DSİ Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan tasarı komisyonda

TBMM (AA) – Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Tarım arazilerinin toplulaştırması şarttır. Bunun adil ve hakkaniyete uygun şekilde yapılmasını istiyoruz. Türkiye'de parsel büyüklüğü ortalama 6 dekar, bu alanda ekonomik bir tarım yapılamaz. ” dedi.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu başkanlığında toplandı.

Komisyonda Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam edildi.

Tasarının 8. maddesi üzerinde milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan, Eroğlu, Türkiye'de arazilerin çok parçalı olması nedeniyle işletme masraflarının yüksek olduğunu söyledi.

Hükümetin tarım arazilerinin toplulaştırılmasına ilişkin önemli kararlar aldığına dikkati çeken Eroğlu, “Toplulaştırmanın faydaları, saymakla bitmez. Tarım arazilerinin toplulaştırması şarttır. Bunun adil ve hakkaniyete uygun şekilde yapılmasını istiyoruz. Türkiye'de parsel büyüklüğü ortalama 6 dekar, bu alanda ekonomik bir tarım yapılamaz. Sulamayla toplulaştırma yapılınca vatandaşın menfaatine oluyor. Aynı anda çiftçi için altyapı tesislerinin yapılması sağlanıyor. ” diye konuştu.

Sulama bedeline ilişkin eleştiriler üzerine Eroğlu, “Su bedelini almıyoruz sadece tesislerin işletme, personel, bakım, tamir bedellerini talep ediyoruz. ” dedi.

Eroğlu, su kullanımında bazı vatandaşların borcunu öderken, bazılarının ise kasten ödemediğine değinerek, buradaki haksızlığı gidermek için düzenleme yaptıklarını bildirdi.

Veysel Eroğlu, baraj ve gölet yapımında çiftçilerden alınan bir bedel aldıklarını belirterek, tasarı ile bu bedelin de artık alınmayacağını vurguladı.

-Su kullanım izni verilmesi

Tasarı üzerinde söz alan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, bir veya birden çok havzadaki su kaynaklarının, belirlenen kullanım maksatlarına göre gerçek ve tüzel kişilere DSİ tarafından su kullanım izni verilmek suretiyle tahsis edilmesi konusuna karşı olduklarını söyledi. Bu durumun su havzalarının özel sektöre verilmesine neden olacağını dile getiren Sarıbal, hiçbir özel sektörün çiftçilerin yararına çalışma yapmayacağını kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, arazi toplulaştırılmasının çiftçinin yararına mı yoksa kamu ihtiyacının karşılanması için mi kamulaştırıldığını sordu. Sındır, sulama kooperatiflerine ise hiç dokunulmaması gerektiğini belirtti.

MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, tarımsal desteklerin çiftçinin üretim yapma amacıyla verildiğini bildirdi. Tasarıya göre sulama birliklerinin kaldırılmasının ön görüldüğünü dile getiren Varlı, “Sulama birlikleri kaldırılacaksa, tarımsal desteklerden kesinti yapılmasına karşıyız. Bu çiftçinin aleyhine bir gelişmedir. ” dedi.

Varlı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın tarımsal desteklerin kesilmesine karşı olduğu yönünde açıklamada bulunduğunu ifade ederek, Fakıbaba'yı bu konuda göreve davet etti.

Görüşmelerin ardından tasarının 8. maddesi önergeyle değiştirildi.

Buna göre, ilgili kanunların verdiği yetkiye istinaden su kaynaklarının diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tahsis, kira, ruhsat gibi işlemlerinde DSİ’nin görüşü alınacak. Bu halde, DSİ tarafından ayrıca tahsis işlemi yapılmayacak.

Su tahsisine ilişkin usul ve esaslar DSİ tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek.

Genel Müdürlüğün görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinden dolayı haklarında ceza davası açılmış olanların; vekalet verdikleri avukata ödedikleri ücretler ile belgelendirilmiş olmak kaydıyla dava ile ilgili olarak yaptıkları masraflar, kesinleşmiş mahkumiyet kararı halinde geri alınmak kaydıyla, komisyon kararı üzerine Genel Müdürün teklifi ve Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakan onayı ile karşılanabilecek.

– Arazi toplulaştırma

Arazilerin tabii ve suni etkilerle bozulmasının ve parçalanmasının önlenmesi, parçalanmış arazilerde ise tabii özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulması ve bu parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin belirlenmesi ile köy ve arazi gelişim hizmetlerinin sağlanması maksadıyla arazi toplulaştırması yapılacak.

Arazi toplulaştırması projesinin uygulanacağı sınırlar içinde kalan arazi “toplulaştırması proje sahası ” olarak belirlenecek.

Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin yürütülmesinde DSİ uygulayıcı kuruluş olarak yetkili olacak.

DSİ dışındaki kurum ve kuruluşlar, DSİ’nin iznine tabi olarak proje idaresi sıfatıyla arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerini yürütmeye yetkili olacak.

DSİ tarafından bağlı olduğu bakanlığın talebi ve Bakanlar Kurulu kararı ile isteğe bağlı ya da maliklerin muvafakati aranmaksızın zorunlu arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapılabilecek veya yaptırılabilecek.

Bakanlar Kurulu kararı, arazi toplulaştırması ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılacak.

Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri uygulanacak arazi üzerinde, DSİ veya proje idaresi tarafından yapılacak fiili uygulamalar, hak sahiplerinin iznine tabi olmayacak.

Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yürütülen alanlarda tarımsal faaliyetleri kısıtlamaya DSİ veya proje idaresi yetkili olacak.

Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri için ihtiyaç duyulan toprak etüt ve analizleri, arazi toplulaştırmasını yürüten DSİ veya özel arazi toplulaştırmasını gerçekleştiren proje idaresi tarafından yapılacak.

Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri muhtevasında yapılacak duyurular, DSİ veya özel arazi toplulaştırmasını gerçekleştiren proje idaresinin internet sayfalarında ve ayrıca köy veya mahalle muhtarının çalışma yerinde 30 gün süreyle ilan edilecek.

Arazi toplulaştırması sonuçlarına karşı tescil tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde dava açılabilecek.

DSİ veya proje idaresi, gerekli hallerde asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki tarımsal arazileri toplulaştırabilecek veya kamulaştırabilecek.

Arazi toplulaştırması uygulamalarında, tahsisli araziler asgari tarımsal arazi büyüklüğünün altındaki araziler ile birleştirilerek asgari büyüklükte yeni tarımsal araziler oluşturulabilecek. Bu suretle oluşturulan araziler; öncelikle arazi toplulaştırmasına veya kamulaştırma konusu olan arazi maliklerine, bu kişiler satın almadığı takdirde, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğünde tarım arazisi bulunmayan yöre çiftçilerine rayiç bedeli üzerinden DSİ'nin veya proje idaresinin talebi üzerine Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre satılacak.

Bu maksatla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler harçlardan, bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden istisna olacak.

– Sulama işletmeleri

Sulama kooperatiflerinin kurulmasına izin vermek, sulama kooperatiflerini denetlemek, bunların eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olarak neticelendirilmesi için gerekli tedbirleri almak, DSİ'nin yetkisinde olacak.

DSİ'nin sulama tesislerini işleten kooperatiflerden finansal ve mali yapısının sürdürülemez olduğu tespit edilenlerle yapılmış olan devir sözleşmeleri, DSİ'nin teklifi ve Bakanın onayıyla feshedilecek.

Sulama tesislerinden izinsiz olarak su kullananlara, izinli kullanım olması halinde alınması gereken işletme ve bakım ücretinin yüzde 50 fazlası tutarında idari para cezası verilecek.

Devlet tarafından yapılacak destekleme ödemesi almaya hak kazanan çiftçilerin vadesi geldiği halde ödenmeyen sulama işletme ve bakım ücreti veya su kullanım hizmet bedeli borcu bulunması halinde, DSİ veya işletme ve bakım sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel kişi tarafından tarımsal destekleme ödemesi yapacak bankaya borç miktarı bildirilecek. Bu bildirim üzerine destekleme ödemelerinden borç tutarı mahsup edilerek, DSİ veya işletme ve bakım sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel kişiye ödenecek.

DSİ tarafından tarla içi sulama sistemlerinin geliştirilmesi desteği sağlanan çiftçilerin, destekleme dışında kalan ve DSİ bütçesinden karşılanan tarla içi sulama sistemi harcamaları ilk yılı ödemesiz, takip eden üç yıl içinde ve eşit taksitler halinde çiftçiler tarafından DSİ'ye ödenecek. DSİ'ye borçlanılan bu harcamalar vadesinde ödenmediği takdirde tahsil edilecek. Bunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar DSİ tarafından belirlenecek.

Tüzel kişiliği sona eren sulama birlikleri tarafından işletme ve bakım hizmetleri yerine getirilen sulama tesisleri ile DSİ tarafından inşa edilen sulama tesisleri DSİ tarafından işletilecek veya DSİ'nin teklifi üzerine ilgili idarenin talebi ve bağlı olduğu Bakan tarafından onaylananlar, işletme ve bakım hizmetleri yerine getirilmek üzere; büyükşehir belediyesinin görev alanı içinde kalan yerlerde yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına devredilebilecek.

Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları tarafından devralınan sulama tesislerinin su ve kanalizasyon idarelerine veya ilçe belediyelerine devri yapılabilecek. Büyükşehir belediyesi dışında kalan yerlerde ise belediyelere veya il özel idarelerine devredilebilecek.

Sulama tesislerini devralan idareler, bu tesislerin inşa maksatlarına uygun olarak işletme, bakım ve onarım hizmetlerini yapmakla, bu tesislerin proje alanında DSİ tarafından gerekli görülen sulama ve drenaj maksatlı ilave yapıları projelendirilip inşa etmekle, tesislerin rehabilitasyonunu yapmak veya yaptırmakla, sulama tesisinden faydalananlardan alınacak su kullanım hizmet bedelini belirlemekle görevli olacak.

Sulama tesisleri, DSİ tarafından hizmet alımı suretiyle işlettirilebilecek.

Genel Müdürlüğün mühendis kadrolarına ilk defa açıktan atanacak personel, KPSS (B) Grubu puan sırasına göre her bir unvan için boş kadro sayısının dört katına kadar çağrılacak adaylar arasından Genel Müdürlükçe yapılan sözlü veya uygulamalı sınav başarı sırasına göre atanacak.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?