AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, AA Editör Masası’na konuk oldu

ANKARA (AA) – Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine katılan general ve subayların çoğunun güneydoğuda görev yaptıklarının ortaya çıktığını belirterek, “Düşünebiliyor musunuz darbe gecesi Hatay sınırımızı boşaltıyorlar. Türkiye’yi başka ülkelerin ve güçlerin, oradaki PYD teröristlerinin işgaline açmaya çalışıyorlar.” dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olan Çelik, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Çelik, “FETÖ, AB ülkelerinde çok ciddi yapılanmaya sahip. Avrupa yönetimlerinde bu konuda bir tutum değişikliği görüyor musunuz? Avrupa, FETÖ için uzun soluklu bir barınma alanı olarak mı kalacak?” sorusuna yanıt verdi.

FETÖ üyelerinin Avrupa içerisinde kendilerini duruma göre Hristiyan, Musevi ya da Müslüman derneklere yakın gösterebilme kabiliyetlerinin olduğunu hatırlatan Çelik, Avrupa’dan darbe girişimi hakkında bilgi almak için Türkiye’ye gelenlerin FETÖ’yü daha çok sivil alanda örgütlenen bir yapılanma sandıklarını, ordu içerisinde yapılanarak katliama girişebilecek bir örgüt olarak değerlendirmediklerini bildirdi.

– “Asıl bu modern DAEŞ’ten korkun”

Çelik, FETÖ’nün toplumu içten ele geçirme kabiliyetinin en tehlikeli ve kendine has özelliği bulunduğunu belirterek, “Avrupalılar karşılarında şöyle bir şey görüyorlar: Gayet modern görünümlü, onların dilini konuşmaya çalışan, onların değerleriyle uyumlu ve ona çok çabuk dönüşebilen tipler. Bende diyorum ki kafanızdaki klasik tehlike modellerini geçin. Karşınızda sakallı birini gördüğünüz zaman aklınıza hemen DAEŞ geliyor ve zihninizi oraya yönlendiriyorsunuz. Asıl bu modern DAEŞ’ten korkun.” dedi.

FETÖ’nün Avrupa’nın aleyhine unsurlarla işbirliği yapabilecek bir örgüt olduğunu ifade eden Çelik, örgütün Avrupa için de tehlike oluşturacağını vurguladı.

Bakan Çelik, “FETÖ mensupları, ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine iltica başvurusunda bulunmaya başladı. Bu konuda ne tür gelişmeler öngörüyorsunuz? Başvuruların reddi ve iade talepleriyle ilgili çalışmalar hangi aşamada? ” sorusu üzerine iltica ve iade konularının farklı hukuki süreçler olduğunu dile getirerek, iltica kısmındaki değerlendirmelere yönelik yapılabilecek çok fazla şeyin bulunmadığını, bunun o ülkenin hukukuyla ilgili olduğunu belirtti.

Çelik, FETÖ ile mücadelenin artık Türkiye için “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır” şeklinde bir mücadeleye dönüştüğünü ve bu mücadeleyi her yerde sürdürmek zorunda olduklarını bildirdi.

Çelik, “Şimdiden uyarıyoruz, isimlerin hepsini veriyoruz. Özellikle iş adamları, eğitim ve özel kurmaylarla ilgili örgütlerin özel olarak altını çiziyoruz. Sayıyı net olarak tespit etmenin çok güç olduğunu söyleyebiliriz. Görünürlük arttıkça bunu söyleyebiliyorsunuz.” dedi.

– “Dış dünyadaki faaliyetlerimizde ajandamızda ilk madde bu olmalı”

Pek çok Avrupa ülkesinde eski savcı ve imamların hareket ettiğinin görüldüğünü kaydeden Çelik, bu örgütle mücadelenin yeni başladığını, mücadelenin güvenlik, siyaset, diplomasi ve hukuk ayağı olduğunu ve bütün bunların komple değerlendirileceğini söyledi.

Bakan Çelik, “Bizim dış dünyadaki faaliyetlerimizde ajandamızda ilk madde bu olmalıdır. Türkiye’nin doğrudan ulusal güvenliğini ilgilendiren bir meseledir bu. Biz ufak bir zaafa kapılırsak, zaman geçirdikçe en ufak bir gevşemeye kapılırsak, bu bizlere çok büyük dış politika ve ulusal güvenlik maliyeti olarak geri döner. ” dedi.

FETÖ ile mücadelenin sadece siyasi ve güvenlik mücadelesi olmadığını vurgulayan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu bir varoluşsal mücadeledir. Bu bir varlık, yokluk mücadelesidir. Generallerin üçte biri, sapık bir dini anlayış temelinde askeri diktatörlük kurmak için kendi milletine silah çekti. Kendi Meclis’ine, kendi Cumhurbaşkanı’na karşı suikast girişiminde bulundu. Bu hiçbir devletin tarih boyunca karşı karşıya kalamayacağı, belki de hiç bir zaman göremeyeceği büyüklükte bir tehlikedir.”

– “Türkiye’nin imkanlarıyla Türkiye’yi yok etmeye çalışan bir yapı”

Türkiye’nin imkan ve kapasitesiyle bu mücadele için gerekli olan her şeyin yapılacağını söyleyen Çelik, gidilen her ülkede bu örgüte karşı mücadele verileceğini kaydetti.

Çelik, “PKK, DAEŞ, diğerleri sadece bu yapının alt şubeleri olarak kalır. Bunların, bu generallerin, subayların çoğunun güneydoğuda görev yaptıkları ortaya çıktı. Düşünebiliyor musunuz darbe gecesi Hatay sınırımızı boşaltıyorlar. Türkiye’yi, başka ülkelerin ve güçlerin oradaki PYD teröristlerinin işgaline açmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

Türkiye’nin DAEŞ’e destek verdiği iddialarını en çok FETÖ’ye bağlı yayın organlarının gündeme getirdiğine işaret eden Çelik, Türkiye’nin DAEŞ ile sürekli mücadele ettiğini belirterek, “FETÖ’ye mensup subay elbisesi giymiş teröristlerin yarın bir gün DAEŞ ile bilmem ne ile fotoğraflarını görürsek şaşırmayalım. Muhakkak surette Türkiye aleyhine kullanacaklardı ama bu darbe girişiminden sonra o işte ellerinde kaldı. Dolayısıyla biz Türkiye’nin imkanlarıyla Türkiye’yi yok etmeye çalışan bir yapıyla karşı karşıyayız.”

AA Genel Müdürü Şenol Kazancı, daha sonra Bakan Çelik’e darbe girişiminden 6 gün sonra, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü’nde darbe karşıtı gösteri yürüyüşü sırasında AA Foto Muhabiri Elif Öztürk’ün çektiği fotoğrafı hediye etti.

(Bitti)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?