2019 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2018’in ilk on ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüz bin araca düşen ölümlü kaza sayısı yüzde 9.8, can kaybı yüzde 5,7 azaldı ” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2019 bütçesinin sunumunu yapan Soylu, “trafik güvenliği “nin, Türkiye'nin uzun yıllardır “kanayan yarası ” olduğunu belirtti. Trafik kazalarının, yılda ortalama 7 bin can kaybına, 303 binin üzerinde vatandaşın yaralanmasına, 46,5 milyar lira ekonomik kayba yol açtığını anlatan Soylu,Türkiye'nin bu konuda geçmişten bugüne kadar bir çok adım attığını ifade etti. Soylu, söz konusu can kaybı olduğunda gelinen hiçbir noktanın yeterli görülemeyeceğini söyledi.

“Trafik Kazaları Uygulama Politika Belgesi “nde öngördükleri tedbirleri teker teker hayata geçirmeye başladıklarını anlatan Soylu, trafikte farkındalık oluşturmaya dönük projelerden “Kırmızı Düdük ” ve “Bu Yolda Hep Birlikteyiz “
 kampanyalarının toplumun hemen her kesimiyle buluştuğunu dile getirdi.

Soylu, bayram tatili süresince araç yoğunluğu tatil öncesi döneme göre
 yüzde 53 artmasına rağmen alınan tedbirlerle 2008 yılına göre yüz bin araca düşen can kaybı sayısında yüzde 44 azalma sağladıklarını bildirdi.

Ülke genelinde kazaların yoğunlaştığı ilk 20 kaza kara noktada gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Soylu, önceki bayramlarda ortalama 10 kişinin hayatını kaybettiği bu yerlerde alınan tedbirler sayesinde Ramazan Bayramında can kaybının olmadığını, Kurban Bayramı'nda ise bir kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.

Sürücüleri durdurup denetim yapmaya ağırlık vererek algılanan yakalanma duygusunu arttırmaya çalıştıklarını vurgulayan Soylu, yüzde 75'lerde olan arkadan ceza yazma oranının yüzde 50'lere kadar indirdiklerini, burada amaçlarının bir taraftan denetim, bir taraftan uyarma diğer taraftan da telafi edilemeyecek kusurlara ceza yazmak olduğunu belirtti.

Soylu, hazırladıkları 582 adet maket trafik aracını değişik yerlere yerleştirdiklerinin altını çizerek, bu maketlerin olduğu yerlerdeki trafik kazalarının yüzde 17,5 azaldığına dikkati çekti.

Denetim personelinde uzmanlaşmaya ve artışa gidildiğini aktaran Soylu, daha önce 23 bin kişiye bir trafik ekibi düşerken şu anda 19 bin kişiye bir ekip düştüğünü ifade etti. Trafiğe yöneltilen emniyet mensuplarının da yaklaşık 2 aylık kurslardan geçirdiklerini belirten Soylu, “Helikopter ve drone denetimlerini arttırdık. Kazaların en çok görüldüğü cuma cumartesi ve pazar belli bir periyot çerçevesinde denetimlere çıkardık. Aşağıdaki ekiplerimizde bunlarla uyum sağladı. Bu konuda önemli sonuçlar elde ettik ” dedi.

Ülke genelindeki bin 892 kaza kara noktasında alınan tedbirlerle buralardaki trafik kazalarında meydana gelen can kayıplarında önceki yıla göre yüzde 55 azalma sağladıklarını belirten Soylu, “Bir yenilik olarak tuzak radar uygulamasından ortalama hız koridoru uygulamasına geçtik. Özellikle otobanlarda. Uygulamanın başladığı tarihten itibaren geçen yılın aynı dönemi karşılaştırıldığında trafik yoğunluğu yüzde 26 artmasına rağmen kazalarda yüzde 7, can kayıplarında ise yüzde 6 azalış elde ettik. ” diye konuştu.

