2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

TBMM (AA) – İYİ Parti İstanbul Milletvekili Abdul Ahat Andican, "Kanal İstanbul Projesi'yle milyonlarca İstanbullu bir ada üzerinde yaşamak zorunda kalacaktır. Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı başta olmak üzere İstanbul'daki su kaynaklarının yüzde 30'dan fazlası yok olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanlığının 2020 yılı bütçesine ilişkin İYİ Parti milletvekilleri söz alarak görüşlerini açıkladı.

Andican, AK Parti hükümetinin Kanal İstanbul Projesi'ni medeniyet projesi olarak sunduğunu ama bunun gerçeği yansıtmadığını savundu.

Projeyle Türk milletinin geleceğine ve İstanbul'un ekosistemine ihanet edildiğini ileri süren Andican, "Bölgede Karadeniz ile Ege arasında çapraz akıntılarla oluşmuş bir denge var. Bu dengenin bozulmasıyla iki deniz arasındaki ekosistem bozulacak, şehir yaşanmaz hale gelecektir. Kanal İstanbul Projesi'yle milyonlarca İstanbullu bir ada üzerinde yaşamak zorunda kalacaktır. Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı başta olmak üzere İstanbul'daki su kaynaklarının yüzde 30'dan fazlası yok olacaktır." diye konuştu.

Andican, geçen yıl 40 bin civarında geminin İstanbul Boğazı'ndan geçtiğini, Kanal İstanbul'un açılmasıyla 6 milyar dolar gelir elde edileceğinin hükümet tarafından açıklandığını belirterek "Geçen yılki 40 bin gemi geçiş rakamından yola çıkarsak, Türkiye'nin 6 milyar dolar elde edebilmesi için gemi başına ortalama 150 bin dolar geçiş ücreti alması lazım. Montrö'ye göre Boğaz'dan bedavaya geçebilecek olan bir gemi, kanaldan geçince hiçbir mesafe kazanamayacağı halde sadece bir iki gün beklememek için niye 150 bin dolar ödesin? Sayın Cumhurbaşkanı ve yandaşları bu konuda halkı aldatıyor." dedi.

Kanal İstanbul Projesi'nin referandumla kabul edilmesi gerektiğini belirten Andican, "Bırakın millet karar versin, millet onaylıyorsa bu proje gerçek bir Kanal İstanbul Projesi olacaktır ama aksi takdirde yine de yaparsanız, bu proje tarihin en büyük Soygun İstanbul Projesi olarak kayıtlara geçecektir." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Süleymaniye'de iki, Cizre'de de bir MİT görevlisinin PKK terör örgütünce kaçırıldığını, devletin bu rehin olayını sonlandırması gerektiğini söyledi. Farklı zamanlarda, PKK tarafından kaçırılan asker, polis ve sivil memurların olduğunu belirten Çelik, rehin tutulan çocukların ailelerine kavuşması için gerekli girişimlerde bulunulmasını istedi.

AK Parti'nin dış politikasını eleştiren İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya'daki devrimden önce Kaddafi'den ödül aldığını, daha sonra NATO'nun operasyonlarına destek verdiğini söyledi.

Laik dış politikanın Türkiye'yi Orta Doğu'da güçlü kıldığını ifade eden Çıray, "Yanlış siyasetiniz yüzünden biz, ara bulucu bir ülkeyken taraf bir ülke haline geldik. Eğer dış politikada özellikle güç kullanımı olacaksa önce muhalefet partileriyle oturup politikayı oluşturacaksınız ondan sonra adına 'milli politika' diyeceksiniz. Adalet ve Kalkınma Partisinin yanlış dış politikaları Türkiye'nin milli dış siyaseti olamaz, bunu kabul etmiyoruz." diye konuştu.

İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, tank palet fabrikasının Katarlılara "peşkeş" çekildiğini iddia ederek "Çünkü Türk'e dair ne varsa sevmiyorlar, Türkçe düşünemiyor, Türkçe yaşayamıyorlar." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Diyanet İşleri Başkanlığının milli ve dini bayramlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk için bir Fatiha istemekten bile imtina ettiğini savundu.

Oral, Diyanet İşleri Başkanlığının günlük siyaseti veri kabul ederek hutbe ve vaazlarını düzenlediğini, bu yüzden insanların namazı bile terk etmeye başladığını ileri sürdü.

Eleştirilere cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Kanal İstanbul Projesi'ne yapılan itirazları saygı ile karşıladıklarını ancak "soygun İstanbul" şeklindeki bir ifadeyi haksız bulduklarını belirterek "Bu ifadeleri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye'yle alakalı düşündüğümüz bütün projeler memleketin faydasınadır." dedi.

Dış politika eleştirilerine de cevap veren Zengin, bazı meselelerde taraf olmanın bir zorunluluk olduğuna işaret ederek "Yani Türkiye, Filistin'le alakalı bir meselede taraf olduğu zaman suç mu işliyor? Almanya'da yaşayan soydaşlarımızla alakalı bir meseleyle ilgili tavır ortaya koyduğunda taraf mı oluyor? Türkiye kendi dış politikası gereği bazı konularda taraf, bazı konularda da ara bulucu rolünü üstlenmiştir." diye konuştu.

Yerinden söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan "'Soygun İstanbul' ismini beğenmeyebilirsiniz ama biz de bundan sonra 'Talan İstanbul' diyoruz." dedi.

Türkkan, tank palet fabrikasına ilişkin de Ethem Sancak'ın sonunun da Reza Zarrab gibi olacağını savunarak "Biraz hukukumuz varsa bu işleri savunmaktan uzak durun. Bu işler buram buram yolsuzluk kokuyor, emin olun. Bunu çok yakın bir tarihte sizler de göreceksiniz." şeklinde konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk edilen güvenlik soruşturması usullerine ilişkin kanun teklifinin Anayasa ve Adalet Komisyonunda görüşülmesini istedi.

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?