Astım semptomları kendini göstermeyebilir

İSTANBUL (AA) – HATİCE ŞENSES – Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi
Öğretim Üyesi
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nesrin Öcal, ani gelişen nefes darlığı, boğulma hissi, hışıltılı solunum gibi toplumda bilinen tipik astım semptomlarının her hastada kendini göstermeyebildiğini belirterek, “Hatta astım hastasında nefes darlığı veya atak hiç görülmemiş olabilir. ” dedi.

Öcal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, astımın çocukluk ve erişkinlik çağının sık karşılaşılan bir kronik havayolu sorunu olduğunu belirtti.

Çocukluk çağı astımının sıklıkla alerjik nedenlerle ortaya çıkabilmesinin yanı sıra bunun erişkinlik döneminde de sürebileceğini aktaran Öcal, diğer yandan çocukluk döneminde astım tanısı ve bulguları olmayan erişkinlerde, ilerleyen yaşlarda hastalığın görülebileceğini ifade etti.

Doç. Dr. Öcal, astımın her zaman belirgin bir alerji tablosuyla birliktelik göstermeyebileceğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:

“Günümüz dünyasında soluduğumuz havada fazla miktarda toksik gazlar ve alerjen parçacıklar bulunmaktadır. Tüm bu farklı maddeler solunum yollarına ulaşarak astım için zemin hazırlayabilmektedir. Astımda solunum yollarına ulaşan bu alerjenlere karşı abartılı bir bronş daralması yanıtı gelişir. Yani, esas sorun hava yollarında meydana gelen geçici daralma ataklarıdır. Bu hava yolu daralmaları uygun şekilde tedavi edilmezse ağır astım ataklarıyla ölümcül tablolara bile sebep olabilmektedir. Ancak kontrol altında ve iyi tedavi edilen astımda bu tür riskler çok daha azdır. Astım tanısının erken dönemde konulup gerekli tedavi yaklaşımının planlanması oldukça önemlidir. Bu açıdan, kişilerin kendisindeki bulguları fark edip hekime danışmaları en önemli basamaktır. ”

– “Kronik öksürükte sorunu tetikleyen neden irdelenmeli ”

Doç. Dr. Nesrin Öcal, kimlerde astımdan şüphelenmesi gerektiği konusunun geniş bir hasta yelpazesini kapsadığını dile getirerek, “Ani gelişen nefes darlığı, boğulma hissi, hışıltılı solunum gibi toplumda bilinen tipik astım semptomları her hastada kendini göstermeyebilir. Hatta astım hastasında nefes darlığı veya atak hiç görülmemiş olabilir. Bazı hastalarda astım soğuk havada veya egzersiz yaparken gelişen bir nefes darlığıyla karşımıza gelirken, bazı hastalarda ise sadece kısa ataklar halinde kuru bir öksürük tablosuyla ortaya çıkar. ” diye konuştu.

Astım öksürüğünün özellikle geceleri artan ve hastayı çoğunlukla uykudan uyandıran, boğulur tarzda bir kuru öksürük olduğuna işaret eden Öcal, bazı hastalarda efor, parfüm, kimyasal gazlar, duygu durumunda değişiklikler, stres gibi nedenlerle astım öksürüğün tetiklenebildiğini aktardı.

Öcal, üç haftadan uzun süren öksürüklere kronik öksürük denildiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Öksürük, başlangıçta basit bir şikayet gibi algılansa da kronikleşmiş bir öksürük hastanın yaşam kalitesini bozmakta, uykusuzluk ve yorgunluğa neden olarak performans ve ruh halini kötü yönde etkileyebilmektedir. Kronik öksürük şikayetiyle gelen hastalarımızda öncelikle üst solunum yolu enfeksiyonu, farenjit, bademcik iltihabı, reflü hastalığı gibi sık karşılaşılan nedenleri dışlamaktayız. Bu hastalıklar dışlandıktan sonra mutlaka astım araştırılmalıdır. Sigara içmeyen ve akciğer filmi normal kişilerdeki kronik öksürük yakınmasının nedeni yaklaşık yüzde 90 oranında bu saydığımız hastalıklar grubudur.
Kronik öksürük şikayeti olan hastalarda öksürüğü neyin tetiklediği de irdelenmelidir. Toz, sigara dumanı, koku, parfüm, soğuk hava, egzersiz gibi irritanlar tetikleyici olabilir. Astım düşündürecek belirgin bir nefes darlığı veya hışıltılı solunum şikayeti eşlik etmese bile bu hastalarda astıma özel solunum fonksiyon testleri göğüs hastalıkları uzmanı tarafından yapılmalıdır. ”

– Uzun süredir devam eden öksürüğe dikkat

Astımın genel olarak geri dönüşlü bir hava yolu darlığıyla karakterize olduğunu, yani solunum fonksiyon testinde öncelikle bir hava yolu darlığı görülmesinin beklendik bir gelişme olarak karşılarına çıktığını, testin ikinci aşamasında hastaya kısa süreli bronş genişletici solunumsal ilaç uygulandıktan sonra ölçümlerin tekrarlandığını ifade eden Öcal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İkinci aşamada hava yolu darlığında belirgin bir düzelme görülmesi astım tanısını destekler. Bu hızlı düzelme, astımı sigara içenlerde görülen diğer bir hava yolu hastalığı olan KOAH'dan ayıran en önemli bulgudur.
Zamanında tanısı konulan ve tedaviyle kontrol altına alınan bir astımın kişinin sağlığı üzerine olumsuz etkisi oldukça azalmaktadır. Unutulmaması gereken önemli nokta, astımın zaman zaman kötüleşebilen ve aralarda tamamen normale yakın hale gelen bir hastalık olmasıdır. Bundan dolayı bazı hastalar bir süre tedavi kullandıktan sonra şikayetlerinin azalması nedeniyle doktorlarına danışmadan astım ilaçlarını bırakırlar. Kontrolsüz tedavi terkleri, hastanın tekrar atak geçirmesine ve astım ağırlığının giderek artmasına neden olur.
Sonuç olarak, kendini farklı şekillerde gösterebilen astımın kronik öksürük şikayetinin altta yatan nedeni olabileceği hatırlanmalıdır. Bu nedenle üç haftadan uzun süreli öksürüğü olan kişilerin bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalarını önermekteyiz. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?