Cezayir'de seçimlerin ardından yeni hükümetin kurulması için kollar sıvandı

CEZAYİR (AA) – ABDÜRREZAK ABDULLAH – Cezayir'de Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un, 12 Haziran'daki genel seçimlerin ardından hükümeti kurma görevini eski Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Eymen bin Abdurrahman'a vermesinde ülkedeki ağır ekonomik tablonun etkili olduğu değerlendiriliyor.

Ülkede düşük katılımın gölgelediği genel seçimler sonrası Tebbun'un yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve düşük petrol fiyatlarının doğurduğu ekonomik tabloyu da göz önünde bulundurarak tercihini mali sahada tecrübeli bir isim olan 61 yaşındaki Bin Abdurrahman'dan yana kullandığı belirtiliyor.

Bin Abdurrahman'ın hükümeti kurması için zaman kısıtlaması bulunmuyor. Ancak parlamentodan güvenoyu alamaması halinde Tebbun'un ikinci bir ismi görevlendirmesi ve onun da hükümeti kurmada başarısız olması durumunda Anayasa'ya göre 90 günde ülkeyi erken seçime götürmesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Tebbun'un parlamentodaki partilerin liderleri ve bağımsız bazı isimlerle yaptığı görüşmelerden çıkan mesajlara bakıldığında, hükümeti kurmakla görevlendirilen Bin Abdurrahman'ın kabinesinin güvenoyu almasına kesin gözüyle bakılıyor.

– Cezayir'de son iki yılda hızlı değişim dalgası

Cezayir'in bir önceki Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, kötü giden sağlığına rağmen yeniden adaylığını açıklaması üzerine aylar süren kitlesel protesto hareketi ve ordunun müdahalesiyle Nisan 2019'da istifa etti. Buteflika'nın 20 yıllık iktidarının sonlanmasıyla ülkede eski rejimden nüfuzlu siyasetçiler, "oligark" iş adamları, Cumhurbaşkanı'nın yakın çevresi ve ordudan isimlere uzanan geniş bir tasfiye süreci yaşandı.

Ülkede yaşanan dönüşümle eş zamanlı şekilde Aralık 2019'da Cumhurbaşkanlığı seçimi, Kasım 2020'de de yeni Cumhurbaşkanı Tebbun'un öncülük ettiği anayasa referandumu yapıldı. Yapılan her iki seçim de "Hirak" isimli lidersiz protesto hareketi ve muhalif oluşumların "boykot" çağrıları nedeniyle düşük katılımla gölgelendi.

Cezayir'deki değişim dalgasının son halkası da halkın temsil gücünü artırması hedeflenen yeni seçim sistemiyle parlamentonun 407 sandalyeli alt kanadının belirleneceği 12 Haziran seçimleri oldu.

Seçmenlerin sadece yüzde 23,4'ünün sandığa gittiği seçimleri, bağımsızlıktan bu yana ülkedeki siyaset sahnesini domine eden Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) mutlak hakimiyetini kaybetse de 98 sandalye kazanarak birinci sırada tamamladı.

Seçimde partileri geride bırakan bağımsızlar 84, ülkenin en büyük İslami eğilimli partisi Barış Toplumu Hareketi (MSP) 65, Demokratik Ulusal Birlik (RND) 58, Gelecek Partisi 48, Ulusal Bina Hareketi 39, Adalet ve Kalkınma Cephesi Partisi de 2 milletvekili çıkardı.

Mecliste tablo bu iken Bin Abdurrahman'ın kuracağı hükümetin 407 milletvekilinden 204'ünün onayı ile güvenoyu alması gerekiyor.

Seçimleri üçüncü sırada tamamlayan ülkenin en büyük İslami eğilimli partisi MSP, hükümette yer almayacağını duyurdu. MSP, mevcut hükümet tablosu göz önüne alındığında "seçmenlere vaatlerini tutamayacağı" ve ülkenin "gelecek döneminde yer almak istemediği" için muhalefette kalmayı istediğini açıkladı.

– Kritik bakanlıklarda teknokrat isimlerle devam

Cezayir'de hayata geçen Anayasa çerçevesinde parlamentoda bir parti mutlak çoğunluğu elde edemezse, Cumhurbaşkanı hükümeti kurması için bir ismi görevlendiriyor. Cumhurbaşkanı'nın belirlediği bu ismin parlamentodan güvenoyu alması gerekiyor.

Hükümetin kurulması için bir zaman sınırı bulunmuyor ancak Cumhurbaşkanı Tebbun, Bin Abdurrahman'ı görevlendirdiği sırada yaptığı açıklamada "kabinenin bir hafta içinde kurulmasını ümit ettiğini" söyledi.

Yerel basında çıkan haberlere göre, petrol zengini ülkede, Enerji Bakanlığının yanı sıra Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları gibi kritik rollerde Cumhurbaşkanı'nın daha önce de çalıştığı teknokrat isimlerle devam etmesi bekleniyor.

Bin Abdurrahman'ın parlamentodaki önde gelen partiler ve bağımsız isimlerden kabinedeki roller için teklifler alacağı ve partilerin sandalye dağılımına göre bu rolleri dağıtacağı belirtiliyor.

– Ülkedeki ekonomik tabloda göstergeler kötü

Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının yol açtığı ekonomik tahribat, 45 milyon nüfuslu petrol ve doğal gaz ülkesi Cezayir'i de derinden sarstı.

Enerji fiyatlarının düşük seyri, devlet bütçesinin yüzde 60'ını ve ihracatın da yüzde 94'ünü petrol ve doğal gazdan sağlayan Cezayir'i artan cari açık ve yatırım projelerinin ertelenmesi gibi sonuçlarla yüz yüze getirdi ve ekonomik olarak zor durumda bıraktı.

Hükümetin açıkladığı rakamlara göre, ülkenin enerji gelirleri yüzde 40 düştü. Bunun yanı sıra Kovid-19'un yayılmasını engellemek için hayata geçirilen kısıtlamalar, yüksek enflasyon, yerel para birimindeki değer kaybı ve ithalata dayalı ekonomide hızlı fiyat artışı gibi unsurlar ekonomideki sancının şiddetini daha da artırdı.

Seçmenlerin sandığa gitmeyişi de söz konusu ağır ekonomik tablo karşısında halkın yerleşik siyasete tepkisi olarak değerlendirildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?