Belçika, Türkiye ile terörle mücadele iş birliğinden memnun

BRÜKSEL (AA) – ŞERİFE ÇETİN- Belçika Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Jan Jambon, Türkiye ile terörle mücadele konusunda yakın iş birliği yürütüldüğünü, bundan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Jambon, mecliste, Belçika Federal Parlamentosu Milletvekili ve Terörle Mücadele Komisyonu Üyesi Veli Yüksel’in, terör örgütü DEAŞ’a katılan Belçika uyruklu yabancı savaşçıların ülkeye dönüşüne ilişkin sorusunu yanıtladı.

Bu yıl DEAŞ'a katılan 5 Belçika uyruklu kişinin Türkiye’de gözaltına alındığını dile getiren Jambon, bu kişiler hakkındaki sürecin Türk yetkililerle yakın irtibat kurularak yürütüldüğünü söyledi.

Jambon, 5 kişiden 3’ünün beraberinde bulunduğu aile yakınlarıyla birlikte Belçika’ya iade edildiğine dikkati çekerek, bir kadının da Belçika vatandaşlığı düştüğü için çocuğuyla birlikte Mısır'a gönderildiğini açıkladı.

Belçika'ya iadeleri için 2 kişi ve çocukları hakkındaki sürecin hala sürdüğünü aktaran Jambon, Belçika'da federal polis ve dışişleri bakanlığının Türkiye'deki muhataplarıyla yakın irtibat içinde olduğunu bildirdi.

Jambon, “Türkiye ile terörle mücadele konusunda yakın iş birliği yürütülüyor. ” ifadelerini kullandı.

Belçika ve Türk yetkililerin koordinasyonlu bir şekilde hareket ettiğini belirten Jambon, Belçika vatandaşlarının iade sürecini kolaylaştırmak için Türkiye'de irtibat noktası kurulduğunu vurguladı.

Jambon, Türk yetkililerin Belçika polisi, istihbaratı ve dışişleri bakanlığıyla yakın irtibatta olduğuna işaret ederek, “Muhataplar arasında gerekli bilgi paylaşımı koordineli şekilde gerçekleştiriliyor. ” dedi.

– 450 Belçikalı DEAŞ'a katıldı

Belçika İçişleri Bakanı Jambon'a soruyu yönelten Türk asıllı milletvekili Yüksel ise AA muhabirine açıklamada bulundu.

Yüksel, DEAŞ’a katılan yabancı terörist savaşçıların tüm Avrupa'yı ilgilendiren bir konu olduğunun altını çizerek, “2012 yılından bu yana DEAŞ'a katılan Belçika uyruklu kişilerin sayısı 450 civarında. ” diye konuştu.

DEAŞ'ın Suriye ve Irak'taki kalelerinin yıkılmasının ardından yabancı terörist savaşçıların Avrupa'da güvenlik tehdidi oluşturması kaygısının önemli gündem maddesi haline geldiğine dikkati çeken Yüksel, “Bu yabancı terörist savaşçıların ailelerinin ve özellikle çocuklarının durumu kaygı verici. ” dedi.

Yüksel, yabancı terörist savaşçılarla yakınları arasında ayırım yapılmasının da kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.

Yabancı terörist savaşçıların vatandaşı oldukları ülkelere döndükten sonra yargılanacağını ve gerekli cezalara çarptırılacağını aktaran Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yabancı terörist savaşçıların yakınlarına ve özellikle çocuklarına ilişkin farklı bir süreç yürütülmeli. Çocukların hiçbir suçu yok. Terör olaylarına karışmadıkları müddetçe savaşçıların yakınlarının tekrar topluma dahil edilmesi büyük önem taşıyor.”

– “Uluslararası iş birliği kilit öneme sahip “

Yüksel, terörün ırkı, milleti ve dini olmadığını, “vurduğu yerde acılarla insanları parçaladığını ” kaydetti.

“Terörle mücadele konusunda uluslararası iş birliği kilit öneme sahip. ” diyen Yüksel, tüm ülkelerin terörle mücadele konusunda iş birliği yapması gerektiğini, bunun sadece kendi ülke ve vatandaşlarının menfaatine olmadığını, aynı zamanda Avrupa ve dünyada güvenliğinin sağlanması için gerekli olduğunu vurguladı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?