Down sendromlulara “öz savunuculuk” eğitimi

İSTANBUL (AA) – Down sendromlu bireylerin her yaşta ve konumda karşılaştıkları ayrımcılık ile mücadele ederek, fırsat eşitliği sağlamak ve toplumdaki vazgeçilmez yerlerini sağlamlaştırarak öz savunucu olarak yetiştirilmeleri amacıyla bir yıldır hayata geçirilen, “Benim Sesim Benim Toplumum ” projesi sona erdi.

Projenin sonuçları, öz savunuculuk eğitimi alan down sendromluların oluşturduğu Söz+1 Öz Savunucu Grubu üyelerinin de katıldığı toplantıda açıklandı.

Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin, öz savunuculuğun zihinsel engelli insanların kendi hakları ve hayatları üzerinde kararlarını verebilmeleri olduğunu belirterek, “Benim Sesim Benim Toplumum ” projesi kapsamında öz savunuculuk grubu oluşturmak amacıyla yapılan çalışmanın dünyada ilk defa yapılanlardan olduğunu söyledi.

Çalışmada oluşturulan Söz+1 Grubunun, “Ben olmadan benim hakkımda asla ” sloganıyla yola çıktığını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:

“Toplum genelde özellikle zihinsel engelliler adına düşünüp onlar adına karar vermeye çok alışık. Zihinsel engelliler de kendi hayatlarının kontrollerine sahip olabilecek ve kendi yaşamlarını belirleyebilecek söz hakkına sahip olmak istiyorlar. Bu ilk model çalışmasını 9 gençle beraber gerçekleştirdi. Ekibin toplamı 18 kişiydi. Türkiye'nin 5 farklı şehrinden öz savunucu eğitmenleri katıldı. Bu gruplarla, kendi şehirlerine gittiklerinde oradaki öz savunucu grupların ilk tohumunu oluşturmalarını istedik. Çalışmayla 9 birey öz savunucu olarak, 5 kişi de öz savunucu eğitmeni olarak yetiştirildi. Projenin sonraki aşamasında da Ankara, İstanbul, Tokat, İzmir ve Eskişehir'de yeni öz savunucu grupları oluşturulacak. Biz damla damlattık. O damla halkalar halinde büyüyerek Türkiye'nin dört bir yanına yayılacak. ”

Bilgin, eğitim alan down sendromlu 9 bireyin artık ne istedikleri bilen hale geldiklerini vurgulayarak, “Hak nedir, haklarına sahip çıkmak ve hakkını savunmayı öğretiyoruz. Sadece sokaktakine karşı değil, bazen kendi ailesine de karşı da bu benim hakkım demeyi öğrenmesi gerekiyor. ” ifadelerini kullandı.

Eğitim alan bir gencin ailesiyle değil de arkadaşlarıyla seyahate gitmek istediğini belirterek, kendisini ifade etmeyi öğrendiğini dile getiren Bilgin, öz savunuculuk eğitiminde kendi cevaplarını bulabilmeleri için sorular sorulduğunu, bu şekilde ne istediklerini bulmalarının sağlandığını anlattı.

Bilgin, eğitim alan bireylerin çocuğunun bir iş yerinde çalıştığını ifade ederek, “Sadece işe yerleştirmek değil önemli olan. Belli saatler içinde disiplinli bir şekilde ve üretken olarak yapması gereken işi yapabileceği bir ortama yerleştirmek. Sonrasında da sürekliliğini sağlamak. ” dedi.

Gün Bilgin, down sendromlu ailelerin büyüyen çocuklarının artık birer yetişkin olduklarını fark ederek, onlara yaklaşmaları gerektiğini vurguladı.

– “Bağımsızlık eğitimi aldım ”

Öz savunucu eğitim alan 23 yaşındaki Barış Kelleci, bağımsızlık eğitimi aldığını ifade ederek, Ankara'ya gidip TBMM'de konuşma yaptıklarını ve klip çektiklerini anlattı.

Kelleci, eğitim sayesinde bağımsız yaşamaya başladığını dile getirerek, çalıştığı ayakkabı mağazasına da kendisinin gidip geldiğini söyledi.

Bir bankanın genel müdürlüğünde çalışan 27 yaşındaki İrem Arslan da “Bir yıldır çalışıyorum. İş arkadaşlarımla da iyi anlaşıyorum. Öz savunuculuk eğitimi aldım. Kendimi çok iyi hissediyorum. Mutluyum. Kendi haklarımızı koruduk ve yerine getirdik. Hem kendimi ifade edebilmek hem de bu haklardan faydalanmayı öğrendim. ” diye konuştu.

– “İstanbul'da102 özel eğitim kurumu var ”

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri'nden Sorumlu Şube Müdürü Ömer Avcı, İstanbul'da 102 özel eğitim kurumu olduğunu, ilk ve orta okullarda özel eğitim alt sınıflarında da öğrencilerin eğitim gördüğünü söyledi.

Ömer Avcı, şöyle konuştu:

“Kaynaştırmayla beraber İstanbul'da toplam 60 bin öğrencimiz var. Bunun 10 bini özel eğitim alt sınıflarında eğitim görüyor. Öğrencilerimizi özel eğitim liseleri ve özel eğitim meslek liselerine yönlendiriyoruz. Öğrenciler, sonrasında da aldıkları belgelerle KPSS'ye girerek devlet memuru olabiliyorlar. Tüm çabamız kaynaştırma kapsamında öğrencilerimize eğitim kurumlarında yer vererek diğer öğrencilerle beraber aynı fiziki ve sosyal ortamlarda eğitim görmelerini sağlamak. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?