“Arakanlı Müslümanlar için güvenlik en büyük endişe”

NEW YORK (AA) – DİLDAR BAYKAN – Arakan Rohingya Birliği Başkanı Wakar Uddin, “Arakanlı Müslümanları için güvenlik en birincil endişe olmaya devam ediyor. Haksız tutuklamalar var. Bu Arakanlılar arasında paniğe yol açıyor ve birçoğu evlerini geride bırakarak Bangladeş'e gitmeye hazırlanıyor. ” açıklamasında bulundu.

Merkezi ABD'de bulunan ve bünyesinde birçok Arakanlı Müslüman kuruluşunu barındıran ARU'nun başkanı Uddin, büyük göç dalgasına yol açan 25 Ağustos olaylarının yıl dönümünde Arakan'daki son durumu ve krizde gelinen son noktayı AA muhabirine değerlendirdi.

Arakan'daki durumda büyük oranda bir gelişme kaydedilmediğini vurgulayan Uddin, “Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Dünya Gıda Forumu'nun ulaştırabildiği çok sınırlı yardımlar haricinde durum aynı. Arakanlı Müslümanlar için güvenlik en birincil endişe olmaya devam ediyor. Haksız tutuklamalar var. Bu Arakanlılar arasında paniğe yol açıyor ve birçoğu evlerini geride bırakarak Bangladeş'e gitmeye hazırlanıyor. ” ifadelerini kullandı.

Uddin, bazı bölgelerde yerel yönetimlerin Arakanlı Müslümanları “Bengalli ” kimliği ile Ulusal Doğrulama Kartı (NVC) formlarını doldurmaya zorladığını aktararak, “Arakanlıların kimliğine 'Bengalli' ifadesinin olması, Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanların Bangladeş'ten göç eden yasa dışı göçmenler olduğuna dair öne sürdüğü yanlış iddiayı meşrulaştırıyor. ” yorumunu yaptı.

– “Arakanlıların tarlalarına el konuldu ”

Uddin, NVC'nin 3. sınıf vatandaşlık anlamına geldiğini vurgulayarak, “Şu anda NVC'ye sahip olmayan Arakanlı Müslümanların hayatlarını idame ettirecek balıkçılık ya da diğer meslekleri yapmalarına izin verilmiyor. Bazı Arakanlı Müslümanların tarlalarına da el konulmuş durumda. ” bilgisini paylaştı.

Hükümetin, Arakan'ın belirli bölgelerine evler inşa ettiğini ancak bu evlere kimlerin yerleştirileceğinin belirsizliğini koruduğuna işaret eden Uddin, “Arakanlı Müslümanlara karşı uygulanan kısıtlamalar devam ediyor. Bu kısıtlamalar, seyahat, ibadet, eğitim, sağlık hizmetlerine erişim ve bazı diğer temel insan haklarının kısıtlanmasını kapsıyor. ” dedi.

Uddin, bazı fanatik Budistlerin Arakan'da yeniden şiddet olaylarını körüklemeye çalıştığına dair söylentiler olduğunu belirterek, bazı bölgelerde de Myanmar ordusunun konuşlandığını, böylece Arakanlı Müslümanların korkutulup kaçırılmak istendiğini dile getirdi.

– “Geri dönüş süreci tıkandı ”

Bangladeş ve Myanmar hükümetleri arasında kasım ayında bir anlaşma imzalandığını anımsatan Uddin, şöyle konuştu:

“Bu (geri dönüş) süreç, Arakanlı Müslümanların topraklarına yeniden yerleştirilmesi ve geri dönenlerin rehabilitasyonları için saha hazırlıklarının yapılmaması nedeniyle tıkandı. Krizin, Myanmar hükümetinin hazırlanması ve irade göstermesi durumunda makul bir zamanda çözülebileceğine inanıyorum. 'Güçlü bir irade' şart çünkü Myanmar'daki sistem içinde geri dönüş sürecine engel olmaya çalışan fanatikler faktörler var. ”

Uddin, Myanmar ve Bangladeş arasında imzalanan anlaşmanın Arakanlı Müslümanlardan Arakan'da yaşadıklarına dair deliller sunmasını istediğinin altını çizerek, “Arakanlı Müslümanların birçoğu için belge sunmak çok zor, çünkü bu insanlar ateşe verilen evlerinde herşeylerini kaybettiler. Fanatik Budistlerden ve Myanmar askerlerinden kaçarken hiçbir şeyi düşünemediler. ” ifadelerini kullandı.

Arakanlı Müslümanların geri dönüş sürecinin başlayamamasının bir diğer nedeninin de güvenlik konusu olduğunu belirten Uddin, Myanmar hükümetinin güvenlik endişelerini gidermediğini dolayısıyla Arakanlıların topraklarına geri dönmekten korktuklarını söyledi.

Uddin, Bangladeş'teki Arakanlı Müslümanların muson mevsiminin getirdiği şiddetli yağış ve heyelanlarla mücadele ettiğini, kamplardaki hijyen eksikliğinin büyük bir krize neden olduğunu kaydetti.

Muson yağışlarının 2 ay sonra biteceğini hatırlatan Uddin, bu sefer de başlayacak kış mevsimiyle beraber mültecilerin soğukla mücadele etmek zorunda kalacakları uyarısında bulundu.

Uddin, Arakanlı Müslümanlar krizinin oldukça karmaşık bir problem olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Myanmar'a uluslararası baskıyı sürdürmek şart. Sorunu çözmek için Arakanlı Müslümanların evlerine dönmesi en büyük öncelik olmalı. Ancak mültecilerin Bangladeş'teki bir kamptan sınırdaki başka bir kampa gönderilmesi, durumu kötüleştirmekten başka bir işe yaramaz. ”

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?