“Çin Türkiye'de hem Asya hem Avrupa'yı görüyor”

ANKARA (AA) – TEVFİK DURUL – Çin Sosyal Bilimler Akademisi Sınır Bölgeleri Araştırma Merkezi Başkanı Şing Guangçıng, “Çin, Türkiye'ye baktığında hem Asya hem Avrupa'yı görüyor. ” dedi.

Çin hükümetine dış politika konularında doğrudan danışmanlık yapan düşünce kuruluşunun yetkilisi Şing, temaslarda bulunmak üzere geldiği Ankara'da, ikili yatırım ve finans iş birliği olanaklarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ile Çin'in, ekonomi ve ticaret alanında büyük potansiyele sahip olduğunu söyleyen Şing, “Ancak maalesef iki ülke arasındaki iş birliği potansiyeli halen tam anlamıyla hayata geçirilebilmiş değil. ” şeklinde konuştu.

Şing, Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasındaki özel stratejik konumuna işaret ederek, “Türkiye, Çin için bulunduğu bölge itibarıyla ekonomik açıdan kilit bir konumda bulunuyor. ” görüşünü paylaştı.

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olmamasına rağmen AB ülkelerine erişimde bir geçiş noktası rolü oynadığının altını çizen Şing, “Çin, Türkiye'ye baktığında hem Asya hem Avrupa'yı görüyor. ” değerlendirmesini yaptı.

Şing, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in tarihi İpek Yolu'nu yeniden canladırmayı hedefleyen “Kuşak ve Yol ” inisiyatifini ilan ettiğinde, bunun Asya ve Avrupa ekonomilerini birbirine bağlayacak şekilde kurgulanması gerektiği yönündeki açıklamalarını anımsattı.

Bu bağlamda kuzeyde Rusya'nın, güneyde ise Güneydoğu Asya ve Körfez ülkelerinin de dahil olduğu bölgelerin akla gelebileceğini belirten Şing, “Asya ile Avrupa'nın tam ortasında yer alan Türkiye, Kuşak ve Yol projesi için kilit öneme sahip. ” ifadesini kullandı.

Şing, Çin ile Türkiye'nin Kuşak ve Yol kapsamında altyapı, telekomünikasyon, finans gibi alanlarda iş birliğini güçlendirmesi gerektiğini, karşılıklı yatırımların kolaylaştırılmasının da iş birliğini artırmak için gerekli olduğunu vurguladı.

– “Türkiye yatırım için önemli pazar ”

Çin'in uzun yıllar boyunca yurt dışından yatırım çeken bir ülke olduğunu anımsatan Şing, ülkelerinin artık yurt dışında da önemli bir yatırım aktörü haline gelmeye başladığına dikkati çekti.

Şing, “Türkiye, Çin iş dünyası için çok önemli bir yatırım pazarı. ” ifadesini kullanarak, iki ülkenin demir yolu gibi ulaşım ve diğer altyapı projelerinde gösterdiği yakın iş birliği ilişkisinin gelecek için elverişli bir temel oluşturduğuna dikkati çekti.

Karşılıklı yatırımların kolaylaştırılması konusunun finans alanıyla yakından ilişkili olduğunu dile getiren Şing, bu bağlamda iki ülkenin bankacılık sektöründe etkileşim ve iş birliğini geliştirmesinin önemine vurgu yaptı.

Şing Guangçıng, “Çin de aynı şekilde çok büyük bir pazar. Türk iş dünyası da Çin'e açılarak oradaki zengin yatırım fırsatlarından yararlanmalı. ” ifadesini kullanarak, “Batılı şirketlerin Çin'de dev yatırımları olmasına rağmen Türk şirketlerinin aynı aktif tutumu göstermedikleri görülüyor. Türkiye de kesinlikle Çin'deki yatırım pastasından payını almalı. ” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin dünyada büyük bir etki gücüne sahip olduğuna dikkati çeken Şing, Pekin yönetiminin Türkiye ile milli para birimleriyle ticarete başlama fikrini desteklediğini belirtti.

Şing, ikili ticaret ve yatırımda milli para birimlerinin kullanılmasının, iki ülkenin kur farkından doğan maliyet ve riskleri düşürebileceğini belirterek, Çin ve Türkiye hükümetlerinin bu ortak vizyonu paylaştığına dikkati çekti.

Çin'in Rusya ile ruble ve yüen türünde ticarete başladığını anımsatan Şing, “Türkiye ile de yüen ve lira cinsinden ticarete başlamamak için ortada hiçbir neden bulunmuyor. ” ifadesini kullandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?