Dünya Kalp Günü

İSTANBUL (AA) – Kalp hastalığı riskini önlemek için erkeklerin 40, kadınların 50 yaşından sonra yılda en az bir kez gerekli tetkikleri yaptırması önerildi.

İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden 29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, dünyada eğitim ve gelir düzeyinin yükselmesi, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü gibi etkenlerle beklenen yaşam süresinin arttığı belirtildi.

Yaşam süresinin uzamasına bağlı bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların görülme sıklığında artış meydana geldiği aktarılan açıklamada, yaşlı nüfusun giderek arttığı toplumda, sağlık sorunlarının çocukluk çağı hastalıklarından, yaşlı nüfusta görülen bulaşıcı olmayan kronik hastalıklara doğru kaydığı ifade edildi.

Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan kalp ve damar hastalıklarını önlemek, risk faktörlerini kontrol altına almak ve kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla her yıl eylül ayının son pazar gününün “Dünya Kalp Günü” olarak belirlendiği hatırlatılan açıklamada, genel olarak kalp hastalıklarında görülen en sık şikayetlerin göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı, öksürük, el ve ayaklarda morarma, baş ve ense ağrıları, baş dönmesi, bayılma, ayaklarda ve karında şişme, halsizlik ve eklem ağrıları olduğu vurgulandı.

Bu şikayetleri olan kişinin en kısa zamanda bir hekime başvurup, kontrol yaptırması gerektiği kaydedilen açıklamada, kalp ve damar hastalıkları risk faktörlerinin, yaş, cinsiyet, birinci derece akrabalarda kalp, damar hastalıkları görülme öyküsü, tütün ve mamullerinin kullanımı, hareketsiz yaşam, stres, aşırı kilo, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet olduğu belirtildi.

– “Ölümlerin yüzde 6’sı hareketsizlikten kaynaklanıyor”

Kalp sağlığını korumak için hareket edilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Her yıl dünyada yaşanan ölümlerin yüzde 6’sı hareketsizlikten kaynaklanıyor. Obezite, diyabet ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi risk faktörlerinin çocukluk çağında görülmeleri, erişkinlikte kalp hastalığı gelişme riskini büyük oranda artırıyor. Haftada beş kez 30 dakika süreyle yapılan orta zorlukta aktiviteler, kalp hastalığı ve inme riskini azaltır. Kalp sağlığına iyi gelen besinler tüketilmesi büyük önem taşıyor. Giderek daha fazla insan, şeker, tuz, doymuş yağ ya da trans yağ içeriği yüksek olan işlenmiş gıdalar tüketiyor. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, dünyada önde gelen 10 ölüm nedeninden 4’ü ile doğrudan bağlantılıdır. Meyve ve sebzeler açısından zengin olan kalp sağlığı dostu bir beslenme şekli, kalp hastalığı ve inmeden korunmaya yardımcı olur. Tütün ve mamullerini kullanan her iki kişiden biri, tütünle ilişkili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Sigara içen çocukların ve gençlerin sayısı giderek artması nedeniyle her yıl aralarında çocukların da bulunduğu 600 binden fazla insan, tütün kullanmadıkları halde pasif içicilik nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bebeklerde de tütün dumanına pasif maruziyet nedeniyle ani ölümler yaşanıyor. Sigarayı bırakmak ve sigara dumanına pasif maruziyetten korunmak, kalp hastalığı ve inme riskini azaltır.”

Çoğunlukla yüksek kan basıncı, kolesterol, fazla kilo, obezite, tütün kullanımı, hareketsiz yaşam ve diyabet gibi risk faktörlerinin kalp hastalıkları ve inmeyi tetiklediğine dikkati çekilen açıklamada, “Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanarak, düzenli egzersiz yapmak ve obeziteden uzak durmak kalp hastalıklardan korunmayı sağlıyor. Kalp hastalığı riskini bilmek ve olası ciddi rahatsızlıklara karşı önlem almak için düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması çok önemlidir. Erkekler 40, kadınlar 50 yaşından sonra yılda en az bir kez doktora giderek gerekli tetkikleri yaptırmalıdır. Tansiyon ilaçları konusunda doktorun önerileri uygulanmalıdır.” denildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?