Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)

TBMM (AA) – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye’nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin. Yeniden milli varlığımıza layık, adalet ve hukuk ölçülerimize müzahir bir yüksek mahkemeyi kurmasını Allah’ın izniyle başarırız, buna da muktediriz." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun geçen hafta TBMM’de görevine başlatıldığını anımsattı.

Anayasa Mahkemesinin bir kereye mahsus kabul edilen geçici 20. maddeyi yanlış yorumladığını belirten Bahçeli, "Kaldı ki, Anayasa Mahkemesinin yerindelik denetimi yapamayacağı da bilinen bir yasa kuralıdır. Ne hikmetse hak ihlalleri hep şaibeli ve hakkında soru işaretleri olan isimlerle ilgili verilmektedir." diye konuştu.

Anayasa Mahkemesinin, Can Dündar ve Selahattin Demirtaş hakkında hak ihlali yapıldığını kararlaştırdığını; Osman Kavala’nın tutuklanmasının hukuki olmadığı gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı da oybirliğiyle kabul ettiğini anımsatan Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararlarını fütursuzca verirken milletin haklarını hiç hesaba katmadığı, dikkate almadığı çok net bir şekilde görülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir? Kimin mahkemesidir? Hak konusu sırf Türkiye’nin anayasal düzenini bozmak için uğraşan ve ihanete kapı kulluğu yapanlar için mi geçerlidir?" sorularını yönelten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yurt dışında yaşayan bir casusun nasıl bir hakkı vardır ki ihlal edilmiş olsun? Bir teröristin ne hakkı olacaktır ki, Anayasa Mahkemesi buna çanak tutsun? Bizim görüşümüz şudur: Anayasa Mahkemesi, milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye’nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin. Yeniden milli varlığımıza layık, adalet ve hukuk ölçülerimize müzahir bir yüksek mahkemeyi kurmasını Allah’ın izniyle başarırız, buna da muktediriz.

Ne tuhaf bir tecellidir ki, Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla küresel çevrelerin ülkemize dikte ve dayatmaları manidar düzeyde benzerdir.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, geçtiğimiz hafta Osman Kavala’nın serbest bırakılma çağrısında bulunması egemenlik haklarımıza, hukukun üstünlüğüne kategorik bir saldırı ve saygısızlık değil midir? Bağımsız Türk mahkemelerine binlerce kilometre uzaklıktan talimat vermeye cüret etmek nezaketsizlik, kabalık, gayri ciddilik, gayri ahlakiliktir.

Hak eksenli bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, milli haklarımıza cephe alan dış güçlere de diyeceği bir şey olacak mıdır?

ABD’nin yeni yönetimi 'demokrasi, hukuk' diyorsa, bir yanda PKK/YPG’ye silah ve eğitim desteğinden vazgeçecek diğer yanda da FETÖ’nün bütün elebaşlarını Türk adaletine teslim edecek dürüstlüğü gösterecektir. Bunun haricindeki her teklif nafiledir, tehditvari açıklamalar boşa kürek çekmektir."

-"Haber kaynakları da PKK’dır"

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Gara katliamıyla ilgili yaptığı açıklamanın, PKK/YPG’yle kurdukları şaibeli iş birliğini adeta tescil ettiğini dile getiren Bahçeli, açıklamada "Eğer, Türk vatandaşlarının ölümünün terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirildiği doğruysa, bunu olabilecek en güçlü şekilde kınıyoruz" denildiğini aktardı.

Bahçeli, "Demek ki hala inanmıyorlar, çünkü işlerine gelmiyor, haber kaynakları da PKK’dır, bölücü çevrelerdir. Dünya üzerinde bir kuşun uçuşunu bile takip eden ABD’nin Gara vandallığını bilmemesi, ne yaşandığını öğrenmemesi aklımızla alay etmek, PKK’nın değirmenine su taşımaktır." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Senatosunun PKK ve FETÖ propagandasına alet ve aracı olmasının garabet ötesi bir şuursuzluk ve samimiyetsizlik örneği olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "15 Temmuz’u sulandırma arayışları, terör saldırılarına gölge düşürme çabaları, Türkiye’nin bağımsız karar almasını sabote etme gayretleri iki ülke arasındaki köprüleri dinamitlemektedir. Türkiye çok cepheli bir mücadele halindeyken, yüksek mahkemenin hak ihlali kisvesiyle haksızlığa göz yumması, ülkemizin elini kolunu bağlamaya çalışması vatan ve millet sevgisiyle bağdaşmayan, adalet ve hukuk mantığıyla örtüşmeyen sorumsuzluktur." diye konuştu.

Bahçeli, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili konu Karma Komisyona ve Meclis Genel Kurulu’na geldiği takdirde MHP'nin tutarlı davranacağını ve dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oyunu kullanarak tarafını göstereceğini söyledi.

-"İlk dört maddeyi tartışacak babayiğit henüz doğmadı"

"Kimin devası olduğu, kimlere deva olacağı az çok belli olan ipotekli bir partinin başkanının, Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışılabileceğini söylediğini" ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmaya hazır olan şahsa tavsiyem, sen git önce kendini tartışmayı dene, sicilini ve siyasi dönekliğini tartışmayı iste. Anayasa’nın ilk dört maddesi Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki kimliği, kuruluşunun ve kurtuluşunun simgesidir. Bu kimliği tahrip etmeyi hayal edenler veya aklından geçirenler ya HDP’ye kapağı atsınlar ya PKK’nın dağ kadrosuna katılsınlar ya da Pensilvanya’da soluğu alsınlar. İlk dört maddeyi tartışacak babayiğit henüz doğmadı, tartışmaya hazırlanan, buna meyleden Babacan’ı ise uyarıyorum, böyle giderse tarihin ve milletin hışmından asla kurtulamaz."

Bahçeli, "Stratejik hedefimiz Ada'daki Türk işgalini bitirmektir" diyen Yunanistan Başbakanı’yla, Anayasa’nın ilk dört maddesini mesele yapan çürük çarık zihniyetin "aynı muhasım çevrelerin piyonu" olduğunu ifade ederek, "Siyaset piyon işi değil misyon ve millete hizmetkarlık işidir." dedi.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?