Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ermut, Avusturya'da yatırımcılarla buluştu

VİYANA (AA) – Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, dünya genelinde uluslararası doğrudan yatırımlar açısından önemli bir gerileme yaşandığına dikkati çekerek, “Bütün dünyada yatırımların azaldığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin doğrudan yatırım anlamında eksi rakamlar gördüğü 2018 yılında, bizim 13,2 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırımlar çekerek 2017 yılına göre yüzde 14 artış elde etmemiz çok olumlu bir sinyal oldu. ” dedi.

Avusturya’da temaslarda bulunan Ermut, Avusturya-Türkiye ekonomik ilişkileri ve Türkiye’ye yapılan uluslararası doğrudan yatırımlar konusunda AA muhabirine açıklamada bulundu.

Ermut, Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımların büyük bir kısmının Avrupa ülkelerinden geldiğini, 2018’de yaklaşık yüzde 65 paya sahip Avrupa ülkelerinin doğrudan yatırımlarda önemli bir rol oynadığını belirtti.

Avrupa sermayeli şirketlerin 2003-2018 yılları arasında Türkiye’ye yaklaşık 210 milyar dolar yatırım yaptığını ifade eden Ermut, Avusturya sermayeli şirketlerin de aynı dönemde Türkiye’ye toplam 10,5 milyar dolar doğrudan yatırım gerçekleştirdiğini ve Türkiye’de faaliyet gösteren Avusturyalı şirket sayısının bine yaklaştığını belirtti.

  • “Avusturya önemli bir yabancı yatırımcı “

Türkiye’nin coğrafi konumunun, diğer bölge ülkelerinde de faaliyet göstermek isteyen Avusturyalı şirketler için büyük avantajlar sunduğunun altını çizen Ermut, şunları söyledi:

“Türkiye ile Avrupa iki önemli ve stratejik partner. Genç ve büyüyen nüfusu Türkiye'yi Avrupalı ihracatçılar için önemli bir pazar haline getirdi. Ayrıca, 1996’dan beri yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşması, Türkiye’ye Avrupa Birliği ülkeleriyle gümrük vergisi olmadan ticaret yapma olanağı sağlıyor. Yatırımlar açısından bakıldığında, 2018 yılında en çok uluslararası doğrudan yatırım çektiğimiz ülkeler listesinde Avusturya dördüncü sırada yer alıyor. Dolayısıyla Avusturya bizim için önemli bir partner. Önümüzdeki dönem daha fazla Avusturyalı yatırımcıyı Türkiye’de görmeyi arzu ediyoruz. ”

Avusturya’da düzenlenen görüşmelerin geçen yıla oranla daha olumlu bir atmosferde geçtiğini kaydeden Ermut, “Avusturya halihazırda en büyük uluslararası doğrudan yatırımlar kaynaklarından birisi. Bu durumu Türkiye’ye daha fazla kanalize etmek istiyoruz. Avusturyalı şirketlerin yatırım gündemlerini takip etmeye, yapacakları yatırımın her aşamasında destek vermeye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğiz, ” şeklinde konuştu.

  • “Dünya genelinde doğrudan yatırımda gerileme yaşandı “

Ermut, dünya genelinde artan aşırı sağcı söylemlerin ekonomik alanda da olumsuz yansımaları olduğunu, bu durumun ekonomi alanında daha korumacı yaklaşımların hayata geçirilmesini sağladığını ve doğrudan yatırımları olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Küresel yatırım seviyesinin 2007’de 2 trilyon dolarla en yüksek seviyeye çıktığını anımsatan Ermut, 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel ekonomik kriz nedeniyle bu oranın 1,2 trilyon dolar seviyesine gerilediğini, daha sonra artış gösteren yatırımların, 2018’de yaşanan siyasi gelişmelerden ötürü tekrar kriz dönemi seviyesine, yani 1,2 trilyon dolara düştüğünü belirtti.

Ermut, dünyanın son üç yıldır doğrudan yatırımlar açısından zorlu bir süreçten geçtiğini vurgulayarak, Türkiye'nin belirleyici özellikleri sayesinde bu süreci doğru adımlarla geride bırakmayı başardığını dile getirdi.

“Bütün dünyada yatırımların azaldığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin doğrudan yatırım anlamında eksi rakamlar gördüğü 2018 yılında, bizim 13,2 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırımlar çekerek 2017 yılına göre yüzde 14 artış elde etmemiz çok olumlu bir sinyal oldu. ” değerlendirmesinde bulunan Ermut, yıllık 13-14 milyar dolar doğrudan yatırımın yeterli olmadığını, Türkiye'nin global uluslararası doğrudan yatırımlar pastasından yüzde bir pay aldığını, hedeflerinin bu oranı kısa vadede yüzde 1,5, uzun vadede ise yüzde 2 seviyelerine çıkarmak olduğunu belirtti.

Ermut, Yatırım Ofisi olarak Türkiye'nin yatırım alanındaki ihtiyaçlarını saptayarak, bu doğrultuda stratejik öneme sahip sektörleri belirlediklerini ve tanıtım stratejileri geliştirdiklerini vurguladı.

Yatırım ihtiyaçları belirlenirken özellikle düşük tasarruflar, cari açık, işsizlik ve yüksek teknoloji ürünlerinde ithal bağımlılığı gibi Türkiye’nin ekonomik olarak mesafe alması gereken alanları baz aldıklarını belirten Ermut, şöyle devam etti:

“Ülkemizin bölgesel yüksek teknoloji, ihracat ve Ar-Ge merkezi konumuna gelmesini ve Avrupa, Orta Doğu, Afrika bölgelerinin ticaret ve finans merkezi olmasını sağlamak için enerji, yenilenebilir enerji, havacılık ve savunma sanayi, sağlık, otomotiv, makine, kimya ve bilgi ve iletişim teknolojileri gibi sektörlere öncelik veriyoruz. Bu sektörlerde küresel ölçekte öne çıkan ülkeleri tespit edip ülkemize yatırım çekebilmek amacıyla faaliyetler yürütüyoruz. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?