Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı (3)

ANKARA (AA) – Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, yeni yılda geçerli olacak asgari ücretle ilgili, “Öncelikle gözetilmesi gereken, çalışanların geçim şartlarıdır, asgari ücretli işçinin, ailesiyle karşı karşıya kaldığı ekonomik ve mali şartları iyileştirecek düzenlemeler için adım atılmasıdır, şimdiye kadar asgari ücret belirlemelerinde sürdürülen kısır döngüyü kıracak bir yaklaşımın gösterilmesidir. ” dedi.

Nazmi Irgat, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda düzenlenen Asgari Ücret Tespit Komisyonunun bu yılki ilk toplantısında, Komisyonun toplanma çağrısının geç yapıldığını söyledi.

Birçok ülkede bir yılda görülen enflasyonun 3-4 katının sadece bir ayda gerçekleştiğini belirten Irgat, “Yıllık enflasyon yüzde 25'i buldu. Sadece eylül ayında tüketici fiyatları yüzde 6,30 oranında arttı. Ücretli çalışanların zaten yetersiz olan gelirleri enflasyon karşısında iyice eridi. Çalışanların geçim şartları katlanmaz boyutlara geldi. ” değerlendirmesinde bulundu.

Asgari ücretin bir an önce yeniden belirlenmesini talep ettiklerini ve çalışanların geçim mücadelesine can suyu verilmesini istediklerini anımsatan Irgat, şunları kaydetti:

“Bunun geçmişte örneği oldu. Ekonomik krizin yaşandığı 2001'de asgari ücret ocak ve temmuz ayları için tespit edilmişti. Ancak ülkede yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle yılbaşında belirlenen asgari ücretin satın alma gücü geriledi. Bakanlık tarafından komisyon yeniden toplantıya çağrıldı. Asgari ücret ağustos ayından geçerli olmak üzere yeniden belirlendi. Yılın sonunda da mutat toplantısı ayrıca yapıldı. ”

Bekar ve çocuksuz bir işçi için mevcut asgari ücretin net 1603 lira olduğunu anımsatan Irgat, şöyle konuştu:

“Bu tutarı, komisyonun işveren ve hükümet kesimi temsilcileri birlikte belirledi. İşçi kesimi olarak biz bu karara katılmadık. Gerekçesini ortaya koyduk. Asgari ücretin yetersizliği bugün herkes tarafından kabul edilmektedir. 'İşçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret' olarak tanımlanan asgari ücret, nihayetinde günlük 54 lira bile değildir. Asgari ücret belirlenirken işçilerin geçim şartları dikkate alınmamaktadır. Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca asgari ücret, pazarlık ücreti değil sosyal ücrettir. Ancak pazarlık konusu edilmektedir. ”

Asgari ücretlinin her ay eksik ücret aldığını ifade eden Irgat, yaşanan enflasyon nedeniyle de asgari ücretlinin satın alma gücünün her ay gerilediğine dikkati çekti.

  • “Fedakarlık işçilerden beklenmemelidir “

Irgat, asgari ücretin ülkede uygulanan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansıması olduğunu dile getirerek, şu görüşleri paylaştı:

“Asgari ücret tespit edilirken aile dikkate alınmamaktadır, geçim şartları bir yana bırakılmaktadır. Asgari ücretli bir işçinin net ücreti vergi nedeniyle son aylarda eksilmektedir. Ailenin korunması esas olması gerekirken, evli ve 3 çocuklu bir asgari ücretlinin vergi kaybı giderilmemiştir. Yılbaşında aldığı net ücret yıl sonuna doğru azalmakta ve fakat bu kayıp sadece bekar bir işçinin asgari ücret seviyesine getirilmektedir. Ücretli kesimin işsizlik riskine karşı oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu, işveren kesimine sağlanan teşvik ve muafiyetlerin kaynağı haline getirilmiştir. Asgari ücretliden kesilen vergi kadar bir tutar, işverenlere sosyal güvenlik prim indirimi olarak verilmektedir. ”

Asgari ücretli çalışanların, aileleriyle birlikte insanca yaşamak istediğini ifade eden Irgat, şunları söyledi:

“Asgari ücretli, ülkede sağlanan büyümeden, ilerlemeden adil biçimde pay talep etmektedir. Geçim şartlarının iyileşmesini beklemektedir. Hayata karşı daha dayanıklı olmalarına imkan verecek bir asgari ücretin belirleneceği umudunu taşımaktadır. Türkiye, rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sürdüren bir ülke olmamalıdır. İnsan odaklı politikaların uygulandığı ülkelerde asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte insan onuruna yakışır yaşam sürdürebilmesini sağlayan seviyededir. İnsanların çaresizliği ve işsizliği, asgari ücreti düşük belirlemenin gerekçesi yapılmamalıdır. Yokluk ve yoksulluk içinde insanlar, düşük bir ücretle çalışmak zorunda kalabilir. Sosyal devlete yakışan, buna izin vermemek ve gereken tedbirleri almaktır, yaşama ve çalışma şartlarını iyileştirmektir, çatışmalara yol açacak gelişmeleri önlemek ve daha fazla toplumsal bütünleşmeyi sağlamaktır. Asgari ücretle çalışanlardan yine fedakarlık bekleniyor ancak olağanüstü ekonomik koşullardan geçtiğimiz bugünlerde, fedakarlık işçilerden beklenmemelidir. ”

  • “Öncelikle gözetilmesi gereken çalışanların geçim şartları “

Asgari ücretle çalışan milyonlarca asgari ücretli işçiyle bunların ailelerinin, Asgari Ücret Tespit Komisyonundan çıkacak sonucu merakla beklediğini vurgulayan Irgat, konuşmasına şöyle devam etti:

“Öncelikle gözetilmesi gereken, çalışanların geçim şartlarıdır, asgari ücretli işçinin, ailesiyle karşı karşıya kaldığı ekonomik ve mali şartları iyileştirecek düzenlemeler için adım atılmasıdır, şimdiye kadar asgari ücret belirlemelerinde sürdürülen kısır döngüyü kıracak bir yaklaşımın gösterilmesidir. Asgari ücret konusundaki yaklaşımımızı, savunduğumuz ilkeleri her Komisyon toplantısında ifade ettik. Komisyon çalışmalarında belirleyici olan hükümetin yaklaşımıdır. Geçmiş kararlara bakıldığında, hükümetin ağırlıklı olarak işveren kesimiyle birlikte tutum aldığı görülmektedir. İşçi kesimi olarak alınan kararlara katılım sağlanacak bir noktaya ulaşamadık. Umut ederim ki beklentilere uygun bir asgari ücreti bu yıl tespit etme imkanı buluruz. İşçi kesimi olarak Komisyon çalışmalarına katkımız bu çerçeve içinde mümkün olacaktır. Yapılacak çalışmaların ülkeye ve taraflara yararlı olmasını ve olumlu sonuçlanmasını temenni ederiz. ”

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Komisyonda, işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını ise TİSK temsil ederken, 5 kişilik Türk-İş heyetinde Yalova Üniversitesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan evli ve 2 çocuk annesi Gülden Görmez de yer aldı.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?