MALATYA (AA) – VOLKAN KAŞİK – "Tabutta Rövaşata", "Filler ve Çimen" ile "Gölgeler ve Suretler" gibi yapımlara imza atan yönetmen Derviş Zaim, genç meslektaşlarına sezgilerini dinlemeleri ve hata yapmaktan korkmamaları tavsiyesinde bulundu.
Yönetmen Derviş Zaim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, film festivallerinin kentlerin kültürüne önemli katkılar sağladığını söyledi.
Türkiye'de düzenlenen festivallerin de sinema kültürünün gelişmesine katkıda bulunduğunu belirten Zaim, "Bir kere farklı tarzda filmler burada gösteriliyor, bu filmlerin görülüyor olmasının sinema ve hayat kültürüne katkıda bulunduğu kesin. Çünkü insanın, hayatın maddi taraflarından çok bu tip kültüre dair, manevi taraflarına da ihtiyacı vardır. İşte festivaller bunu sağlayabilecek pınarlardan biridir." dedi.
Zaim, uluslararası yönetmenlerin filmlerinin festivallerde gösterilmesinin de dışarıdan bir bakış sağladığını anlatarak, "Dünyayla hemhal olmak, onlarla alışveriş içinde olmak, bunların düzeyini geliştirmek görevimiz olmalı. Başka türlü dünyayla aynı dili konuşamayız. İşte festivallere gelen bu fimlerin de böyle bir küçük katkısı olduğunu düşünmek gerekir." diye konuştu.
– "Niceliğin içerisinde nitelik de çıkacaktır"
Genç yönetmenlerden yola devam etmelerini isteyen Derviş Zaim, "Sezgilerini dinlesinler, hata yapmaktan korkmasınlar. Hata yapmanın basiretlerini ve nimetlerini değerlendirsinler, sonra olacağı varsa olur. Sektörde gelecek vadeden insanlar çıkacaktır. Burada 'Nitelik mi nicelik mi?' sorusu gündeme gelebilir ama niceliğin içerisinde nitelik de çıkacaktır." ifadelerini kullandı.
Yönetmen Zaim, Türkiye'deki film sektörünün durumunu da değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Olumlu anlamda potansiyeller var ancak olumsuz koşullar da söz konusu. Bütün bunların iç içe geçtiği bir atmosferden bahsetmek mümkün ama 'Bardağın yarısı dolu mu boş mu?' diye sorarsanız ben 'Bardağın yarısı dolu.' diye görme taraftarıyım. Her türlü problem aslında ilerisi için bize bir fırsat yaratabilir. Böyle bakmak gerektiğini düşünüyorum. Her şeye rağmen geçmişteki 10 yıllarla, 20 yıllarla kıyaslandığında ileriye doğru, mütevazı, olumlu giden adımlar olduğunu söylemek mümkün. Hala daha problemler var, bu problemler umarım aşılır."