7. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu

ANKARA (AA) – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yegin, “Ülkemizde yaşayan göçmen ve sığınmacıların sayısı toplam nüfusun yüzde 5'ine tekabül ediyor. Bu sayı, bazı ülkelerin nüfuslarından dahi fazla insanı ülkemizde barındırdığımızın çok açık bir göstergesi. ” dedi.

Yegin, bir otelde düzenlenen “7. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu'nda, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinin başaramadığı sosyal güvenlik reformunu Türkiye'nin başardığını belirtti. Yegin, Türkiye'nin bugün dünya tarafından model alınan bir sosyal güvenlik sistemine sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'nin farklı ülkelerden aldığı göçlerde Türk halkının sahip olduğu misafirperverliğin ve Ensar ruhunun de etkili olduğunu dile getiren Yegin, şöyle konuştu:

“Asırlardan beri sürdürdüğümüz 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' geleneğimiz sadece milletimizi değil bu topraklara hayır niyetiyle gelen herkesi kapsamı altına almaktadır. Bizler hangi sebeple gelmiş olursa olsun niyeti hayır olduğu müddetçe kimseyi diline, dinine, ırkına, mezhebine bakmadan soframıza buyur eden büyük bir medeniyetin mensuplarıyız. İşte sosyal güvenlik sistemimizin tüm insanları kapsayıcılığının da arkasında bu kadim anlayışımız yatmaktadır. ”

Türkiye'nin bugün 3,5 milyonun üzerinde Suriyeliye ev sahipliği yaptığını anımsatan Yegin, “Ülkemizde yaşayan göçmen ve sığınmacıların sayısı toplam nüfusun yüzde 5'ine tekabül ediyor. Bu sayı, bazı ülkelerin nüfuslarından dahi fazla insanı ülkemizde barındırdığımızın çok açık bir göstergesi. Bu rakamlar, son iki yıldır Türkiye'yi dünyanın en fazla sığınmacı barındıran ülkesi konumuna da taşımıştır. ” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar 30 milyar dolara yakın harcama yaptığını belirten Yegin, Türkiye'nin, Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre 6 milyar dolarlık insani yardımla ABD'nin ardından en çok insani yardım yapan ikinci ülke olduğunu vurguladı.

– “Türkiye, Avrupa'nın sosyo ekonomik yapısına katkı sağlıyor “

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı da sosyal güvenlik hakkının Anayasa'nın 60. maddesiyle düzenlendiğini anımsatarak, bu hakkın işlevsel hale getirilmesi için SGK'nin ihdas edildiğini söyledi.

Dünyadaki ILO standartlarında en eski sosyal güvenlik anlaşmalarının Türkiye ile Batı Avrupa ülkeleri arasında imzalandığına işaret eden Bağlı, şunları kaydetti:

“Türkiye'den, Batı Avrupa'ya olan iktisadi göç nedeniyle Türkiye ile Almanya, Türkiye ile Fransa, Türkiye ile Belçika arasında başlayan sosyal güvenlik anlaşmaları daha sonra birçok Avrupa ülkesiyle yine ILO standartlarına göre akdedilmiştir. Söz konusu sosyal güvenlik anlaşmalarıyla birlikte göç, sosyal güvenlik, sosyal entegrasyon gibi hususlar daha 1960 ve 1970'li yıllarda Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk toplumunun gündemine girmişti. ”

Bağlı, Türkiye'nin yakın coğrafyasından çeşitli nedenlerle göç aldığını belirterek, asıl hedefi Avrupa olan bu göçlere ev sahipliği yapan Türkiye'nin, Avrupa'nın sosyo ekonomik yapısına ve sosyal güvenliğine de katkı sağladığını aktardı.

Dünyada Avrupa'daki birçok ülkenin nüfusu kadar göçmene ev sahipliği yapan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Bağlı, bunun Türkiye devletinin gücünü ve toplumun sahip olduğu hoşgörünün büyüklüğünü gösterdiğini dile getirdi.

Bu konuda uluslararası toplumun Türkiye'ye desteğinin çok önemli olduğunu ifade eden Bağlı, “Başta ILO olmak üzere, Birleşmiş Milletlerin ilgili birimlerinin bize teknik destek vermesi ve bizim bu sorunun üstesinden gelmemiz için katkı sağlaması lazım. Yoksa mültecilerin sosyal güvenlik hakkından yararlandırılması ve kayıt altına alınması sadece Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakılacak bir konu değildir. ” dedi.

İki gün sürecek sempozyuma, SGK Başkan Yardımcısı Cevdet Ceylan, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, yabancı konuklar ve ilgililer katıldı.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?