ABD'nin Ankara Büyükelçisi Satterfield'den kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği mesajı:

ANKARA (AA) – ABD'nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, kültürel mirasın, tüm Türk vatandaşları için gurur kaynağı olduğunu belirterek, imzalanan iş birliği mutabakat zaptı ile ABD'nin, Türkiye'nin kültürel kaynaklarını herkesin yararına korumak için üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Büyükelçi Satterfield ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Türkiye'ye ait arkeolojik ve etnolojik eserlerin kaçakçılığının önlenmesi ve Türkiye'nin kültür mirasının korunmasına katkı sağlanması amacıyla iş birliği mutabakat zaptı imzaladı.

İmza töreninde konuşan Satterfield, "Türkiye'den çıkış yapan kültürel nesnelerin yağmalanması, kaçakçılığıyla mücadeleyi ve ABD ile Türkiye arasındaki iş birliğini sağlamlaştıracak bu anlaşmayı imzalamaktan mutluluk duyuyorum." dedi.

Satterfield, imzaladıkları mutabakat zaptının, Türkiye'nin zengin kültürel mirası ve arkeolojik malzemelerinin yağmalanmasına yönelik teşviki azaltmayı amaçladığını belirtti.

Anlaşmanın, halihazırda iyi bir iş birliği içinde olunan yağmalamanın ve antika ticaretinin caydırılması konularına ek olarak, yağmalanmış kaçak eserlerin Türkiye'ye geri iade edilmesini sağlayacağını vurgulayan Satterfield, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana birkaç bin yıl öncesine uzanan eserlerin ve etnografik malzemelerin korunacağını kaydetti.

– "Kültürel varlık kaçakçılığı, dünyada bir sorundur"

Satterfield, bugünkü anlaşmanın, Türkiye'nin zengin kültürel mirasını korumaya yönelik ortak taahhütlerinin bir kanıtı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye, her biri ülkeye ve dünya tarihine damgasını vuran çok sayıda medeniyetin bir bağlantı noktası olarak yer edinmiştir. Bununla birlikte geniş ve çeşitli mirasa sahip olduğu göz önüne alındığında, Türkiye'deki arkeolojik ve tarihi alanlara yönelik uzun bir tehdit geçmişi de bulunmaktadır.

Bu tarih ve kültürün herhangi birinin yok edilmesi veya yok olması yıkıcıdır. Bu anlaşma, tehlikede olan alanları ve paha biçilemeyecek antikaları yağmalanmaktan ve kaçakçılıktan korumak için ek adımlar getiriyor. Kültürel varlık kaçakçılığı, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bir sorundur."

Türk hükümetinin kendi mirasını korumak için gösterdiği özenli çabaları ve kapsamlı kaynakları takdir ettiklerini dile getiren Satterfield, uluslararası pazarlarda arkeolojik, eski eserlerin ve diğer kültürel nesnelerin satışının, ulusal sınırları aşan örgütlü suç ve terörist gruplarının gelirlerini artırdığını ifade etti.

Satterfield, "Yüzlerce ve binlerce yıllık miras alanları ve medeniyetin izleri, zaman içinde maddi kazanç için yok ediliyor. Türkiye'yi bu suçla mücadele çabalarında desteklemek için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz." diye konuştu.

– "ABD adına anlaşmayı imzalıyor olmak bana büyük bir onur veriyor"

Yakın ortaklığın ruhu gereği, ABD ve Türkiye'nin uluslararası suç gruplarının bu finansman akışına erişimini engellemeye kararlı olduğuna dikkati çeken Satterfield, ABD'nin, dünya çapındaki kültürel mirası koruma ve muhafaza etme, suç ağlarına katkıda bulunanlara mani olma taahhüdünde tereddüdü bulunmadığını kaydetti.

Satterfield, bu konudaki politikalarının, kültürel mirasın hukuka aykırı olarak tahrip edilmesinin, kültür varlıklarının kaçakçılığının kabul edilemez olduğunun altını çizerek, kültürel mülkiyet anlaşmalarının amacının ilk önce yağma teşvikinin azaltılması ardından ülkelerin kültürel miraslarını korumalarına yardımcı olmak, bilimsel, kültürel ve eğitim amaçlı bilgi alışverişini teşvik ederek, kültürel nesnelere yasal erişimi ve dünya mirası farkındalığını artırmak olduğunu vurguladı.

Bugünkü anlaşmayla ABD ve Türkiye'nin, gelecek nesillerin bu harika müze gibi yerlerde Türkiye'nin mirasının korunmasını ve erişilebilir olmasını sağlamaya yönelik ortak taahhütlerini ortaya koyduklarını belirten Satterfield, "Kültürel miras, tüm Türk vatandaşları için bir gurur kaynağıdır. Bu anlaşmayla ABD, Türkiye'nin kültürel kaynaklarını herkesin yararına korumak için üzerine düşeni yapacak." dedi.

Satterfield, anlaşmayı hayata geçirdikleri için Bakan Ersoy'a, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekibine, Dışişleri Bakanlığı yetkililerine ve bu anlaşmayı gerçeğe dönüştürmek için kendileriyle yakın çalışan Türk uzmanlara teşekkürlerini iletti.

ABD Dışişleri Bakanlığını, Bakanlığın Eğitim İşleri Bürosunu ve özellikle Bakan Yardımcısı Marie Royce'un anlaşmadaki katkılarının önemine işaret eden Satterfield, "Bugün burada Sayın Bakan Ersoy'a eşlik ederek, ABD adına bu anlaşmayı imzalıyor olmak bana büyük bir onur veriyor." ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından mutabakat zaptını imzalayan Satterfield ve Ersoy, ABD'den iadesi sağlanan Lidya stelleri ile Aizanaoi Antik Kenti kazılarında bulunan Penkalas sikkelerini inceledi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?