Cinayetler “bilimin” ışığıyla aydınlatılıyor

SAMSUN (AA) – FATİH MEHMET KÜRKÇÜ – Adli Bilimciler Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı, Türkiye'de artık delilden sanığa gidildiğini, sanıktan delile ulaşma kavramının kaybolduğunu belirterek, “Türkiye 2001 yılındaki bir kriminal olaydan (Üzeyir Garih cinayeti) sonra adli tıp konusunda ciddi gelişme kaydetti. ” dedi.

Hancı, AA muhabirine, cinayetlerin aydınlatılması, cinayet, kaza ve felaket kurbanlarının kimliklerinin tespit edilmesinde Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirdi.

Türkiye'nin 2001 yılında yaşanan iş adamı Üzeyir Garih cinayetinden sonra kriminal olayların aydınlatılmasında ciddi gelişme kaydettiğine dikkati çeken Hancı, günümüzde cinayetlerin aydınlatılmasında adli tıp, biyoloji, bilişim, toksikoloji, diş hekimliği, patoloji ve muhasebe gibi 120 farklı alanın kullanıldığını belirtti.

– “Bilimi kullanan her zaman başarılı olur ”

Ülkede son 15 yılda jandarma ve emniyet bünyesindeki uzman ekiplerin, araç ve gereçleriyle olayların aydınlatılmasında önemli başarılar elde ettiğini dile getiren Hancı, olay yerindeki çalışmalarda Türkiye'nin başarısının dünya çapında olduğunu anlattı.

“Türkiye artık delilden sanığa gidiyor. Sanıktan delile kavramı kayboldu. ” diyen Hancı, şöyle devam etti:

“Türkiye 2001 yılındaki bir kriminal olaydan (Üzeyir Garih cinayeti) sonra adli tıp konusunda ciddi gelişme kaydetti. Artık tamamen en yetkin araçlarla en yetkin kişilerle en gelişmiş cihazlarla ve bilimsel yöntemlerle sonuca gidiyoruz. Bilimi kullanan her zaman başarılı olur. Şu an emniyet olsun jandarma olsun sahil güvenlik olsun hepsi bilimi kullanıyor. Bilimden yararlandığı için bizim cinayetleri ve diğer adli olayları çözme oranımız çok arttı. Adli Tıp Kurumumuz kendini çok geliştirdi. Adli tıp uzmanlarımız hemen hemen her ilde var. Eskiden bu sayı çok azdı. Bunların sayısı arttı. Emniyet ve jandarmanın cinayet masaları güzel çalışıyorlar. Bunların ortak koordine çalışması çok önemli. Ancak artık yeni ara birimleri oluşturmak zorundayız. ”

Suda yaşanan olayların aydınlatılmasında Türkiye'nin çok iyi bir seviyeye geldiğine işaret eden Hancı, emniyet ve jandarmanın balık adam timlerinin olduğunu ve bunların çok başarılı çalışmalar yaptığını söyledi.

Cinayet, kaza ya da felaketin ardından bazen mağdurdan çok ufak bir iz kalabildiğini, buna ulaşmak için olay yeri incelemesinin son derece önem taşıdığını vurgulayan Hancı, ufak bir bulgunun olayı çözmedeki katkısını anlattı.

Hancı, yangın, uçak kazası, patlama gibi sıcaklığın 2 bin derecenin üzerine çıktığı olaylarda delillerin büyük oranda yok olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Burada yumuşak dokular zaten gidiyor. Son derece güvendiğimiz kimliklendirme yöntemi olan DNA'yı 2 bin derecede elde edemeyiz. Kemik ve dişler bizim için önemli. Ama öyle şeyler geliyor ki kemikler yok olabilir. Vücudumuzun en güçlü kısmı dişlerdir. Dişler bin derecenin üzerindeki sıcaklığa bile karşı koyuyor. Biz eğer kişinin dişini bulabilirsek adli diş hekimlerimiz bunun kim olduğunu evvelden diş kayıtları olmak kaydıyla buluyor. Herkesin diş hekiminde diş kayıtlarının olması gerekiyor. Kaybolma ve afet durumunda bunlardan faydalanılıyor. ”

– “Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi Timi ”

Prof. Dr. Hamit Hancı, Türkiye'de adli olayların aydınlatılmasıyla ilgili olumlu gelişmelerle birimlerin koordinasyonu konusunda da adım atılması gerektiğini ifade etti.

Hancı, felaket, cinayet veya kaza kurbanlarının kimliklendirilmesi ve olayların aydınlatılmasında Türkiye'nin iyi bir yerde olduğunu ancak yapılacak yeni bir yönetmelikle olay yeri uzmanları, adli diş hekimi, adli antropolog, adli tıp uzmanı, adli radyolog, adli psikologlarının bir çatı altında toplanması gerektiğini savunduklarını belirtti.

Söz konusu uzmanlardan oluşturulacak “Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi Timi “nin de ortak çalışır hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Hancı, basit bir yönetmelikle bu timin oluşturularak AFAD'a bağlanabileceğini anlattı.

Hancı, adli bilimciler olarak bu timin kurulması için yaklaşık 15 yıldır çalışma yaptıklarını, oluşturacak ekiple uzmanların koordineli çalışacağını ve olayların aydınlatılmasında sürenin kısalarak başarı seviyesinin artacağını sözlerine ekledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?