2019 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) – Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Önümüzdeki süreçte özel öğretime teşvik uygulamasını kademeli olarak azaltarak kaldıracağız. ” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığının 2019 yılı bütçesi ele alınıyor.

Bakan Selçuk, bakanlığının bütçesine ilişkin sunumunda, bilimsel becerilere sahip bireylerden oluşan toplumların, diğerlerine göre daha belirgin bir güce sahip olduğunu söyledi.

Bu yılki eğitim ve öğretim yılında resmi 2 bin 582 Anadolu lisesinde 92 bin 953 öğretmen, 1 milyon 522 bin 20 öğrenci, 310 fen lisesinde ise 7 bin 965 öğretmen ve 124 bin 219 öğrenci bulunduğuna dikkati çeken Selçuk, “92 sosyal bilimler lisesinde 2 bin 504 öğretmen, 39 bin 540 öğrenci olmak üzere toplam 2 bin 984 okulda, 103 bin 422 öğretmen ve 1 milyon 685 bin 779 öğrenci bulunmaktadır. Ayrıca, 2 bin 606 özel genel lise, 1 açık öğretim lisesi bulunmaktadır. ” diye konuştu.

Ortaöğretimin, değişen dünyanın gerektirdiği becerileri sağlaması ve değişimin aktörü olacak öğrenciler yetiştirmesi için yapısal ve bütüncül bir dönüşüme gereksinim duyulduğunu belirten Selçuk, şöyle devam etti:

“Bu amaçla, ortaöğretimde esnek ve modüler müfredat uygulanacak, ders saatleri azaltılacak, çocukların ilgi yetenek ve mizaçlarına göre esnek seçmeli ders setleri yapılandırılacak, çocuklarımıza sertifikaya dayalı bilişim ve iş dünyasına ilişkin yeterlilikler kazandırılacak, alan seçimi 9'uncu sınıfta başlatılacaktır. Fen ve sosyal bilimler liseleri, Türkiye'nin özellikle temel bilimler başta olmak üzere tüm alanlarında entelektüel sermayesini artırmak, medeniyet ve kalkınmaya ilişkin çabalarında çocuklarımızın var olan kapasitelerini geliştirmek için kurulmuştur. Yakın tarihimizde başarılı mühendisler, hekimler, edebiyatçılar, sanatçılar, akademisyenler, iş ve bilim insanlarının yetiştiği bu kurumlarımızın kapasitelerini artırmak önceliklerimiz arasındadır. ”

– İmam hatip liselerinde 504 bin öğrenci

Bakan Ziya Selçuk, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında bin 607 imam hatip lisesinde 44 bin 952 öğretmen ve 504 bin 327 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edildiğini kaydederek, devletin, öğrencileri dinin temel kaynaklarıyla doğru şekilde tanıştırmasının, imam hatip okullarının toplum tarafından sahiplenilmesini sağladığını söyledi.

Selçuk, “Hiçbir okul türündeki öğrencimiz bir diğerinden daha avantajlı ya da dezavantajlı değildir. Hepsi hak temelli bir bakış açısıyla her türlü desteğe layıktır. Çocuklarımızın akademik ve mesleki gelişimlerini desteklemek için imam hatip okullarıyla yükseköğretim kurumları arasında iş birliği geliştirilecektir. ” dedi.

Eğitimin önemli alanlarından bir diğerinin de Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabet gücünün artırılması ve nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması için verilen mesleki ve teknik eğitim olduğuna değinen Selçuk, resmi 3 bin 792 mesleki ve teknik ortaöğretim okulunda, 134 bin 870 öğretmen ve 1 milyon 405 bin 890 öğrencinin eğitim ve öğretime devam ettiğini açıkladı.

Yetenek sınavı ile öğrenci alan 82 güzel sanatlar lisesi ve 74 spor lisesinin 2018-2019 eğitim ve öğretim yılından itibaren mesleki ve teknik ortaöğretim kapsamına dahil edildiğini bildiren Selçuk, “82 güzel sanatlar lisesinde 2 bin 371 öğretmen, 15 bin 818 öğrenci ve 74 spor lisesinde bin 260 öğretmen, 17 bin 526 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edilmektedir. Ayrıca 420 özel meslek lisesi bulunmaktadır. ” ifadesini kullandı.

