze daha etkin katkıda bulunursanız, Afrika’nın kalkınmasına daha çok destek olur, kadınların temel sorunlarına katkı sağlayabiliriz. Bu noktada sizlerin açık desteğine ihtiyacımız var. Bu ülkenin büyük potansiyelini hep birlikte harekete geçirebiliriz. Dünyada güç dengelerinin değiştiği çok özel bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde ortaya koyacağımız çabanın büyük bir değeri var. Başkalarının yazdığı hikayenin figüranı olmaktansa kendi hikayemizin kahramanı olmalıyız. Bize yakışan budur!
Bu düşüncelerle, hepinizi en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Her hayırlı işte, her zaman arkanızda olduğumuzu bilmenizi istiyorum. ”

Yemeğe, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun eşi Hülya Çavuşoğlu da katıldı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?