AK Parti Grup Başkanvekili Turan, Kılıçdaroğlu'nun TBMM Grup Toplantısı'ndaki sözlerini eleştirdi:

TBMM (AA) – AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısındaki konuşmasında o kadar ithamda ve ön yargılı ifadelerde bulunduğunu belirterek, "Ancak dün partisinden istifa eden, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, Kılıçdaroğlu'ndan çok daha fazla CHP'li olmuş, uzun yıllar grup başkanvekilliği yapmış, Genel Başkan adayı olmuş, CHP için önemli bir isim olan Muharrem İnce'nin istifa derken ifade ettiği ve çok iddialı olan söylemlere bir tek kelime olsun cevap vermedi." dedi.

Turan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ithamdan, yalandan, yanlıştan öte gitmeyen konuşmalarına şahitlik edildiğini söyledi.

Her gün istifalarla sarsılan, her gün Erdoğan düşmanlığından başka söylemi olmayan bir dilin, CHP'ye de bu ülkeye de katkısının olmadığını söyleyen Turan, şu ifadelere yer verdi:

"Kılıçdaroğlu, konuşmasında o kadar ithamda, o kadar ön yargılı ifadelerde bulundu ancak dün partisinden istifa eden, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, Kılıçdaroğlu'ndan çok daha fazla CHP'li olmuş, uzun yıllar grup başkanvekilliği yapmış, Genel Başkan adayı olmuş, CHP için önemli bir isim olan Muharrem İnce'nin istifa ederken ifade ettiği ve çok iddialı olan söylemlere bir tek kelime olsun cevap vermedi. Ben değil, düne kadar CHP'nin afişlerini astığı, cumhurbaşkanı adayı olup Türkiye'yi yönetecek dedikleri kişi diyor ki, CHP Genel Başkanına ve CHP'ye, 'Amerika'dan demokrasi dilenenlerle yolumu ayırdım.' 'FETÖ ile Sorosçuları destekleyenlerle yolumu ayırdım.' 'Mustafa Kemal deyip, Atatürk diyemeyenlerle yolumu ayırdım.' Kılıçdaroğlu buna cevap vermeyecekse neye cevap verecek? Kılıçdaroğlu'ndan bu ağır, önemli ithamlara cevap vermesini beklerdik. Ama Kılıçdaroğlu, cevap vermeyi tercih etmek yerine, sadece Erdoğan düşmanlığı üzerine inşa ettiği dile devam etmiş oldu."

Kılıçdaroğlu'nun, bir hafta önce CHP'den istifa eden 3 milletvekillinin, "CHP, FETÖ'nün işgaline uğradı.", "CHP terörle arasına mesafe koymadı, koymalıdır." sözlerine de yanıt vermediğini dile getiren Turan, Kılıçdaroğlu'nun bu ağır ithamlara cevap vermeyecekse neye cevap vereceğini sordu.

"Sadece sataşarak, sadece kızarak, sadece hakaret ederek hangi politika üretilebilir, hangi parti büyüyebilir." diyen Turan, Kılıçdaroğlu'nun ayrıca CHP teşkilatlarındaki taciz olaylarına da cevap vermediğini anımsattı.

Turan, "Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Sayın Erdoğan'a hakaret etmek yerine keşke Menemen Belediyesindeki 50 milyonluk yolsuzlukla ilgili iddiayı değerlendirseydi. Keşke Kılıçdaroğlu, Yalova Belediyesindeki 20 milyonluk zimmet davasına ilişkin bir cümle kullanabilseydi. Keşke Kılıçdaroğlu, Ceyhan Belediyesindeki 300 milyonluk rüşvet davasına ilişkin bir cümle kurabilseydi." diye konuştu.

AK Parti'li Turan, Kılıçdaroğlu'ndan bugünkü konuşmasında, CHP'yi toparlamasını, kendi dostlarına selam göndermek yerine milletvekillerine sahip çıkmasını, başka başka ülkelere "Merhaba" demek yerine kendi ülkesinin cumhurbaşkanına saygılı dil kullanmasını beklediklerini ancak bunun olmadığını söyledi.

– "Kılıçdaroğlu, tek adamlığın filmini çekmeye başlamış oldu"

Kılıçdaroğlu'nun, bu iddialarının dışında "tek adam" iddiasını da yeniden gündeme getirdiğini belirten Turan, tek adam iddiasının, aslında bir politika üretmeyen, sadece ithamda bulunmayı tercih eden bir anlayışın sloganı olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 19 yılda 15 seçimi kazandığını, helal oylarla göreve geldiğini belirten Turan, halkın "Evet" dediği bir insana bunu demenin çok büyük itham, çok büyük bühtan olduğunun altını çizdi.

