AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK Toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

ANKARA (AA) – AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kim AB içerisinde bir Türkiye karşıtlığından bahsediyorsa muhakkak surette Avrupa'nın geleceğini yok etmek istiyordur." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında, 2020'nin hem seçimlerin olması hem de Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'nün hak ve menfaatleri koruması açısında Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için önemli bir yıl olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından KKTC'ye yaptığı ziyaretin tarihi nitelikte olduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

"Bütün o süreç boyunca Yunanistan'ın ve Rum kesiminin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını gasbetme konusunda attığı adımlar, Rum kesimine dönük silah ambargosunu kaldırarak, ABD'nin Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Rum tarafını yanlış bir şekilde cesaretlendiren tutumu gibi yanlış politikalar aslında Akdeniz'de çok daha büyük bir krize yol açmak üzereydi. Aynı şekilde AB'nin Rum kesimiyle böylesi bir dayanışma içerisine girmesi de son derece sakat bir tutumdu. Bu konuda da biz uyarılarımızı tekrarladık ve neticede Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türkü'nün davasına sonuna kadar sahip çıkmayı sürdürdü. Cumhurbaşkanımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerçekleştirdiği tarihi ziyaret, onun taçlanması manasına geldi."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yıl küresel salgın nedeniyle iki kez toplanan G20 Liderler Zirvesi ile BM Genel Kurulu’na video konferans yöntemiyle katıldığını anımsatan Çelik, "Dünya beşten büyüktür ilkesinin dünyanın çeşitli yerlerinde de artık kabul gören, Birleşmiş Milletler ve dünya örgütlerinden reform ve değişim talebini güçlü bir şekilde dalgalandıran ana siyaset haline geldiğini görüyoruz. Çünkü, haksızlık karşında Birleşik Milletler kurumlarının etkisizliği, dünyadaki kurumların çeşitli krizler karşısındaki pasifliği artık bunun bir siyasete dönüşmesi gerektiğini net şekilde göstermektedir." ifadesini kullandı.

Ömer Çelik, Türkiye'nin dünyada güçlü bir siyaseti ortaya koyma kararlılığından Kovid-19 salgını sürecinde bile vazgeçmediğini vurguladı.

– "Peki iktidarı seçimsiz nasıl götüreceksiniz?"

Başta CHP olmak üzere Türkiye'de muhalefetin geçen yılı nasıl geçirdiğinin değerlendirmesini de yapan Çelik, şunları kaydetti:

"2020'ye damga vuran sözleri ve davranışları daha çok demokrasi miydi, daha çok hukuk muydu? Türkiye'nin daha ileri noktalara ilerlemesi miydi? Elazığ'da deprem söz konusuyken ana muhalefet lideri bir Kızılay çadırına girdiği halde 'ben burada hiçbir Kızılay çadırı görmedim, Kızılay çadırı nasıl bulunmaz' gibi bir tavır ortaya koydu. Diğer bir konu Kovid-19 sürecinde destek olmak yerine, meseleyi kolaylaştırmak yerine, maalesef spekülasyonu artıran bir yaklaşım gerçekleştiler. Öğretmenlere hakaret ettiklerine şahit olduk, yargı mensuplarını hakaret ettiklerine şahit olduk, çiftçilere hakaret ettiklerine şahit olduk.

En önemli konulardan bir tanesi ise 'bu iktidarı seçimli ya da seçimsiz götüreceğiz' şeklinde halen bu yıl da Türkiye bu kadar acılar yaşamışken ortaya koyulan bu tavırdır. 'Bir iktidarı seçimle götüreceğiz' sözü meşrudur, siyaset bunun için yapılır. Peki iktidarı seçimsiz nasıl götüreceksiniz, bunu nasıl gerçekleştireceksiniz? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Bu açık bir şekilde vesayet çağrısıdır, darbe çağrısıdır, askeri müdahale çağrısıdır. Bu bir suçtur. Bu utanılması gereken bir yaklaşımdır. Buna rağmen bu üslup ve yaklaşıma devam ettiler. Esasında bunlar kazara yapılan şeyler midir diye düşündüğünüzde aslında kazara yapılmadığını görüyorsunuz. Demokrasiyi vitrin süsü haline getirerek, arkadaki vesayet zihniyetini en uygun zamanda, kriz zamanlarında nasıl fışkırdığını hep beraber görüyoruz."

