Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast girişimi davası

MUĞLA (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın dördüncü duruşmasının dördüncü oturumu sona erdi.

Muğla Adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmada, mahkeme heyeti sanıklardan Özel Kuvvetler mensubu eski Yüzbaşı Bahadır Sagun’un esas hakkındaki savunmasını dinledi.

Sanıklardan eski Binbaşı Şükrü Seymen’in emriyle göreve çağrıldığını belirten Sagun, verilen emre itaat edip göreve geldiği için tutuklu bulunduğunu iddia etti.

Suikast girişimini planladığı belirtilen sanıklardan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’ten Çiğli 2. Ana Jet Üssü’nde ülke çapında sıkıyönetim ilan edildiğini öğrendiğini anlatan Sagun, görevin veriliş tarzının bu olayın suikast olduğu düşüncesini uyandırmadığını savundu. Sagun, “emir Cumhurbaşkanına suikast emri olsaydı yerine getirmeyeceğini” öne sürerek, olayın “kalkışma” olduğunu duymuş olsaydı da gruba kesinlikle dahil olmayacağını iddia etti.

– “Yiğidi öldür, hakkını yeme”

Sagun’un savunmasında cezaevinde delillere yeterince ulaşamadığını ve mahkeme heyetinin taleplerini reddettiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştuğ, adil yargılamanın devamı için sanıklardan hiçbir şey saklamadıklarını kaydetti.

Mahkeme heyetinin sanıkların istediği delillere ulaşması için her türlü kolaylığı sağladığını vurgulayan Baştuğ, şöyle konuştu:

“Biz hiçbir şeyi gizlemedik. Bilgisayar imkanı, kayıt dinleme, görüntü izleme imkanı sağladık. Ben gelen kayıtların hepsini gönderdim. Ama size ne geldi bilmiyorum eksik var mı bilmiyorum ama biz elimizdeki tüm görüntü ve ses kayıtlarını gönderdik. Sizden hiçbir şeyi saklamadık. Siz de lütfen yiğidin öldürün ama hakkını yemeyin.”

Yarın sabaha kadar ara verilen duruşmanın beşinci oturumunda sanıkların esas hakkındaki savunmaları devam edecek.

Duruşmanın ardından sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında cezaevine götürüldü.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?