Okul servis araçları yönetmeliğini yeniden düzenlediklerini ve bu araçlara yönelik denetimleri yüzde 55,7 oranında arttırarak tam 340 bin 974 okul servis aracını denetledikleri bilgisini veren Soylu, denetimlerin önemli bölümünü ilgili STK'lerle birlikte gerçekleştirdiklerini anlattı.

Soylu, trafik denetleme birimlerinin kullandığı 9 bin 986 yaka kamerasının sayısının da 2019'da 11 bin 500'e çıkarmayı hedeflediklerini anlattı.

– Denetimler işe yaradı

Eğitim faaliyetleri kapsamında da çeşitli kesimlerden 6 milyon 841 bin 816 kişiye trafik eğitimi verdiklerini ve yapılan çalışmaların rakamlara da yansıdığını vurgulayan Soylu, 2011-2017 arasında, araç, sürücü ve nüfus artışına rağmen trafik kazalarına bağlı ölümlerin yüzde 11 oranında azaldığına işaret etti. Soylu, “2018’in ilk on ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüz bin araca düşen ölümlü kaza sayısı yüzde 9,8, can kaybı yüzde 57 azaldı. ” dedi.

Denetimler yüzünden kendisine zaman zaman şikayetlerin geldiğini ifade eden Soylu, “Bu kadar denetim sayesinde bir kişinin ölümünü, bir kişinin sakat kalmasını engelleyebiliyorsak hepsine değeceğini düşünüyorum. ” açıklamasında bulundu.

Karayolları Trafik Kanununun yasalaşmasından dolayı milletvekillerine teşekkür eden Soylu, “Trafik meselesine ” siyaset üstü bir gözle baktıklarını, bu anlayışın Meclis üyeleri tarafından da paylaşıldığını görmenin kendilerinin şevkini ve sorumluluklarını arttırdığını dile getirdi.

Soylu, yapılan düzenlemeyle sadece cezaların arttırılmadığını, yaya öncelikli trafik anlayışına geçildiğini, yaya kusurunun ortadan kaldırıldığını kusurun artık sürücüden kaynaklanacağını ifade ederek ve aynı zamanda spin atma, slalom, abartı egzos kullanımı gibi insanları rahatsız edici ve trafik güvenliğini ihlal eden hareketlerin hem ceza kapsamına alındığını hem de var olan cezalarının arttırıldığını anımsattı.

– Belediyeler inisiyatif almalı

Denetimlerdeki artışın kaza ve kaza sebebiyle ölümleri azalttığını vurgulayan Süleyman Soylu, bunun 2008-2017 arası ile son on ay ile geçen yılın aynı dönemine ait verilerin incelenmesiyle de görüldüğünü söyledi.

Ticari taksilere yönelik olarak getirdikleri düzenlemeler ile kısa mesafe yolcu almamak, müşteriye karşı kaba ve çirkin davranışta bulunmak, güzergahı uzatarak fazla ücret talep etmek gibi davranışlara da yaptırım uyguladıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti:

“Sadece yazmakla kalmadık. 5 bin sivil trafik polisimizle birlikte taksilere biniyoruz. Bizi şuraya götürür müsün diyoruz. Yüksek sesle müzik çalan, arabanın içerisinde sigara içen, aynı zamanda müşterisine kötü davranan, diğer meslektaşlarını zan altında bırakan, kural dışı ahlak dışı hareket eden varsa onlara da sivil trafik polislerimizle gerekli cezayı vereceğiz.