Turan, "Tek adam iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatına baktığımızda, 11 yılda 10 seçim kaybetmiş. Yetmemiş hep yüzde 25 olan oy oranını yüzde 26 yapmamış, yetmemiş kendi milletvekilleri, kendi cumhurbaşkanı adayı partisini bırakmış, başka partilere gitmiş. Buna rağmen Genel Başkanımıza laf atması, büyük bir haksızlık diye düşünüyorum. Eğer tek adam arıyorsak, 11 yılda 10 seçim kaybetmesine rağmen koltuğunu bırakmayan kişidir. Kılıçdaroğlu'nu insafa davet ediyoruz. Dün istifa eden Muharrem İnce'nin, 'Biz tek adamlıktan bıktık.' demesini, geçen hafta istifa eden üç milletvekilinin, 'Tüm parti tek adam emrine girdi.' demesini hatırlatmak istiyoruz. Biz Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına, yanlışlarına, iftiralarına alışmıştık ama şimdi Kılıçdaroğlu, tek adamlığın filmini çekmeye başlamış oldu."

– "Mahir Bey, bir espri ile beraber çiftçimizle olan sohbetini anlatıyor"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın, bir televizyon kanalındaki konuşmasında, "Murat Karayılan'ın PKK terör örgütünü lanetlemesi halinde TRT ekranlarına çıkabileceğini" ifade ettiğinin aktarılmasının ardından, "Karayılan, TRT ekranlarına böyle bir koşulda da olsa çıkabilir mi?" sorusu üzerine Turan, "TRT gibi devletin kanalı olan önemli yayın kuruluşunda teröre iltisakı olan, terörle bağı olan hiç kimsenin yer almasını doğru bulmayız. Ancak terörden pişman olmuş, terörden Türkiye'nin kurtulması için adım atmış, terörü bitirmek için çalışan kim varsa ona da herkes kapısını tabii ki açar. Fakat Karayılan ile ilgili başından beri söylediğimiz bir gerçek var: Şu an terörün başıdır ve ezilmesi gerekir." değerlendirmesini yaptı.

Ünal'ın, bir çiftçi ile olan diyaloğunun gündem olduğu ve tartışıldığının da hatırlatılmasına karşın Turan, şunları söyledi:

"Çiftçilerimizin zaman zaman ekonomik sorunları olsa da devletimizin büyük desteği, teşvikleriyle beraber sorunlarını çözmeye çalıştığımız bir hakikat. Mahir Bey, bir espri ile beraber çiftçimizle olan sohbetini anlatıyor. 'Elindeki göstermiş olduğu telefonun bile bir bedeli var, demek ki işler iyi gidiyor.' diye espri yapıyor. Biz, çiftçimizin derdini biliyoruz. Ben Çanakkale çocuğuyum, Çanakkale'nin yarısı çiftçidir, ormancıdır; dertlerini biliyorum. Ama bunların çözümü de bizden başkasında değil. Mahir Bey'in de burada sadece bir ironiyle beraber yaptığı bir espridir, çiftçilerimizin dertlerini en çok çalışan da kendisidir."

– "HDP ve adalet çok farklı iki kavram"

Bir soru üzerine, HDP'nin, "Herkes İçin Adalet" kampanyasını da değerlendiren Turan, adalet ile ilgili her çalışmayı, toplantıyı, adımı önemli ve kıymetli bulduklarını belirtti.

HDP ve adaletin çok farklı iki kavram olduğunu söyleyen Turan, HDP'nin adaletin sicilinin hep sorunlarla dolu olduğunu tüm Türkiye'nin bildiğini söyledi.

Turan, "HDP deyince aklımıza adalet gelmez ama HDP denilince aklımıza sadece adaletten kastın Öcalan'ın özgürlüğü, Demirtaş'ın salınması olduğunu biliriz. Onların adaleti sadece Öcalan'adır, onların adalet beklentisi sadece Demirtaş'adır. Biz adalet dediğimiz zaman tüm insanlığa adalet olmasını savunurken HDP maalesef şimdiye kadar 9 aylıkken katledilen Muhammed Ömer bebek için adalet istememiştir, 11 aylıkken katledilen Bedirhan bebek için adalet akıllarına gelmemiştir, 16 yaşında şehit edilen Yasin Börü için, HDP adalet dilenmemiştir, 16 yaşında şehit edilen Eren Bülbül için HDP'nin aklına adalet gelmemiştir, 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimiz için HDP'nin aklına adalet gelmemiştir, 23 yaşında şehit edilen Necmettin öğretmen için HDP'nin aklına adalet gelmemiştir. İsterdik ki HDP, Türkiye'deki tüm sorunlar için, kendisinin seçmeni, kendisinin lideri olduğunu iddia ettiği kişiler için değil tüm insanlık için adalet diyebilse. Biz adaleti insanlık için düşünürüz." değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?