Ay’ın oluşumuna dair yeni teori

ANKARA (AA) – Bilim adamları, Dünya’nın uydusu Ay’ın oluşumunu açıklayan tek büyük çarpışma teorisinin aksine çok sayıda küçük çarpışmalar sonucunda meydana gelen küçük uyduların birleşmesiyle oluştuğuna ilişkin yeni bir teori ortaya attı.

İsrail’in Technion Üniversitesinden Profesör Hagai Perets ve Weizmann Enstitüsünden Profesörler Raluca Rufo ve Oded Aharonson, yaptıkları ortak çalışmada, 4,5 milyar yıldır Dünya’nın etrafında dönen Ay’ın, Dünya’nın oluşum aşamasında gezegene çarpan küçük gökcisimlerinin yeryüzünden kopardığı parçaların birleşmesiyle oluştuğunu ileri sürdü.

Bugüne dek Ay’ın Dünya ile Mars büyüklüğünde bir gezegenin çarpışması sonucunda tek seferde oluştuğu kabul ediliyordu. Ancak böyle bir çarpışmada Ay’ın maddi yapısının ancak beşte birinin Dünya’ya benzeyeceği, geri kalanının ise diğer gökcisminin yapısını yansıtması gerektiğine dikkati çeken bilim adamları, Ay’ın oluşumunu açıklamak üzere yeni bir teori arayışına girdi.

Ay’ın tek bir büyük çarpışma yerine çok sayıda küçük çarpışmalar sonucu oluştuğu hipotezi üzerinde çalışan bilim adamları, Dünya’nın erken oluşum evresinde karşılaşmış olabileceği 800 ayrı çarpışma simülasyonu tasarladı.

Çarpışmaların her birinin dünyadan kopardığı parçalarla birer mini uydu yarattığı ve bu gök cisimlerinin birbirleriyle çarpışarak veya çakışan yörüngeler içinde birleşerek Ay’ı meydana getirdiği ileri sürüldü.

Çoklu çarpışma hipotezinin, Ay’ın oluşumunu büyük çarpışma hipotezinden daha “doğal” biçimde açıkladığını ifade eden araştırmanın başyazarı Prof. Rufo, “Güneş Sisteminin oluşumunun erken safhalarında, gök cisimleri arasında çarpışmalar sık görülüyordu. Bu tarz çarpışmaların dünya yörüngesinde birden fazla uydu yaratmış olması muhtemel. Ardından bu küçük uyduların yörüngelerinin çakışması, çarpışması ve birleşmeleriyle Ay’ın günümüzdeki halini meydana getirdiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Büyük çarpıma teorisi ilk kez 1970’lerin ortasında ortaya atılmış, ardından Ay’ın oluşumunu birden fazla çarpışmayla açıklama yönündeki ilk çabalar 1980’li yıllarda ortaya çıkmıştı.

Araştırmanın sonuçları “Nature Geoscience” dergisinde yayımlandı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?