“Askeri Casusluk” davası hakimi, hakim karşısında

İSTANBUL (AA) – Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisakı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen İzmir'deki “Askeri Casusluk ” davasının hakimlerinden olan ve yurt dışına sahte kimlikle çıkmak isterken yakalanan sanık İsmail Kurt, “FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak ” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık İsmail Kurt ve avukatları katıldı.

Duruşmada kimlik tespitlerinin ardından savunması için kürsüye çağrılan sanık Kurt, mahkemenin bu dava bakmakla yetkisiz olduğunu öne sürerek, yetkisizlik kararı verilerek, dava dosyasının İzmir'e gönderilmesini talep etti.

Mahkeme heyetince talebin reddedilmesinin ardından sanık Kurt, savunmasının hazır olmadığını bu nedenle ifadesini hazırlaması için süre istedi.

Heyet, sanık Kurt'a savunmasını hazırlaması için süre verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

– İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen, hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği ” suçundan yakalama kararı çıkarılan ve Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından İpsala ilçesinde sınıra yakın bir noktada yasa dışı yollardan sınırı geçmeye hazırlanırken gözaltına alınan İsmail Kurt hakkındaki yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, soruşturma sırasında kaçak olması nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan sanık Kurt'un, 1 Haziran'da, örgüt üyeleriyle üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ancak Ali Haydar Yıldırım adına düzenlenmiş sahte kimlikle Edirne'den yurt dışına kaçmak isterken bir araçta yakalandığı anlatıldı.

İddianamede, son olarak İstanbul hakimi olarak görev yapan sanık Kurt'un öncesinde İmranlı, Mazıdağı ve Orhaneli hakimlikleri, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Tetkik Hakimliği ile İzmir Hakimliği yaptığı ve 16 Temmuz 2016'da HSK kararı ile görevden uzaklaştırıldığı ve 24 Ağustos 2016'da yine HSK kararıyla meslekten çıkarıldığı belirtildi.

HSK teftiş soruşturma bilgilerine yer verilen iddianamede, Kurt'un “Askeri Casusluk ” davasında, müştekiler Ümit Topaloğlu, Emre Aslan, Oğuz Okuyucu, Merdin Kışkan, Ergün Özkan ile Engin Karatekin'in taleplerini hukuka aykırı şekilde reddettikleri, müştekiler İlter Halaç, Banu Yurdusev ile Erdal Özkan’ın haksız yere uzun süre tutuklu kalmasına sebep oldukları, usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı iddiasıyla tahkikatın devam ettiği bilgisine yer verildi.

– “Sizi eve götüreyim, orada daha rahat namaz kılarsınız ”

İddianamede, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ifadesi alınan şüpheli Nurettin İpek'in beyanları da şu şekilde yer buldu:

“1995 yılında staja başladım. 1997 yılının Eylül ayında Ankara Altındağ'daki hakim-savcı adayları eğitim merkezine gittim. Benimle aynı sınıfta staj gören hakim İsmail Kurt ile orada tanıştım. Bir gün benim ve diğer arkadaşlarımın odada namaz kıldığımızı görünce İsmail Kurt 'Yakında ev var, ben sizi oraya götüreyim, orada daha rahat namaz kılarsınız.' dedi. Kurt ile birlikte eğitim merkezinin karşısındaki kafeteryanın arka sokağında bir eve gittik. Evde FETÖ'nün vaaz kasetini İsmail Kurt videoya koyup açınca ben ve beraber gittiğimiz arkadaşlar hemen evi terk ettik. Bulunduğumuz evde Fetullah Gülen'e ait kitaplar olduğunu gördüm. “

Sanık İsmail Kurt'un savcılık ve hakimlik ifadelerine de yer verilen iddianamede, Kurt'un cep telefonuna “Tango ” isimli programı internetten ücretsiz görüşme amacıyla indirdiğini, deneme amaçlı bir kez konuştuğunu ve sildiğini, ancak bu telefona ByLock indirmediğini ve kullanmadığını öne sürerek, telefonda yapılan ByLock tespitini kabul etmediğini, ayrıca “Askeri Casusluk ” davasında yasal ve yeterli gerekçelerle karar verildiğini savundu.

– “Askeri Casusluk ” davasında Gülen'in talimatlarına göre hareket etmiş

Sanık Kurt, hakkındaki soruşturma başladığı dönemde komisyona belirttiği ev adresinde polisin gelmesini beklediğini ancak gelen giden olmayınca evde kalmaya devam ettiğini, daha sonra bu adresten taşınarak ve yine komisyona bildirdiği başka bir eve taşındığını anlatarak, ''Son olarak evde oturmaktan sıkıldığım için gezmek amacıyla Edirne tarafına gitmeye karar verdim. Bir korsan taksi vasıtasıyla yola çıktım. Şoför Avcılar'a geldiğimiz sırada Edirne'ye yalnız gitmek istemediğini söyleyerek, yolda ikisi çocuk 4 kişilik bir aileyi daha taksiye aldı. Bu şekilde Edirne'ye kadar gittik ve Edirne'ye 50 kilometre kala bir dinlenme tesisinde mola verdiğimizde polisler geldi. Polislere kendimi İsmail Kurt olarak tanıttım, araçta yapılan aramada Ali Haydar Yıldırım adına düzenlenmiş bir kimlik bulundu. Bu kimliği polise ibraz etmedim, Ali Haydar Yıldırım kimliği üzerindeki fotoğraf bana benziyor ancak bu kimliği ben düzenlettirmedim.'' iddiasında bulundu.

Sanık Kurt'un staj döneminde örgüt üyelerini evlenmeye teşvik ve aracılık etme görevini üstlendiği belirtilen iddianamede, örgüt için en mahrem kabul edilen özel yetkili İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hakim olarak yerleştirilen Kurt'un, “Askeri Casusluk ” davasında görev yaptığı ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle “yargının kararı ” veya “takdiri ” kılıfı altında söz konusu davanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, bu süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı vurgulandı.

İddianamede, silahlı FETÖ/PDY terör örgütünün hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek ve benimseyerek yer alan sanık İsmail Kurt'un, “silahlı terör örgütü üyesi olmak ” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?