– "Aşı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacak"

Ömer Çelik, Kovid-19 aşısının tedariki konusunda Türkiye'nin dünyanın pek çok ülkesinde önde olduğunu dile getirerek, "Sağlık Bakanlığımız, uluslararası standartlarda ve uluslararası kurallara uygun şekilde kendi bilim heyetimizin kurallarına uygun bu süreci takip ediyor. Temin ettiğimiz aşı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacak. Aşı olanın hemen maskesini çıkarması ya da tedbirlerden uzaklaşması gibi durum söz konusu olamaz. Çünkü antikor oluşana kadar bu tedbirlere devam edilmesi gerekiyor. Nitekim mutasyona uğrayan virüsten bahsediliyor. Burada spekülasyonlardan uzak durup Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine göre bu sürecin takip edilmesinde fayda vardır." şeklinde konuştu.

Gelecek dönemdeki en önemli konuların başında Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin seyrinin geleceğini belirten Çelik, Avrupa topraklarının güvenliğinin Türkiye sınırından başladığının altını çizdi.

Türkiye'nin egemen bir ülke olarak kendi sınırlarını koruduğu gibi Avrupa demokrasilerinin ve NATO'nun sınırını da koruduğuna dikkati çeken Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Avrupalı dostlarımızın bunun farkında olması gerekir. İngiltere'nin ayrılmasından sonra Türkiye ile ilişkilerini daha iyi tutması gereken bir Avrupa var. Şunu bilmek gerekir ki kim AB içerisinde bir Türkiye karşıtlığından bahsediyorsa muhakkak surette Avrupa'nın geleceğini yok etmek istiyordur. Şimdiye kadar AB içerisinde bize en güçlü destek veren ülkelerden biri olan İngiltere gibi bir destekçimizi AB içerisinde kaybettik. Ama İngiltere ile köklü ilişkilerimiz var. Türkiye'nin siyasi pozisyonunu, terörle mücadelesini iyi anlayan ülkelerden bir tanesi. Avrupa Birliği'nden ayrılması sebebiyle Gümrük Birliği çerçevesinde devam eden ticari ilişkilerimiz artık bu serbest ticaret anlaşması çerçevesinde devam edecektir."

– "2020'nin en aptalca şakası Paşinyan yaptı"

AK Parti Sözcüsü Çelik, 30 yıldır çözülemeyen Karabağ meselesinin geçen yıl Azerbaycan'ın hakkı ve hukuku çerçevesinde çözüldüğünü anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yakın çalışma arkadaşları çok net şekilde biliyor ve bütün arkadaşlarımız görüyor ki Cumhurbaşkanımız günü önemli bir kısmını Azerbaycanlı kardeşlerimize destek vermek ve haritadaki her ayrıntıyla ilgilenmek şeklinde yoğun bir mesaiyle geçirmiştir. Zaten Cumhurbaşkanımızın, Zafer Günü kutlamaları bakımından Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in daveti üzerine Azerbaycan'a gitmesi de bu birlikteliğin ve beraberliğin net bir göstergesidir. 30 yıl boyunca Minsk Grubu bunu çözecekken, çözmemiş… Çözümsüzlüğe mahkum etti. Azerbaycan'ın meşru toprakları üzerindeki Ermeni işgalini somutlaştıran, Ermeni işgalini meşrulaştıran desteği vermeye devam etmişlerdir. Paşinyan'ın ahlak ve insanlık dışı saldırısının neticesinde Azerbaycan ordusunun direnişi, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla güçlerimizin buna verdiği destek sayesinde bu mesele hakkaniyet, hak, hukuk ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin menfaatleri doğrultusunda çözülmüştür.

Azerbaycan'ın bu zaferini bir kere daha tebrik ediyoruz. Bu yılın en aptalca, en düşük zekalı şakasını Paşinyan yaptı. Paşinyan, 'Biz Azerbaycan'a verdiği destek nedeniyle Türkiye'ye ambargo uyguladık. Türk ekonomisini felç ettik. Eğer Türkiye bu destekten vazgeçerse biz Türk ekonomisinin düzelmesine yeniden katkı sağlarız.' dedi. Bunu 2020 yılının en aptalca şakası olarak değerlendirmek mümkün."

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?