İş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek ve alanlarda nitelikli iş gücünün yetiştirilmesini sağlayacak şekilde mesleki eğitimin kalitesini artırılması ve eğitim-istihdam-üretim bağlantısının sağlıklı bir zeminde yürütülmesinin bir diğer öncelikleri olduğunu belirten Selçuk, şöyle konuştu:

“2016-2017 eğitim ve öğretim yılının ikinci döneminden itibaren işletmelerde beceri eğitimi ve staj yaptırmakla yükümlü bulunan işletmeler tarafından öğrencilere ödenen ücrete devlet olarak katkı verilmektedir. Böylece daha fazla işletmenin daha çok öğrenciye beceri eğitimi ve staj imkanı sağlanmasının önü açılmıştır. Ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretim okullarına devam eden öğrencilerin, alan eğitimine başladıkları andan mezun oluncaya kadar iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigorta primleri devlet tarafından ödenmektedir. Belirli bir sektörün öne çıktığı ve yoğunlaştığı merkezlerde sadece bu sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek üzere bir meslek alanında eğitim veren tematik mesleki ve teknik Anadolu liseleri açılmıştır.

Geçen yıl eğitim ve öğretime başlayan tematik meslek liseleri sayımız 13 ilde 20'ye ulaşmıştır. Güneş ve rüzgar zengini Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak elektrik, ısınma gibi kullanılan enerjinin çoğunluğunu güneş ve rüzgardan sağlayacak çevre dostu Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi faaliyete başlamıştır. Mesleki ve teknik ortaöğretimde eğitimi verilen alanlarla ilgili 3 boyutlu modelleme tekniği ile öğretim materyalleri hazırlama çalışmaları devam etmektedir. ”

– 27 alanda destek

Selçuk, mesleki ve teknik eğitimde kaliteyi artırmak, sanayi kuruluşlarına kaliteli iş gücü sağlamak ve istihdamı artırmak amacıyla, organize sanayi bölgelerinde ya da dışında açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören her bir öğrenci için; eğitim desteği ödemesi yaptıklarını anımsatarak, bu eğitim ve öğretim yılında 27 alanda eğitim ve öğretim desteği verdiklerini söyledi.

Organize sanayi bölgelerinin içinde ve dışında açılan özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitim gören her öğrenci için 4 bin 630 liradan başlayarak alanlara göre 6 bin 420 liraya kadar eğitim ve öğretim desteği verildiğini aktaran Ziya Selçuk, “Bu kapsamda 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 71 özel mesleki ve teknik Anadolu lisesine 216 milyon 934 bin 638 lira ödeme yapılmıştır. 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminde özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde öğrenim gören 53 bin 595 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği ödemesi Bakanlığımızca karşılanacaktır. ” bilgisini verdi.

Geçtiğimiz yıl 117 olan Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) sayısının bu yıl 81 ilde olmak üzere 135'e çıkarıldığını aktaran Selçuk, 2018 Haziran ayı itibarıyla BİLSEM'lerde toplam 33 bin 720 öğrenciye eğitim verildiğini bildirdi.

Selçuk, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında özel eğitim okullarında toplam 50 bin 25 özel eğitim ihtiyacı olan öğrencinin eğitim aldığını ifade ederek, “2017-2018 eğitim ve öğretim yılında özel yetenekli bireyleri tanılama sürecinde 1, 2 ve 3'üncü sınıf düzeyindeki 259 bin 166 öğrenci tablet bilgisayar üzerinden grup tarama uygulamasına katılmıştır. ” diye konuştu.

Bilim, sanat, spor ve benzeri alanlardaki özel yetenekli çocukların yeteneklerine uygun bir eğitim içeriği ve ortamı sunmanın Bakanlıklarının öncelikli politikaları arasında bulunduğunu aktaran Selçuk, tüm yerleşim yerlerinde bulunan özel yetenekli öğrencilerin özgün tanılama araçları ile tespit edilmesi ve gelişim süreçlerinin desteklenerek izlenmesinin, bu öğrencilerin uzun vadede hem bireysel yaşamlarına hem de ülkenin büyümesine katma değer oluşturmalarının sağlanacağını söyledi.

Bu amaçla özel yetenekli bireylerin eğitimi için yeni bir mevzuat hazırlanacağını duyuran Bakan Selçuk, “Özel Yeteneklilerin Eğitimi Bilim ve Değerlendirme Kurulu kurulacak, bilim ve sanat merkezleri yeniden yapılandırılacaktır. Halen uygulanmakta olan özel yeteneklilere yönelik tanılama ve değerlendirme araçları daha ileri seviyeye taşınacaktır. ” dedi.

