Çavuşoğlu, Kovid-19'un arabuluculuk faaliyetlerine etkilerini video konferansta değerlendirdi: (2)

ANKARA (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, bir sağlık krizi olmanın ötesinde küresel sosyo-ekonomik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirdiğini vurgulayarak, bu süreçte çatışmaların barışçıl çözümüne ve savunmasız grupların içinde bulunduğu zor duruma odaklanılması gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun ilk etkinliği olan "Kovid-19 Salgınının Çatışma Dinamikleri ve Arabuluculuk Üzerindeki Etkileri" konulu video konferansta konuştu.

Dünya genelinde jeopolitik rekabetin arttığını belirten Çavuşoğlu, barışı sağlamaya yönelik operasyonlarla, arabulucu ve kolaylaştırıcı çabaların salgın sürecinden etkilendiğine dikkati çekti.

Çavuşoğlu, herkesin odağında salgının olduğu bu dönemde, çatışmaların taraflarının daha bariz hale geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Libya'da, darbeci diktatör Hafter ayrım gözetmeksizin sivillere yönelik saldırılarını artırdı. Yemen'de ve Suriye'de çatışmalar hayatlara mal olmaya devam ediyor. İsrail hükümeti Batı Şeria'yı ilhak etme planları kuruyor. Terörist örgütler ve aşırıcı gruplar (bu süreci) bir fırsat penceresi olarak görüyor. Suriye'de, Irak'ta ve Afganistan'daki DEAŞ saldırılarının arttığına ilişkin son raporlar ise endişe verici. Salgın, YPG/PKK vahşetini durdurmadı."

Aşırı sağcı grupların Müslümanları, göçmenleri, Asyalıları ve diğer birçok toplumu etiketlemeye devam ettiğini de belirten Çavuşoğlu, salgın sürecinden en çok göçmen ve mülteciler gibi hassas grupların etkilendiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletlerin (BM), salgını kontrol etmek ve dünyadaki en savunmasızları korumak için 90 milyar dolar mali yardıma ihtiyaç olduğunu açıkladığına dikkati çekerek, Suriye Geçici Hükümetinin İdlib kentinde, muhaliflerin kontrolündeki yerlerde yaşayan 5 milyon kişiyi korumaya yönelik tedbirleri açıkladığını ve acil desteğe ihtiyaç duyduklarını anlattı.

Arakanlı Müslümanların (Rohingya) içinde bulunduğu kötü durumun da devam ettiğinin de altını çizen Çavuşoğlu, salgın sürecinde dünyanın ekonomik krizlerle, işsizlik ve gıda sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu da işaret etti.

– "Uluslararası örgütleri güvenilir kılmalıyız"

Çavuşoğlu, olumsuz bir tablo çizmek istemese de gelecek sorunlara dikkat çekmek istediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Çatışmaların barışçıl çözümüne odaklanmalı ve savunmasız grupların içinde bulunduğu zor durumu ele almalıyız. İnsani yardımın kesintisiz akışını sağlamalıyız. Ayrıca uluslararası örgütleri sürece dahil etmeli ve güvenilir kılmalıyız. Gördük ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM kurumlarında acilen reforma gidilmesi gerekiyor."

Mevcut mekanizmaları bu süreçte daha da yıpratmamak gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Salgın, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için bir hatırlatıcı oldu. Bu hedefleri yerine getirmeliyiz." dedi.

Çavuşoğlu, yeni ve dijital platformlarda daha yaratıcı olmak gerektiğini de vurgulayarak, buna, BM'nin Yemen'de tarafları video konferans toplantılarıyla bir araya getirmesini örnek verdi.

Birlikte çalışılmazsa hiçbir çabanın başarılı olamayacağını kaydeden Çavuşoğlu, "Salgın, herkese küreselleşmeye dair çok değerli bir ders verdi; bir yerde yaşananlar herkesi etkiler. Tüm ülkeler güvende olana kadar hiçbir ülke güvende değildir. Çok taraflılığı canlı tutmalıyız." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, bu süreçte sözlerin değil, etkin iş birliği adımlarının günü kurtaracağını da söyledi.

– "82 ülkeye tıbbi malzeme desteğinde bulunduk"

Salgının, bir sağlık krizi olmanın ötesinde, küresel sosyo-ekonomik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, etnik köken, sosyal sınıf ya da din gözetmeksizin herkesi etkilediğinin altını çizdi.

Çavuşoğlu, bu süreçte, "ancak birlik olunursa salgının üstesinden gelinebileceğinin" görüldüğünü belirterek, "Tıbbi malzeme gereksinimi duyan diğer ülkeleri desteklemek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Şimdiye kadar tıbbi malzeme talebinde bulunan 135 ülkeden 82'sine destek olduk." dedi.

Dayanışma ve iş birliğinin gerekliliğine işaret eden Çavuşoğlu, arabuluculuk faaliyetlerinin de bu süreçte en önemli araçlardan biri olduğuna dikkati çekti.

Müzakere masasında kadınların da yer almasının sürdürülebilir barış olasılığını artırdığını vurgulayan Çavuşoğlu, geçen 20 yılda kadınların barış süreçlerinde söz sahibi olmasına ilişkin ilerleme kaydedildiğini ancak hala bu konuda alınacak yol olduğunu söyledi.

– "Afganistan'daki uzlaşıyı memnuniyetle karşılıyoruz ve destekliyoruz"

Afganistan'daki barış sürecine ilişkin bir soru üzerine ise Çavuşoğlu, Türkiye'nin, tüm tarafları Afgan halkının yararına odaklanmaya teşvik ettiğini belirterek, "Afganistan'daki uzlaşıyı memnuniyetle karşılıyor, kapsayıcı ve temsil gücü yüksek hükümetin oluşturulmasını sağlayan tüm tarafları destekliyoruz." dedi.

Türkiye'nin, Afganistan'ı desteklemeye devam edeceğini, Afgan halkının barış ve refahı hak ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, her NATO toplantısında kendisinin, Afganistan'ın ihtiyacı olduğu sürece sürdürülebilir barış ve istikrar tam olarak sağlanana kadar ülkeye destek verilmesi gerektiğinin altını çizdiğini de aktardı.

– Antalya Diplomasi Forumunun ilk etkinliği dijital ortamda yapıldı

"Dijital Diplomasi" temasıyla birincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nun ilk etkinliği, Uluslararası Barış Enstitüsü (International Peace Institue) iş birliğinde, "Kovid-19 Salgınının Çatışma Dinamikleri ve Arabuluculuk Üzerindeki Etkileri" konulu video konferansla yapıldı.

Etkinliğe, Çavuşoğlu'nun yanı sıra Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ve Uluslararası Barış Enstitüsü (IPI) Başkanı Terje Rod-Larsen katıldı.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?