Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Rahip Brunson meselesiyle ilgili olarak da devam eden yargı sürecine herkesin saygı duyması gerekir. ” dedi.

Kalın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Türkiye ve ABD arasında yaşananların ardından ABD'nin F-35 savaş uçaklarına yönelik olası yaptırım kararı üzerine atılacak adımlara ilişkin sorusuna, Kalın, “Yaptırım dilini bir tehdit unsuru haline getirerek Türkiye'ye yüklenmenin hiç kimseye bir faydası olmayacaktır. Türkiye ilkeli duruşundan asla vazgeçmeyecektir. ” yanıtını verdi.

F-35'lerin Türkiye'ye iade edilmemesi konusunu kongrede gündeme getirenlerin, F-35'lerin uluslararası çok ortaklı bir proje olduğunu bilmesi gerektiğini vurgulayan Kalın, şunları söyledi:

“Bu sadece ABD'nin tek başına yürüttüğü bir proje de değildir. Burada 10-12 ülke vardır. Türkiye de bu projeye ortak olmuş ülkelerden birisidir. Şu ana kadar proje kapsamında yaklaşık 900 milyon dolarlık bu projeye bir ödeme de yaptık. İlk F-35 de Türk pilotlarına orada teslim edildi, onların eğitim süreci devam ediyor. Bunu engellemeye, geciktirmeye ya da Türkiye'ye verilmesini engellemeye dönük bir adım atılması halinde Türkiye'nin her şeyden önce başvuracağı bir hukuk yolu, tahkim vardır. Çünkü yapılmış anlaşmalar var. Gerekçe olarak ortaya konulan mesele ise Türkiye'de devam eden bir yargı konusudur. Aynı gerekçeyle biz de ABD'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına dönük yürütülen yargı, mahkeme süreçlerini gerekçe göstererek benzer tutumlar içerisine girebiliriz ama biz işin bu noktaya gelmesini arzu etmiyoruz. ”

Böyle bir yaptırım uygulamayı düşünenlerin her şeyden önce bu ilişkiye nasıl zarar vereceklerini dikkate almaları gerektiğini dile getiren Kalın, şöyle konuştu:

“Türkiye kolay kolay gözden çıkarılacak ülke değildir, bunu herkesin bilmesi gerekir. F-35 konusu olur, başka mevzular olur, Türkiye alternatifsiz de değildir. Bunu da açık ve net bir şekilde söyleyeyim. Rahip Brunson meselesiyle ilgili olarak da devam eden yargı sürecine herkesin saygı duyması gerekir. Bu bir yargı sürecidir. Dışarıdan talimatla Türk yargısına 'Şunu, bunu yapın' gibi birtakım talimatların verilmesi zaten söz konusu değildir. Bunu açık ve net bir şekilde ifade edeyim. Böyle bir adım atılması durumunda da Türkiye'nin planları hazırdır, gerekli mukabelede mutlaka bulunuruz. ”

– “Görüşmeler devam ediyor ”

Konuya ilişkin diplomasi sürecinin devam ettiğini bildiren Kalın, “Dışişleri Bakanımızın, benim, mevkidaşlarımızla yürüttüğümüz birtakım müzakereler, görüşmeler de devam ediyor. Bizim beklentimiz, arzumuz bunun bu diplomasi kanalları yoluyla çözülmesidir. Yani bu konuyu ABD'de iç siyaset malzemesi yaparak Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verecek, yeni bir güven bunalımına neden olacak adımlardan kaçınmalarını da Amerikalı dostlarımıza tavsiye ederiz. ” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasında yakın zamanda bir görüşme olup olmayacağının sorulması üzerine Kalın, “Cumhurbaşkanımızın, Sayın Trump da dahil olmak üzere pek çok devlet başkanıyla dönem dönem ihtiyaca binaen telefon görüşmeleri olabilir. ” karşılığını verdi. “Bugün, yarın planlanan bir görüşme yok ” diyen Kalın, gelişmeler ışığında bunun düşünülebileceğini, planlanabileceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo arasında olası görüşmeye ilişkin soruya da Kalın, “Bu hafta içerisinde Dışişleri Bakanımızın, Sayın Pompeo ile yine bir görüşmesi olacak. ” karşılığını verdi.

– Münbiç'teki ortak yol haritası

Bu diplomasi trafiğinin devam edeceğini vurgulayan Kalın, “Amerikalı yetkililere, bunu zehirleyecek, engelleyecek ya da boşa çıkartacak adımlardan kaçınmalarını da tavsiye ederiz. ” dedi. Türkiye ile ABD arasında yaşananların Münbiç'teki ortak yol haritasını etkileyip etkilemeyeceği sorulan Kalın, şu yanıtı verdi:

“Öyle bir beklentimiz yok. Bu konuyla ilgili askerden askere bir temas trafiği var. Gerek Milli Savunma Bakanımız gerek Genelkurmay Başkanımız bu konuyu mevkidaşlarıyla görüşmeye devam ediyorlar. Münbiç planı tasarlandığı şekilde uygulanmaya devam ediyor. Onun bir takvimi, belli unsurları var bunlar adım adım hayata geçiriliyor. Bu bizim için tabii ki memnuniyet verici bir şey. Bu gerilimin Münbiç eylem planını olumsuz yönde etkilememesi bizim beklentimizdir, şu ana kadar da bu yönde bir adım görmedik ama şunun da altını çizeyim, Münbiç anlaşması doğru yolda atılmış bir adımdır ama sürecin tamamını ifade etmiyor. Bizim beklentimiz ABD'nin PYD/YPG terör örgütüyle her tür angajmanını sonlandırmasıdır. Suriye'nin geleceği, Türkiye'nin güvenliği, Türk-Amerikan ilişkileri açısından da olması gereken budur. Madem 'DEAŞ ile mücadele' denilen süreç sona erdi, DEAŞ tehdidi ortadan kalktı bir-iki yıl öncesine göre, o zaman artık ABD'nin YPG/PYD ile iş birliğini devam ettirmesini gerektirecek bir gerekçe de ortada bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çerçevede gerek Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması gerek Türkiye'nin güvenliğinin garanti altına alınması gerekse de Türk-Amerikan ilişkilerindeki bu pürüzün ortadan kaldırılması için yapılması gereken ABD'nin YPG/PYD terör örgütüyle her türlü ilişkisini sonlandırmasıdır. ”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?