– 13 bin 679 özel okul bulunuyor

Bu eğitim ve öğretim yılı itibarıyla ülke genelinde 13 bin 679 özel okul bulunduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2006-2007 eğitim ve öğretim yılında tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranının (açık öğretim hariç) yüzde 2,53 iken 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında bu oranın yüzde 8,2'ye yükseldiğini açıkladı.

Örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranını ise yüzde 17,8 olarak duyuran Bakan Selçuk, şöyle konuştu:

“Son yıllarda hızlı bir ivme kazanan özel öğretimin sınav merkezli bir bakış açısından uzaklaşarak kalite odaklı gelişim göstermesi büyük bir önem taşımaktadır. Sadece nicel hedef gözetilerek özel öğretimin yaygınlaşması nitelik-nicelik dengesini bozarak özel öğretimin toplum tarafından algılanma biçimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür bir algı öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin zarar görmesine yol açabilmektedir. Eğitim sisteminde ciddi bir yük üstlenen özel öğretim alanı önümüzdeki üç yıllık süreçte sistemin içinde daha esnek ve amaca yönelik bir yapıya dönüştürülecektir. Uluslararası standartlar gözetilerek gelişen özel öğretim, tüm okullar için destekleyici ve geliştirici bir işlev üstlenecektir. 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında Bakanlığımızın başlatmış olduğu eğitim ve öğretim desteği uygulaması, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasına katkı sağlamıştır.

2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 301 bin 777 öğrenciye 1 milyar 207 milyon 708 bin 478 lira eğitim ve öğretim desteği ödemesi yapılmıştır. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında geçen yıllardan hak kazanan ve bu eğitim ve öğretim döneminde yeni katılan 75 bin öğrenci ile toplamda 253 bin 827 öğrencinin eğitim ve öğretim desteğinden faydalanması planlanmıştır. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında ödeme miktarları Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bakanlığımızın müştereken belirlediği oranda artırılarak, eğitim ve öğretim kademesine göre yıllık 3 bin 290 ile 4 bin 610 lira arasında değişen eğitim ve öğretim desteği ödenecektir. Özel öğretimde istatistiklerden de anlaşılacağı üzere nicelikle ilgili önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Önümüzdeki süreçte özel öğretime teşvik uygulamasını kademeli olarak azaltarak kaldıracağız. Buradaki bakış açımız dezavantajlı durumda olan resmi okullarımızdaki niteliksel ve nicel gelişime hizmet etmektir. ”

Çocukların daha iyi öğrenmeleri için öğretmenlerin mesleki gelişimleri bağlamında onlara işlevsel, kariyerle ilişkili ve akredite sertifika ve diplomaya bağlı öğrenme imkanları sunacaklarını bildiren Selçuk, bu durumun etkili bir bireysel ve mesleki gelişim modelinin hayata geçirilmesini zorunlu kıldığını dile getirdi.

“Bu çerçevede öğretmen ve okul yöneticilerimizin mesleki gelişim etkinliklerinin lisansüstü öğrenim basamağına taşınarak yeni bir mesleki gelişim paradigması, sistem ve modeli oluşturulacaktır. ” diyen Selçuk, “Bu paradigmada bilme, okuma, öğrenme, öğretme, bilgiye ulaşma, değişime ve erdemlere yönelik liderlik etme gibi tarihi ve kültürel geleneğimizdeki kodlarımızı koruyarak ‘zamanın ruhunda’ mesleki uzmanlık yeterliklerini güçlendirmeye yönelik olacaktır. ” ifadesini kullandı.

Selçuk, “Bu doğrultuda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile gerçekleştirilecek iş birliği ve koordinasyon aracılığıyla öğretmen ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimleri çağdaş bir yaklaşımla lisansüstü düzeyde diplomaya dayalı olarak yapılandırılacaktır. Ayrıca, mevcut insan kaynağının en verimli şekilde kıymetlendirilmesi için aidiyet duygusunu güçlendirecek adımlar atılacaktır. Bunu gerçekleştirdiğimizde uluslararası alanda daha güçlü bir Türkiye hedefine bir adım daha yaklaşmış olacağımızı düşünüyoruz. ” değerlendirmesinde bulundu.

