“AB, Türkiye'ye karşı sorumluluklarının bilincinde olmalı”

İSTANBUL (AA)- İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Avrupa Birliği’nin (AB), Türkiye’ye karşı sorumluluklarının bilincinde olması ve sürecin ilerlemesi için kapıları kapamak yerine kapıları açmayı bir politika haline getirmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye gibi bir ülke ile ilişkilerin bu şekilde çözümsüzlüğe terk edilmesi AB’nin itibarı ve etkinliği açısından son derecede düşündürücüdür. ” ifadesini kullandı.

Zeytinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 18 Mart 2016 tarihinde gerçekleştirilen ve Suriyeli sığınmacılara yönelik iş birliği ve ilişkilerin geliştirilmesi konusunda hedefler içeren Türkiye-AB Bildirisi’nin 3’üncü yılında gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye-AB Bildirisi’nin özellikle Suriyeli mültecilerin Yunanistan’a geçişlerini kontrol altına almayı amaçlayan bir belge olduğunu belirten Zeytinoğlu, söz konusu bildiride sadece mülteci konusunun yer almadığını, ikili ilişkilerin hemen hemen tüm alanlarına değinen 9 maddeden oluştuğunu anımsattı.

  • “Mülteci iş birliğinin dışında hiçbir alanda ilerleme göremiyoruz”

Zeytinoğlu mülteci konusunda Türkiye’nin desteğini alan AB’nin ilişkilerin ilerletilmesi konusunda da aynı şekilde istekli olmasını umduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye ve AB bundan 3 yıl önce bir ortak bildiri yayınlayarak vardıkları uzlaşıyı açıklamışlardı. Bu uzlaşı büyük ölçüde Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacıların oluşturduğu göç baskısının tetiklediği bir uzlaşıydı. Ancak şunu da hatırlamak gerekiyor ki Türkiye-AB Bildirisi sadece mülteci konusunu içermiyordu. Bunun dışında Türkiye ve AB ilişkilerindeki tüm konu başlıklarına yönelik hedefler içeriyordu. Fakat bugün geldiğimiz noktada oldukça sorunlu ilerleyen bir mülteci iş birliğinin dışında hiçbir alanda ilerleme göremiyoruz. ”

  • “Mülteciler için mali iş birliği de istediğimiz hızda ve etkinlikte ilerlemiyor “

Zeytinoğlu, Suriyeli mülteciler için AB’nin ayırdığı fonun 2016-17 için 3 milyar avro, 2018-19 için de 3 milyar avro öngördüğünü dile getirdi.

Bu fonlar ile önemli projelerin desteklendiğini ancak 1 milyarı AB’den, 2 milyarı da üye devletlerden gelmesi öngörülen bu fonun aktarılmasında gecikmeler yaşandığına dikkati çeken Zeytinoğlu, şunları kaydetti:

“AB ve üye devletler tarafından, Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için öngörülen mali araca 2016’da 927 milyon avro aktarıldı. 2017’de 1 milyar 597 milyon avro daha eklendi. Kalan 476 milyon avro ise ancak 2018-19 döneminde tamamlanabildi. İkinci 3 milyar avroluk fonun da 2018-19’da kullanılması öngörülüyordu. Bunun için üye devletlerin katkılarını ödemeleri için 2019 sonu olarak öngörülen son tarih, 2021 sonuna ertelendi. AB’nin mülteci fonu ile eğitim, soysal güvenlik, altyapı gibi alanlarda önemli projeler desteklense de genelinde mali iş birliği umulduğu hız ve etkinlikte gerçekleşemedi. ”

  • “AP’nin son raporu ve bazı üye devletlerin veto uygulamaları ilişkilere zarar veriyor “

Türkiye-AB Bildirisi’nde öngörülen Türkiye-AB ilişkilerinin diğer alanlarındaki duruma da değinen İKV Başkanı Zeytinoğlu, “Türkiye olarak bize düşen, geçtiğimiz yıl yapılan 2 Reform Eylem Grubu toplantısında belirlenen reform hedeflerine ulaşmak için adımlar atmak ve AB üzerinde pozitif bir baskı uygulamak. AB ise Türkiye’ye karşı sorumluluklarının bilincinde olmalı ve sürecin ilerlemesi için kapıları kapamak yerine kapıları açmayı bir politika haline getirmeli. Bu vesileyle Avrupa Parlamentosu'nun son raporu ve bazı üye devletlerin veto uygulamaları maalesef ilişkilere zarar veriyor. Türkiye gibi bir ülke ile ilişkilerin bu şekilde çözümsüzlüğe terk edilmesi AB’nin itibarı ve etkinliği açısından da son derecede düşündürücüdür. ” değerlendirmesinde bulundu.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?