Çin televizyonu, Uygur Türkleri eleştirileri üzerine Demokrat aday adaylarının canlı yayınını kesti

WASHINGTON (AA) – Çin televizyonu, ABD'de 2020'de yapılacak başkanlık seçimleri öncesi Demokrat aday adaylarını karşı karşıya getiren canlı yayında Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinin gündeme getirilmesi üzerine yayına son verdi.

CNN'in haberine göre, kanalda canlı yayınlanan oturumda 6 Demokrat aday adayı kozlarını paylaşırken adaylara Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleriyle ilgili soru soruldu.

CNN muhabiri Will Ripley, Twitter'dan yaptığı paylaşımda kanalın Pekin'deki canlı yayın akışının kesildiğini belirtti. Ripley, "Demokrat adaylara Çin'in insan hakları ihlalleriyle ilgili kayıtlar ve Sincan'daki Müslüman azınlıkların kamplarda tutulmasıyla ilgili sorular soruldu. CNN'nin aday adaylarının canlı yayın tartışması Pekin'de kesildi." dedi.

Programda Çin ile ilgili sorular sorulması üzerine, adayların Pekin yönetiminin insan hakları ihlalleriyle ilgili ülkeyi kınadığı belirtiliyor.

Adaylardan Indiana South Bend Belediye Başkanı Pete Buttigieg, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili daha fazla şeyler yapmakta başarısız olduğunu söyledi.

Trump'ın sessizliğinin Amerikan değerlerinin hiçe sayılmasını anlamına geleceği yorumunu yapan Buttigieg, "Orada neler olup bittiğini ve kusursuz diktatörlük için teknolojinin kullanıldığını kabul etmeliyiz." ifadesini kullandı.

ABD'nin eski Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan aday adaylarından Joe Biden ise ülkesinin Çin'deki Müslüman azınlıklara karşı işlenen insan hakları ihlallerine boyun eğmemesi gerektiğini kaydetti.

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "mesleki eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplara dikkat çeken Biden, "Yapmamız gereken, yaptıklarına boyun eğmeyeceğimizi açıkça belli etmektir. Bir milyon Uygur kamplarda." diye konuştu.

Biden, ABD Deniz Kuvvetlerinin bir kısmının bölgeye gönderilmesinin gerekliliğini vurgulayarak, "Çinlilerin, daha fazla alamayacaklarını ve diğer insanları korumak için orada olacağımızı anlamaları için deniz gücümüzün yüzde 60'ını dünyanın o bölgesine götürmeliyiz." yorumunu yaptı.

– Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikası

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "mesleki eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz'da, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltılarının durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.

Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?