Büyükşehirlerdeki vatandaşlarımızın bir yerden bir yere güvenli bir şekilde gitmesi bizim sorumluluğumuz altındadır. Ancak belediyelere de topu başka alanlara atmama çağrısında bulunuyoruz. UKOME'yi elinde bulundurup istediği kararı alma yetkisini kendisinde bulunduran belediyeler… Çok net söylüyorum, bazen popülist politikalara girmek suretiyle bu meselelere el sürmüyor. Yapmayan belediyeler konusunda bundan sonra en şiddetli cezai yaptırımları ortaya koyacağız. Hedefimiz şehir içi trafiği belediyelere devretmek. Bu konudaki altyapı hazırlıklarımızı yapıyoruz. ”

Belediyelerin elinde her türlü yetkinin bulunduğunu, istediği güzergahı istediği yere koyduğunu hatırlatan Bakan Soylu, en önemli görevlerinin belediyelerin nitelikli hizmet üretmesini sağlamak olduğunun altını çizdi. Yerel yönetimlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredildiğini belirten Soylu, anayasanın kendilerine vermiş olduğu kontrol yetkisini sonuna kadar kullanacaklarını bildirdi.

– 8 yılda 184 hükümet konağı yapıldı

“Vatandaş odaklı hizmet ” anlayışıyla verimliliği yüksek, yapım ve işletim maliyeti düşük, bulundukları yerin yerel ve tarihi dokusuna uygun hükümet konakları yapılması çalışmalarının sürdüğünü aktaran İçişleri Bakanı Soylu, “Hangar gibi hükümet konakları yapılmasını bıraktık. Burada çok önemli tasarruflar elde ediyoruz. Yıl sonuna kadar 20 tanesi daha tamamlanacaktır. ” bilgisini verdi. Soylu, 2017-2023 arasında 267 hükümet konağı yapımının planlandığını, bunlara ilişkin standartlar belirlenerek yüzde 30 maliyet tasarrufu sağlanacağını söyledi.

– Projeler

“Performans ölçme ve değerlendirme ” ilkesi çerçevesinde İZDES projesini hayata geçirdiklerini anımsatan Soylu, bir dizi saha ziyaretiyle taşra personelini izleyip raporladıklarını ve bu raporları analiz ettiklerini belirtti. Soylu ayrıca göçmenler, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, şehit aileleri gibi kesimlerle görüşerek memnuniyet analizi yaptıklarına dikkati çekerek, “Şu ana kadar da proje dahilinde tüm yurtta 7 bin 450 personelimizle görüşülmüş, 300 ev ziyareti, 450 STK toplantısı yapılmıştır ” dedi.

Geçmiş dönem valilik yapan görevlilerin 40 ilde İZDES Projesi kapsamında denetimlere çıkartılacağını belirten Soylu, bu uygulamanın 81 ile yayılacağını ifade etti.

Vatandaş memnuniyeti odaklı bir diğer projenin ise Açıkkapı Projesi olduğunu dile getiren Soylu, valiliklere kurdukları bankolarla, vatandaşların iş ve işlemleriyle ilgili başvurularını, şikayet ve ihbarlarını tek noktadan takip edip sonuçlandırdıklarını vurguladı. Süleyman Soylu, proje kapsamında bugüne kadar 51 bin 777 başvuru yapıldığını, bunların yaklaşık yüzde 95’inin ise sonuçlandırıldığını söyledi.

İdari hizmetlerdeki performansın 2023 vizyonuyla uyumlaştırmak amacıyla dijital dönüşüm ve entegrasyon projelerine de ağırlık verdiklerini kaydeden Soylu, bu projeler arasında, belediyelerin ortak bir veri tabanında buluşturulması, bilgi teknolojileri ve yazılım ihtiyaçlarının tek noktadan karşılanması için hayata geçirilen e-belediye Bilgi Sistemi Projesi'nin de bulunduğunu anlattı.

Sistemin halen 44 belediye tarafından kullanıldığını, projenin tam kapasiteyle kullanıma başlamasıyla belediyelerde yaklaşık 3 milyar lira tasarruf sağlanmasının öngörüldüğünü bildiren Soylu, çalışmalar tamamlandıktan sonra sistemin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredileceğini dile getirdi.

