İSTANBUL (AA) – Özel Kuvvetlerin katıldığı sınır ötesi bir operasyonu anlatan “Dağ 2” filmi, 4 Kasım’da vizyona girecek.
Kanyon AVM’de gerçekleşen basın gösteriminin ardından AA muhabirine açıklama yapan yönetmen ve senarist Alper Çağlar, filme ilişkin ilk fikrin 2014’te doğduğunu söyledi.
Çağlar, filmin teröristlerin elinden kurtarılan bir gazeteciyle başladığına işaret ederek, “O dönem DEAŞ’ı kimse bilmiyordu. DEAŞ gibi gerçekten herkesin hazzetmediği, siyasi olmaktan farklı, gerçekten barbarca davranışlarda bulunan bir örgüte karşı kahraman bir grubun öyküsünü anlatmak istedim.” dedi.
O sıralarda Sam Peckinpah’ın İkinci Dünya Savaşı’nı anlatan “Demir Haç” isimli filmini izlediğini aktaran Çağlar, “Oradan aklıma geldi. Aslında bizim bilmediğimiz düzinelerce operasyon oluyor, Özel Kuvvetler’de. Acaba sınır ötesine gitmiş olabilirler mi diye düşündüm.” ifadelerini kullandı.
Çağlar, senaryo yazımı sırasında emekli bordo bereli danışmanlarla görüştüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Senaryo yazmak için bilgi edinmek gerekir. Özel Kuvvetlerden emekli 3-4 kişiyle mülakat yaptım. Onların anlattıklarıyla, çok şaşırdığım detayları öğrenmeye başladım. Özel Kuvvetlerdeki askerler aslında süper kahraman değiller. Sivil hayatta sıradan insanlar gibi yaşıyorlar hayatlarını ama gittikleri görevlerin doğası gereği yaptıkları fedakarlıklardan hem hiç bahsedilmiyor hem de kendileri bahsedilmesini istemiyor. Hangi operasyon olursa olsun, kendileri arasındaki en büyük temel kural; ‘Bahsetmeyeceğiz. Kimsenin bilmesine gerek yok. Biz bilelim yeter.’ diyorlar. Bu benim duygusal olarak çok hoşuma gitti. Gerçekten kahraman dediğiniz insan, yaptıklarının bilinmesini umursamayan insandır.”
Senaryo yazımının ardından Genelkurmay Başkanlığı ile de görüştüğünü söyleyen Çağlar, “Bana ‘senaryoyu görelim’ dediler. Senaryoyu verdim ve senaryo en tepeye kadar, katman katman okundu. Bana hiç müdahale olmadı ancak ‘Şu operasyonda şu araç kullanılır’ gibi, benim yanlış bildiğim bilgileri düzelttirdiler.’ Teknik bilgileri verdiler.” ifadelerini kullandı.
Çağlar, Genelkurmaya yapılan başvurular ve alınan izinlerin ardından, Türk askerinin kullandığı silahların çekimler için alındığını ve “Dağ 2″nin, karargah dışında, gerçek silah kullanılan ilk film olduğunu dile getirdi.
– Film, Ömer Halisdemir ve Türk Silahlı Kuvvetlerine ithaf edildi
Filmin anlattığı askerlerin şu anda olan ve her zaman olması gereken manevi ve teknik kabiliyetteki insanlar olduğunu vurgulayan Çağlar, şöyle devam etti:
“Ömer Halisdemir’i tanıyan insanlar, bizim danışmanımızdı. Onun 15 Temmuz öncesinde de yaptıklarını, onu tanıyan insanlardan dinledim. Biz Özel Kuvvetler Komutanlığında da çekim yaptık. Oraya da gittik. Dağ serisini her zaman Türk Silahlı Kuvvetlerine ithaf ediyoruz ama bu sefer ben şöyle yapmak istedim. Astsubay olarak Ömer Halisdemir gibi astsubaylara, doğuda şehit olmuş genç teğmen Harun Kılınç gibi subaylara ve bizim filmimizde rol alan ve daha sonra doğuda şehit olan Yunus Emre Uçar gibi uzman erbaşlara sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ithaf ediyoruz demek istedik. Ömer Halisdemir artık Özel Kuvvetlerin sembolü gibi oldu. Herkese kahraman demek kolay ama gerçek hayatta kahraman olan çok insan yok.”
Alper Çağlar, çekimlerin Ankara, Konya ve Adana’da 10 hafta sürdüğüne işaret ederek, “Mesela toprağın ve bitki örtüsünün Irak ile benzemesi için Konya Karapınar’a gittik. Orada Türkiye’nin tek çöl arazisi, çöl bitki örtüsü var. Onları bulmak için uğraştık ve haftalar öncesinden ülkeyi birçok açıdan gezmiştik.” dedi.
– Başrollerde Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar ve Ahu Türkpençe yer aldı
“Dağ 2″nin başrollerini Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Ahu Türkpençe, Murat Serezli, Atılgan Gümüş, Murat Arkın, Ahmet Pınar, Armağan Oğuz, Emir Benderlioğlu, Açelya Özcan ve Bedii Akın paylaşıyor.
Görüntü yönetmenliğini Mehmet Başbaran’ın üstlendiği filmin konusu özetle şöyle:
“Oğuz ve Bekir’in askerde yaşadıklarının üzerinden 6 sene geçmiştir. İlk filmde teröristlerin elinden kurtulmayı başaran iki arkadaş, yıllar sonra özel bir görev için Özel Kuvvetler 8. Muharebe Arama Kurtarma Timi’ne (MAK) katılır. Timin özel görevi ise Kuzey Irak’ta bir terör örgütü tarafından kaçırılan gazeteci Ceyda Balaban’ı kurtarmaktır ama bu sefer düşman geçmişteki gibi bir tane değildir. MAK’ın karşısında bu acımasız coğrafyada birbiriyle çatışan birden fazla kuvvet vardır ve işler bu sefer hiç olmadığı kadar zordur.”