– 920 bin 524 öğretmen

Bu noktada, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfındaki mevcut personel hakkında bazı bilgileri paylaşan Bakan Selçuk, Bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan 920 bin 524 öğretmen bulunduğunu bildirdi.

Selçuk, “Hükümetlerimiz döneminde atanan öğretmen sayımız, mevcut resmi öğretmen sayısının yüzde 66'sına karşılık gelmektedir. Bu aynı zamanda genç bir öğretmen kadrosuna sahip olduğumuzu gösterir. Nitekim 40 yaş ve altındaki öğretmen sayımız toplam öğretmen sayımızın yüzde 65’ine tekabül etmektedir. ” açıklamasında bulundu.

Bu süre içinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ilköğretimde 16’ya, ortaöğretimde de 12'ye düştüğünü aktaran Selçuk, tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen doluluk oranları birbirine yakın bir orana yükseltildiğini söyledi.

Öğretmen ihtiyaçlarının Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelik esaslarına göre belirlendiğini hatırlatan Selçuk, “Norm kadro doluluk oranları Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 89,16 Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 86,42 ülke genelinde ise yüzde 89,72 seviyesindedir. ” dedi.

Ziya Selçuk, şöyle konuştu:

“Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında önemli iyileştirmeler yapılmış ve 1 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla Bakanlığımız bünyesinde göreve yeni başlayan 9. derece 1. kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 3.320 lira, ek ders ücreti net 13,90 lira olmuştur. Haftada 15 saat ayda 60 saat ek ders veren bir öğretmene 834 lira ek ders ücreti ile toplamda 4 bin 154 lira aylık ücret ödenmektedir. Ayrıca tüm öğretmenlere, her eğitim ve öğretim yılı başında eğitim ve öğretime hazırlık ödeneği verilmekte olup 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında bin 130 lira ödenmiştir.

Dünyadaki başarılı eğitim sistemleri incelendiğinde izleme, değerlendirme ve denetim süreçlerindeki farklılaşmanın odağında öğretimin iyileştirilmesine yönelik öğretmen ve okul temelli rehberlik yer almaktadır. Bakanlık olarak teftiş sisteminin okul geliştirme amaçlı rehberlik boyutunu öne çıkaracak düzenlemeleri hayata geçireceğiz. ”

Nitelikli bir eğitim için öncelikle eğitim altyapısının tamamlanması gerektiğini belirten Selçuk, “Derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltma ve ikili öğretime son vererek tüm okullarımızda tam gün eğitim ve öğretime geçmek için okul ve ek derslik yapımı çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyoruz. ” dedi.

Selçuk, bu çerçevede 2003'den bugüne kadar, 50 bin 735'i hayırsever vatandaşlar tarafından olmak üzere toplam 296 bin 641 yeni dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim ve öğretimin hizmetine sunulduğunu belirtti.

Bakan Ziya Selçuk, şunları kaydetti:

“Bu vesileyle, gerek derslik yapımı ve gerekse diğer ayni ve nakdi bağışlarıyla eğitimimize gönülden destek olan hayırseverlerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı, yeni yapılan derslikler sayesinde, ülke genelinde her geçen gün azalmaktadır. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 24’e, ortaöğretimde ise 21'e düşmüştür. Tekli eğitime geçiş sürecinde arsadan kaynaklanan problemleri en aza indirebilmek için eğitim yapıları tip projelerinde taban ve toplam inşaat alanı küçük okul projeleri geliştirilecektir. Projelerden en az 1 tanesinin yeşil bina özelliğine sahip olmasına dikkat edilecektir. Bu projelerde, ilkokuldan başlayarak tüm öğretim kademelerinde okullara çocukların sahip oldukları yetenek kümeleriyle ilişkilendirilmiş becerilerin uygulama düzeyinde kazandırılabilmesi için 'tasarım-beceri atölyeleri' planlanacaktır. Bu atölyeler; bilim, sanat, spor ve kültür odaklı etkinliklerin gerçekleştirildiği mekanlar olarak tasarlanacak olup öğrencilerin el becerilerinin geliştirilmesini önemseyen, mesleklerle ilişkilendirilmiş işlikler olacaktır. Tasarım-beceri atölyeleri, bilim ve sanat merkezleri ile ilişkilendirilecek ve okul bahçelerinin atölye ile bağlantılı olarak yeniden tasarlanıp yaşam alanlarına dönüştürülmesi sağlanacaktır. ”

(Sürecek)

ALATURKA AİLESİ ÜYELERİ NE DİYOR?