Muhtarların iş ve işlemlerini kolaylaştırmak, taleplerinin etkin takibini sağlamak amacıyla oluşturdukları ve kısa adı MUBİS olan Muhtar Bilgi Sistemi hakkında da bilgi veren Soylu, sistemin 50 bin 26'sı muhtar olmak üzere halihazırda 59 bin kullanıcıya sahip olduğunu ve proje sayesinde 850 bin lira tasarruf sağlandığını aktardı.

İçişleri Bakanı Soylu, söz konusu projelerin yanı sıra, yine aynı temel hedefler doğrultusunda e-içişleri, e-otoban, kapalı vpn ağı projesi, bakanlığın internet sitelerinde içeriklerin merkezileştirilmesi projesi, “MİDAS ” olarak bilinen mülki idari sınırların güncelleştirilmesi ve sayısallaştırılması projesi gibi projelerin de bu önemli dönüşüm hamlesine dahil olduğunu anlattı. Soylu, e-devlet kapısından sunulan vatandaş başvurulu hizmetin 51’den 121’e çıkartıldığını söyledi.

– Yalınlaştırma Projesi bürokrasiyi azalttı

Dijital teknolojilerle veri tabanlarının gelişmesiyle bürokrasiyi azaltma fırsatı yakaladıklarını ve yaptıkları analizlerle, sunulan başvurulu hizmetlerde, vatandaştan istenilen evraklarda önemli bir azalmaya gidilebileceğini gördüklerini ifade eden Soylu, bu doğrultuda gerekli envanter ve mevzuat çalışmalarını yaptıklarını, bazı bakanlıklarla ve kurumlarla protokoller imzaladıklarını belirtti.

Soylu, yapılan çalışmaların ardından daha önce vatandaştan istenen 2 bin 185 belgenin bin 136’sını kaldırarak vatandaşlar üzerindeki evrak yükün yüzde 52 oranında azalttıklarını bu sayede yıllık 93 milyon lira maddi tasarruf sağladıklarını söyledi. Soylu, yıllık 5 milyon belgeyi daha kaldırmak ve 70 milyon lira daha tasarruf sağlamak için çalışmaların sürdüğünü de bildirdi.

– Çok önemli risk aldık

Yapılan yasal düzenlemelerle pasaport ve sürücü belgesi verme işlemlerinin emniyetten nüfusa devredildiğini, 2 Nisan 2018'den itibaren “3’ü bir yerde ” projesiyle bu iki belgeyle beraber yeni kimlik kartlarının da tek bir nokta olarak nüfus müdürlüklerinden verilmesine başlandıklarını hatırlatan Soylu, şunları söyledi:

“Bilseydim böyle yapmazdım. Çok önemli bir risk almışız, farkında olmadan. 3'ünü aynı gün hizmete soktuk. Bunu ayrı ayrı yap. Bunu yaptıktan sonra ne büyük riske girdiğimiz anladık . Allah muhafaza, sistem bir alt üst olsa ne kimlik vereceğiz, ne pasaport vereceğiz ne de ehliyet vereceğiz. Ama iyi bir hazırlık yapıldı. Arkadaşlarımız iyi bir risk aldılar. ”

MERNİS'in altında tüm hizmetleri toplamayı amaçladıklarını anlatan Soylu, “Şu ana kadar 30 milyon 317 bin 803 kimlik kartı, 2 milyon 49 bin sürücü belgesi 1 milyon140 bin de pasaport verdik ” dedi.

Özellikle pasaport ve sürücü belgesi işlemlerinin devriyle yoğunluk arttığı için bin 117 sözleşmeli personel istihdam edildiğini ifade eden Soylu, aynı şekilde ALO 199 çağrı merkezi personelinin sayısının da 395’ten 475’e çıkarıldığını bildirdi. 17 Kasım itibarıyla yeni bir randevu sistemine geçileceğini de kaydeden Süleyman Soylu, yeni sistemin randevu sayısını iki kat arttıracağını sözlerine ekledi.

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?