İSTANBUL (AA) – Azerbaycan’da bulunan Türk-İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı Telman Nusretoğlu, Türk ve İslam dünyasında Türkiye ile ilgili büyük umutlar olduğunu, güçlü Türkiye’nin, güçlü Türk-İslam alemi anlamına geldiğini belirterek, ”Başkanlık sistemi Türkiye ve Türk-İslam alemi için çok hayırlı olacak.” dedi.
AA muhabirine konuşan Nusretoğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında en stratejik bölgede yer aldığını ifade ederek, “Türkiye, jeopolitik konumundan dolayı dünya güçlerinin hedefindedir. Dünyada, Türkiye gibi stratejik noktalarda yer alan başka bir devlet yok. Türkiye, dünya dengelerinin oluşmasını, dengelenmesini etkileyecek bir ülkedir.” diye konuştu.
Nusretoğlu, Türkiye’nin vizyonu ve büyük hedefleri olduğunu da dile getirerek, şöyle devam etti:
”Türkiye 2023 senesinde dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyor. Türkiye, Avrasya’nın sanayi üssü olabilecek dinamik bir ülkedir. İnsan ile potansiyel gücü oldukça fazladır. Bu potansiyel gücü, aktif bir güce çevirip, Türkiye’yi küresel bir güç haline getirmek için, güçlü bir idarecilik modelinin oluşturulması şarttır. Anadolu ve bu stratejik hassas coğrafyada, Türkiye’nin daha güçlü ve hızlı kararlar alabilmesi için, mutlaka ama mutlaka başkanlık sistemine geçmesi lazım.”
– ”Türkiye’nin iç siyasetini bazı merkezlerden dizayn etmeye çalıştılar”
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye için çok önemli olduğunu anlatan Nusretoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Neden derseniz senelerce bunu yaşadık, gördük. Türkiye’nin iç siyasetini, bazı merkezlerden yıllarca dizayn etmeye çalıştılar. Bugün bir ülkenin, bir milletin güçlü olması için, siyasi ve ekonomik istikrar oldukça önemlidir. Siyasi ve ekonomik istikrarın olmasıyla, ülkede bulunan insanların önünü görmesi lazım. Dış güçlerin istediği zaman ülkede, sorunlar, çalkantılar çıkaramaması lazım. Bu tarz durumların, onların elinde olmaması gerekiyor. Bundan dolayı güçlü, hızlı kararların alınabileceği devlet yapısı şarttır. Başkanlık sistemi bu yönden çok önemlidir.”
Nusretoğlu, başkanlık sisteminin dış müdahalelere kapalı bir sistem olduğunu vurgulayarak, ”Sovyetler’in çöktüğü dönemde, Rusya da hızlı bir şekilde çöküşe doğru gitti. Daha sonra Rusya’da Putin başa getirilip, merkeziyetçi başkanlık sistemine geçildi ve devlet güçlendirildi. Ekonomik, siyasi, toplumsal, sosyolojik merkezlere nüfus edebilen merkezi bir devlet yapısı, başkanlık sistemiyle oluşturuldu. Rusya, hızlı bir şekilde etrafında olan ülkelerle ilgili projelerini hayata geçirmeye başladı. Rusya’nın başkanlık örneği, burada çok önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
– ”Türkiye’nin güçlü olması Türk İslam aleminin güçlü olması demektir”
Nusretoğlu, Türkiye’nin, İslam aleminin umutlarını hayata geçirilmesi noktasında çok önemli bir devlet olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
”Türkiye her zaman Türk dünyasının lokomotifidir. Türkiye, Türk dünyasının umutlarının adıdır. Türkiye, sadece Türk dünyasının umutları değildir. İslam aleminin çok geniş coğrafyalarında, Türkiye’ye umutla bakan insanlar, toplumlar, milletler var. Bütün coğrafyadaki insanların umudunun adıdır, Türkiye. Türkiye’nin güçlü olması, bizim sorunlarımızın halledilmesi demektir. Türkiye’nin güçlü olması, dünyada daha adil bir nizamın kurulması demektir. Bugün dünya çifte standartla yönetiliyor. Türkiye’nin güçlü olması, Türk- İslam aleminin güçlü olması demektir. Türk dünyasında, İslam aleminde Türkiye’yle ilgili büyük umutlar var. Bu umutların da gerçekleşmesi için Türkiye’nin istikrarlı olması lazım. Başkanlık sistemi, Türkiye ve Türk-İslam alemi için çok hayırlı olacak.”
Türkiye’nin çevresinde yaşanan tehlikeli olaylar nedeniyle hızlı ve güçlü kararlar almasının şart olduğuna da dikkati çeken Nusretoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
”Merkeziyetçi bir sistemin olması gerekiyor ki hızlı kararlar alsın ve istikrar korunsun. Türkiye gibi toplumlarda diktatörlük yapılamaz. Çünkü Türkiye’de güçlü bir sivil toplum, güçlü bir medya var. Ciddi bir devlet geleneği var. Diktatörlük korkusu boşunadır.”
