Çevrenin korunmasına yönelik teklif Genel Kurulda

TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler başladı.

Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, teklifte hem yasa yapma tekniğindeki hem de çevre konusundaki özensizliklerin görülebileceğini öne sürdü.

Naylon poşetlerin kaldırılması olumlu olarak görülmekle birlikte, sulak alanlarda da yenilenebilir enerji santrali kurmanın yolunun açıldığını belirten Subaşı, “Sulak alanlarımızı zaten yıllardır kurutma çalışmalarıyla heba etmiş bulunuyoruz. Yeniden sulak alanları oluşturmak ve oradaki kuş popülasyonunu artırmak, canlılığı yenden ihya etmek için uğraşırken, buralarda enerji santralleri kurma yolunu açmış bulunuyoruz. Yani bir tarafta bir maddede çevre duyarlılığı göstermeye çalışırken başka bir maddede çevre konusundaki duyarsızlığımızı gene ön plana çıkarıyoruz. ” değerlendirmesini yaptı.

Danışman firmaların fenni, mesul mimar ve mühendislerinin uzmanlık alanlarına göre kamunun inşaatlarında denetim yetkisi verildiğini dile getiren Subaşı, “Burada Anayasa'nın dışına çıkarak kamunun inşaatlarında özel sektör denetiminin yolunu açıyoruz. ” diye konuştu.

MHP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, teknolojik gelişmelerin ve sanayileşmeyle paralel olarak yaşanan hızlı kentleşme ve nüfus artışının hem Türkiye'de hem de tüm dünyada insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki baskısını hızla artırdığını ifade etti.

Sıfır Atık Projesi'nin Türkiye ve ekonomisi için olumlu olacağını düşünmekle birlikte, başta uygulayıcılar olarak tüm vatandaşların ve kamunun samimiyetle arkasında durması ve desteklemesi gerektiğini anlatan Ersoy, “Yani bu projenin bir reklam çalışmasından öteye geçmesini, atılması gereken adımların da kararlılıkla atılması gerektiğini düşünmekteyim. ” dedi.

Kentsel dönüşüm konusunda çevre ve şehirciliğe dikkat edilmesi; şahsi menfaatlerin değil, şehrin ve şehirde yaşayanların gelecek yıllardaki gereksinimlerinin dikkate alınması; dikey değil, yatay şehirciliğe geçilmesi ve yeşil, yaşanabilir, yaşayan şehirlerin oluşturulması konusunda planlama yapılması konularında gerekli hassasiyetin gösterilmesini temenni ettiklerini söyleyen Ersoy, şunları kaydetti:

“Başta plastik poşet olmakla birlikte, plastik, yağ ve kimyasal atıklar sağlığımızı tehdit eden en önemli unsurlardır. Dünyada sanayileşmenin artmasıyla doğada çok büyük hasarlar meydana gelmiştir. Çevrenin ömrünü kısaltan davranışlar arasında da plastik poşetlerin kullanımı çok büyük yer tutar. Çok yaygın olarak kullandığımız bu poşetlerin kontrollü olarak kullanımının azaltılması, geri dönüştürülmesi ve alternatif ürünlerin kullanımının teşviki gerekmektedir.

Dünyada özellikle plastik sektöründe çok büyük önlemlerin alındığını görmekteyiz. Sadece Türkiye'de her sene 45 milyar poşet kullanılmaktadır, bu da kişi başına 450 tane poşet kullanılıyor demektir. Günümüzde okyanusta bulunan plastik poşetlerin miktarı Avrupa Kıtası'nın yüzey alanını geçmiş durumda. Poşetler çok ince oldukları için dalgaların etkisiyle çok küçük parçacıklara ayrılmakta ve bir süre sonra da mikro plastikler haline dönüşmektedir. Neticede de bu balıklar bu plastikleri yiyorlar, biz de bu balıkları yiyoruz. Sonuçta bu mikro parçalar besin zinciriyle insan vücuduna da geçmekte. Bu mikro parçalar sağlığımız için çok zararlıdır. Başta kanser olmak üzere birçok hastalığa da neden olmaktadır. Bu nedenle ivedilikle önlem alınması gerekmektedir. ”

– “En başarısız 20 ülkeden biri ”

CHP Grubu adına söz alan Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ise kanun teklifinin, ülkenin doğal yaşam alanlarına, tarım arazilerine, meralarına, kıyılarına, kentlerindeki yaşam alanlarına çok ciddi etkilerinin olacağı değişiklikler önerdiğini belirterek, teklifin “torba kanun ” şeklinde getirilmesini eleştirdi.

Söz konusu teklife ilişkin sivil toplum örgütlerinin, odaların görüşlerinin dahi alınmadığını savunan Karaca, kısa bir sürede teklifin Genel Kurulda görüşüldüğünü söyledi.

Karaca, plastik atıkların bir kısmının paralı olacağını ancak paralı olmayan atıkların bir bölümünün de doğaya salınmaya devam edeceğini dile getirdi.

Türkiye'nin toplam çöpünün yüzde 1'inin dönüştürülebildiğini kaydeden Karaca, diğerlerinin insan sağlığına zarar vermeyi sürdüreceğine dikkati çekti.

Türkiye'nin plastik atıkları geri dönüştürmek konusunda en başarısız 20 ülkeden biri olduğunu ifade eden Karaca, “Ülkemizde göller kuruyor. Bazı göllerimiz rant projeleri nedeniyle kirlenmektedir. Çocuklarımıza geleceğe bırakacak su havzalarımız kalmayacaktır. Ülkemizin dereleri, tarım alanları, ovaları kirlilik tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu değişiklik hiçbir soruna çözüm üretmeyecek bir düzenleme içermektedir. ” değerlendirmesinde bulundu.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler sürerken, TBMM Başkanvekili Celal Adan birleşime ara verdi.

Aranın ardından, komisyonun yerine oturmaması üzerine Adan, birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?