Camiler ve Din Görevlileri Haftası

ANKARA (AA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, camilerin sosyal hayata şahitlik eden mekanlar olduğunu belirterek, "Din görevlileri teşkilat yapısı ve manevi gücüyle Anadolu'da İslam medeniyetine büyük katkı sağladı." dedi.

Turhan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nda düzenlenen etkinlikteki konuşmasında cennete giden yolun mescitlerden geçtiğini söyledi.

İslam dininde caminin merkezi bir konumda olduğunu dile getiren Turhan, "İslam medeniyetinin yükselmesi cami merkezli olmuştur. O nedenle hiçbirimiz camileri, sadece namaz kılıp dağıldığımız bir ibadet mekanı olarak görmeyiz. Camiler, geçmişten günümüze sosyal hayata şahitlik eden, Müslümanların hayat bulduğu, mümin yüreklerin yükselen ezan sesleriyle kemale erdiği kutlu yerlerdir." diye konuştu.

Turhan, camilerin, nesillerin İslam ahlakıyla ahlaklandığı, Müslüman olma bilincinin filizlenip yeşerdiği ve olgunlaştığı manevi mektepler olduğunu anlatarak, inşa edilen her cami ve mescidin, "yaşanan topraklara vurulan İslam mührü" olduğunu ifade etti.

Bakan Turhan, "Peygamber Efendimiz, 'Her kim ki Allah için bir mescit bina ederse, Allah ona Cennet'te bu mescidin benzeri bir köşk ikram eder' diye boşuna dememiştir. Başka bir hadisinde de kalbi mescitlere bağlı olan kimseleri, Rabbimizin kıyamet günü arşın gölgesinde gölgelendireceğini müjdelemiştir. Allah'ın evi olan cami ve mescitlere bu bilinçle yaklaşmak her mümin için bir kulluk vazifesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Turhan, ezanla başlayıp sala ile son bulan hayata rehberlik eden din görevlileri ve hocaların bu hafta vesilesiyle hatırlanmış olmasının da memnuniyet verici olduğunu söyledi.

– "İlmimizi samimiyetle, takvayla olgunluğa erdirmeliyiz"

Din görevlileri ve hocaları için "fener" benzetmesinde bulunan Turhan, "Din görevlileri teşkilat yapısı ve manevi gücüyle Anadolu'da İslam medeniyetine büyük katkı sağladı. Onlar, başta dinimizin esas dinamikleri olmak üzere temel insani ve ahlaki değerlerin anlaşılması, toplumumuzun aydınlanması ve manen yükselmesi hususunda fener görevi görüyor. Peygamber Efendimizin 'Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir' sözünün, bu insanlarımız için bir ilham kaynağı olduğu açıktır." ifadesini kullandı.

Medeniyetin ilelebet yaşaması için din görevlilerine büyük görevler düştüğünü belirten Turhan, şu değerlendirmede bulundu:

"Tarih boyunca iz bırakan medeniyetlerin tamamının temelinde kalem, mürekkep, ilim olmuştur. Yine medeniyetlerin çökmesi ve gerilemesi de kalemsizlikten, ilimsizlikten olmuştur. İslam medeniyeti bu dinamiklerle yüz yıllar boyu dünyayı aydınlatmıştır. Endülüs'ten Afrika'nın derinliklerine, Balkanlar'dan Kafkaslara Uzak Doğu'ya ilimle, kalemle, ahlakla mühür vurmuştur. Batının hurafeleri varken Müslümanların ilmi ve alimleri vardı. Yeri gelmişken bu hasletlerden uzak bir kalleşin, yıllar yılı sözüm ona hoca kılığına bürünüp neler yaptığını çok iyi biliyoruz. Yetiştirdiği fitne tohumlarıyla, az kalsın milletin ocağına incir ağacı dikecekti. O nedenle ilmimizi samimiyetle, takvayla olgunluğa erdirerek milletimizin önüne öyle çıkmalıyız."

Konuşmaların ardından, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bakan Turhan'a hediye takdim etti.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?