“Büyükada soruşturması”nda tutuklanan Ghravi’nin ifadesi

İSTANBUL (AA) – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ”terör örgütüne yardım edildiği” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Büyükada’da gözaltına alınan ve tutuklanan İsveç uyruklu Ali Ghravi savcılık ifadesinde, ”Kullanmış olduğum flash bellekte tespit edildiği söylenen ve emniyetteki ifademde de yer alan haritayı içeren dijital materyal bana aittir. Söz konusu harita siyasi değil, kültürel, dil içerikli haritadır. Hangi bölgede hangi dillerin konuşulduğunu göstermektedir.” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, Büyükada’da yapılan bir toplantıda “terör örgütüne yardım ettikleri” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve akabinde çıkarıldığı hakimlikçe ”terör örgütüne yardım etme” suçundan tutuklanan İsveç uyruklu Ali Ghravi’nin savcılık ifadesinin detayları belli oldu.

Ali Ghravi ifadesinde, olay tarihinde gerçekleşen toplantıya (Büyükada’daki) diğer şüpheli Özlem Dalkıran sayesinde çağrıldığını, toplantının Hollanda merkezli Hıvos ve Türkiye merkezli olduğunu bildiği IVOP tarafından organize edildiğini söyledi.

Toplantıyla alakalı ülkeye giriş ve konaklama masraflarının IVOS tarafından karşılandığını belirten Ghravi, toplantıdan önce en son Haziran 2015’te ülkeye geldiğini, kendisine sorulan Gaziantep’e hiç gitmediğini anlattı. Ghravi, 2010 yılına kadar daha çok işkence görmüş insanların rehabilitasyon konularında faaliyet yürüten kuruluşlara bilişim uzmanlığı alanında teknik destek verdiğini ifade ederek, 2010 yılından sonra insan hakları örgütleri ve mülteciler konusunda faaliyet yürüten örgütlerle çalışmaya başladığını aktardı.

Ghravi, “Faaliyet konumu açıklama gerekirse; insan hakları hususunda iştigal olan ve mağdurlarla sürekli diyalog kuran insanların yaşadıkları ikinci travma sebebiyle yanlış kararlar vermemeleri, dijital içerikleri kaybetmemeleri, hackerlerin saldırısına uğramamaları, aynı zamanda kişilerin fiziksel güvenlikleri, psikolojik olarak korunmaları, psikoloji dayanıklılıklarının sağlanması, hukuk güvenliği içerisinde hareket etmeleri ve bilgi bütünlüğü hususlarını hep birlikte içeren bütüncül bir yaklaşımdır.” dedi.

PKK örgütünü medya aracılığıyla duyduğunu dile getiren Ghravi, “Liderinin Abdullah isimli bir şahıs olduğunu ve cezaevinde bulunduğunu biliyorum. Örgütün nihai amacını bilmiyorum. Türk politikası hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim. Yalnızca Türk hükümeti ile dostane ilişkiler içerisinde olmadığını biliyorum. Bunu da gözaltında bulunduğum süreçte benimle aynı yerde kalan ve PKK örgütü mensubu olduğunu değerlendirdiğim şahıslardan öğrendim. Örgütün eylemleri konusunda bir bilgim yok.” diye konuştu.

Savcılık sorgusunda kendisinden ele geçirilen dijital materyal ve içeriğindeki haritaya ilişkin soruya Ghravi, “Kullanmış olduğu flash bellekte tespit edildiği söylenen ve emniyetteki ifademde de yer alan haritayı içeren dijital materyal bana aittir. Söz konusu harita siyasi değil, kültürel, dil içerikli haritadır. Hangi bölgede, hangi dillerin konuşulduğunu göstermektedir.” diye yanıtladı.

Toplantı sırasında dijital verilerin güvenliği konusunda tartışmaların olduğunu, bir ara kullanılan dijital aletlere uzaktan, istem dışı veri yüklenip yüklenemeyeceği ve bu verilerin daha sonra polis tarafından ele geçirilip geçirilemeyeceği hususlarında sorular sorulduğunu anlatan Ghravi, olası bir polis operasyonunda, dijital verilen ele geçirilmesi halinde polisten saklanması veya tespit edemeyeceği şeklinde şifrelenmesi konusunda bir söylemde bulunulmadığını iddia etti.

Ghravi, savcılık sorgusunda kendisine sorulan sorulara şu yanıtları verdi:

”CNN International’ı takip ettiğimden dolayı bir ara Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının ByLock programını kullandıkları konusunda bir haber görmüştüm hatta toplantı sırasında da katılımcılardan bazıları kullandıkları aletlere uzaktan ByLock indirilmesi halinde ne şekilde önlem alacaklarını sormuşlardı. Bu konuda da bir bilgim olmadığı için sorulan bu soruya cevap vermedim. Hiçbir örgüt ile irtibatım yoktur.

Toplantıda tercümanlık yapan şahıslar provoke edici, benim söylemediğim hususları da eklemek suretiyle tercümanlık yaptı. Ayrıca katılımcıların soru sorduğu zamanlarda benim yerime cevap verdiği zamanlar da oldu. Neden bu şekilde davrandıklarını bilmiyorum. Yine toplantı aralarında tercümanlardan biri, ikinci güne katılan şahıs konuyla ilgisiz örneğin; polisin tespit edememesine yönelik soruları asıl bana kendisi sordu. Erişimi yasak olan sitelere nasıl girebileceği gibi toplantı konusu olmayan sorular sormuştu. Ayrıca bunu katılımcılara da sormuştu. Ben de muhatap almayarak cevap vermedim.”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?